Diyanet’e çözüm önerisi

Avrupa Birliği ülkelerinde İmam-Hatip türü okul yok artık. Fransa’da ‘Petit Séminaire’ler 1970’lerin başında kapandı. Kilise din adamı ihtiyacını teoloji fakültelerinden karşılıyor. Teoloji fakülteleri de lise bakalorya diploması sahiplerine kapılarını açıyor.

Bana sakın, ‘Katolik okulları’ örnek gösterilmesin. İnceledim, biliyorum: Katolik okulları da sivil okullardır. Papaz ve rahip yetiştirmezler.

İHL BİTMİŞTİR

Dünkü yazımda da belirttiğim gibi Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu kendi kurumunda çalışacak görevlilerin üniversite mezunu olmasını tercih ediyor. Ki doğrusu da budur. Bu durumda İmam-Hatip okullarının işlevi kesinlikle sona eriyor.

Diyanet İşleri Başkanı’nın sözlerini tanık olarak alırsak: Müslüman gençler imam ve hatip olmak, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev almak istemiyorlar. Bunun en belirgin kanıtı Başkan’ın sözleri ve İmam-Hatip mezunlarına üniversite yolunu açmak için verilen kavga. Oysa AB ülkelerinde İmam-Hatipler gibi üniversiteye öğrenci sağlayan okul yok. Ve İmam-Hatip okulları bu yapay kimliği ile Cumhuriyet’in laiklik ilkesine ve Öğrenim Birliği Yasası’na aykırı.

DİB’de görev alacaklarla ilgili görev tanımı: ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’nda din hizmetleri alanında İlahiyat Fakültesi mezunları görev alırlar. İhtiyaç durumunda üniversite mezunları için açılacak meslek yeterlik sınavı ile eleman alınabilir. Arapça ve ikinci bir yabancı dil tercih sebebidir.

Bu görev tanımından itibaren Din Öğretimi ve İlahiyat Fakülteleri yeniden yapılandırılabilir.

Bu hizmet ve görev tanımına göre İmam-Hatiplerin varlığına gerek kalmıyor. Din görevlisi yetiştirmeyen İmam-Hatipler ile klasik liseler birlikte yürümez. İkisinden birinin işlevine son vermek gerekir. Ancak klasik liseleri kapatmaya kalkışacak adamı deli diye tımarhaneye kapatırlar.

LİSELİ ZINDIK MI?

İmam-Hatiplerin dini bütün öğrenciler yetiştirdiği söyleniyor. Klasik liseler zındık mı yetiştiriyor? Öğrenim Birliği’ni ihlal etmeden öğrencilerin dinlerini öğrenmeleri düzenlenebilir. Yasa koyucu bunu isterse yapabilir. Ama AKP iktidarı amacına ulaşmak için İmam-Hatipleri bu haliyle elinde tutmak istiyor.

Yani AKP iktidarı toplumu, devlet kuruluşlarını ve meslekleri İslamileştirmek programından vazgeçmiyor. AKP iktidarı için İslamileştirme operasyonu hayati bir önem taşıyor. Avrupa Birliği hevesleri ve sözde demokratikleşme tutkusunun gerçek nedeni İslamileştirme operasyonudur.

İŞLEVİ KALMADI

Dünyada ve Türkiye’de artık işlevi kalmamış bir okul türünü yobazca savunmak ile Cumhuriyet ideallerini izlemenin bağdaşması mümkün değil. İmam-Hatip okulları İslamcı ideolojinin buyruğunda açık kaldıkça Türkiye huzur bulamaz.