Doğan Hızlan: Türk müziğine adanmış yarım asır

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

DR. NEVZAD ATLIĞ'ın 50. sanat yılı Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda kutlandı. Böyle bir gecenin düzenlenmesi beni çok sevindirdi.

Çünkü bir zamanlar ortada kalan, gazinolara bırakılan klasik Türk müziğinin iade-i itibarı için çalışan herkese saygım büyüktür.

Sadece onunu icrasına verilen emekler değil, onunla ilgili konsepti çağdaşlaştırma çabaları da anılmalıdır. O müziği rakı içerken değil, salonda ayık kafa ile dinlenebilir hale getirmek de büyük emekler sayesinde gerçekleşebilmiştir.

Klasik Türk Musikisi'ni dinleyen, onu seven, bu konudan anlayan herkes Dr. Nevzad Atlığ adını bu müzikle birlikte düşünür.

Uzun süredir, onu tanıyan, yaptıklarını yakından bilen, izleyen biri olarak, müziğe katkılarının bir bölümünden yazımda söz etmek istedim.

Üniversite yıllarından beri, bu müziğin saygınlık kazanması, anlaşılarak sevilmesi ve yayılması için mücadele vermiştir Dr. Nevzad Atlığ. Gazinolardaki yayvan ağızlardan kopararak, konser salonlarına girmesini sağlamıştır.

Bir dönem, klasik Türk müziği konservatuarlardan dışarıya düşünce, ne yazık ki gazinoların tekeline girmiştir. Çok kimse Türk müziği denildiğinde piyasada çalınıp söylenenleri anlamıştır. Atlığ'ın bu yanlış kanaatin silinmesinde de büyük emeği geçmiştir.

O dönemde plak sanayii de, bu tür müziğe el uzatmadığından, klasik icrayı dinleyebileceğimiz örnekler kulaklara ulaşamamıştır.

Klasik Türk müziğinin ya da Türk sanat müziğinin teknik anlamda ve zevk konumunda korunması, bu konuda ciddiyetin hakimiyeti için Mesut Cemil'in koro şefliği, son günlerin deyişiyle, miladıdır.

İşte bu ciddi çalışmayı Nevzad Atlığ sürdürmüştür.

Zaman zaman ona itirazlar yapılmış, eski alışkanlıkların icrası savunulmuştur.

Elbet o da bir tarzdır, ama bu da yapılması gerekendir.

Mesut Cemil'in doldurduğu plaktaki üslubu bilenler, ses belleklerinde muhafaza edenler, Nevzad Atlığ'ın o çizgiyi sadakatle sürdürdüğünü kabul edeceklerdir.

Nevzad Atlığ, Kültür Bakanlığı'na bağlı koroya getirdiği disiplinle, bu koroyu bir batı müziği orkestrasına benzetmiştir. İçerik ve biçim bu çağdaş görünümü, ses rengini belirlemiştir.

Hoca olarak da, genç kuşağa bu disiplini aktarmıştır. Korosunda, öyle adlar yer almıştır ki, hepsi bugün birer solisttir.

Her zaman iyi seslere, iyi sazlara sahip olan bu koro, bazıları ilk kez olmak üzere Türk müziğinin en seçkin eserlerini seslendirdi.

Nevzad Atlığ'ın yönetimindeki koronun kaydını yaptığı plak, CD ve kasetler bu icraları kalıcı kılmıştır.

Son günlerde yayınlanan Dede Efendi CD'si yazdıklarımı destekleyen bir örnektir. Hele çok sevdiğim tanburi İzzet Ökte'nin saz eserlerinin kasetini hala dinliyorum.

Nevzat Atlığ'ın bir hizmeti de nota yayıncılığıdır. Yayınladığı notalar aracılığıyla da başkalarının da klasiklerimizi doğru icra etmesini sağlamıştır.

* * *

TÜRKİYE'DE değişik alanlarda, üstün hizmetler başarmış olanların, belli yıldönümlerinde değişik vesilelerle ödüllendirilmesinin iki açıdan önem ve işlev taşıdığı kanısındayım.

Çünkü bu davranış, onlara gösterdiğimiz saygının, duyduğumuz sevginin simgesidir.

Sadece o kadar mı ?

Ben, bu törenleri, genç kuşaklara yönelik törenler olarak değerlendiriyorum. Onlar, bir alana bir ömür adamış insanları toplumun unutmadığını, ödüllendirdiğini görürlerse, çalışmalarının başlangıcında onları yüreklendiririz.

O geceyi izleyen, orda bulunan genç kuşaktan biri şöyle diyecektir: 'Ömrümü bir tutkuya adarsam, ben de günü geldiğinde toplumun takdir ettiği biri olurum.'

* * *

MÜZİKÇİ dostuma iyi çalışmalar, güzel sesler diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları