#DirenTV, penguensiz günler yakın

Bir eşiği atladık.

Haberin Devamı

AKM’nin tepesine çıkan o ilk çocukların gördüğü gibi yeni bir çağ serili önümüzde. Bu iklimin melteminden elbette dibe vuran televizyon da etkilenecek.

Aylarca bu köşede dizilerin vasatlığından yakındım. Birbirinin kopyası klişelerin zekamızı aşağılayarak önümüze koyulmasına kızdım. Mesaj veren sitcom’lardan, gözünü nefret bürümüş kara kara insanlarla dolu dizilerden sıkıldım. Behzat Ç. savcısıyla sevişti, Harun, Akbaba, Hayalet’le güzelce biraları götürdü diye görülmemiş baskıyla mücadele etmek zorunda kaldı. Hollywood filmlerindeki sıradan oynaşma sahnelerini veren kanallar uçuk cezalarla ezildi. Televizyon gazetecileri sağır dilsiz bir yayın hayatına mahkûm edildi. Neredeyse çaresizce alışıyordum ki, 28 Mayıs’ta bir şey oldu.
Şarkının dediği gibi, mutluluk beynime kurşun gibi vurdu.
Gezi Parkı direnişi bir daha geriye dönemeyeceğimiz biçimlerde demokrasiye, birbirimize, hayata, kuşa, ağaca, çiçeğe, yağmura, biber dolmasına bakış açımızı değiştirdi.

Haberin Devamı

#DirenTV, penguensiz günler yakın

İktidar katında anlaşılsın anlaşılmasın, başka bir çağdayız artık. Şimdi sadece siyasette değil, gündelik hayatımızda da nasıl bir etkisi olacağına bakacağız.
Elbette, günün en önemli meşgalesi televizyonun da Gezi ruhundan öğreneceği çok şey var. Her şey dibe vurmuşken, o parktaki tatlı çocuklar gibi taptaze, yaratıcı bir TV tecrübesi için açık bir kapı var. Fırsat, umut ve öneri listesi şöyle:
1. Televizyon habercisi sarsıl kendine gel.
İnsanlar tarihte görülmemiş bir direnişle seslerini duyurmaya çalışırken penguen belgeseli yayımlamak gibi çok absürd bir şeyi de yaşadıysak, kuyunun dibini gördük demektir. Şimdi türlü şakaya ilham veren bu skandalı atlatıp bir eleştiri yapmak lazım. Gazetecilerin iktidarın PR’cıları olmadığını hatırlayacakları, iktidarın da medya üstündeki ağır baskısını çözeceği bir dönem gelmeli artık. Christiane Amanpour’un AKP’li Mevlüt Çavuşoğlu’na “Bu bir röportaj, halka konuşma yapmıyorsunuz” diye uyarma cesaretinden, Reuters muhabiri Birsen Altaylı’nın Başbakan’a gerçek bir soru sorabilmesinden bile bu kadar etkilenecek hale geldiysek, değişimin zamanı geldi geçiyor demektir.
2. Türk aile yapısı ne, genel ahlak kimin?
RTÜK, yaptırımlarının temellendirildiği Radyo Televizyon Kanunu, muğlak kavramlardan arındırılıp daha net ifadelerle düzenlenmeli. 3984 sayılı kanunun 4. maddesi ‘toplumun milli ve manevi değerleri’, ‘Türk aile yapısı’, ‘müstehcenlik’, ‘ahlaki gelişim’ gibi göreceli kavramlar üzerinden kontrol sağlıyor. Yani mesela eşcinsellik Türk aile yapısına uymadığı için, Ben Bilmem Eşim Bilir yarışmacısının ‘Beni başkasıyla hayal et’ deyişi müstehcen bulunduğu için, ‘lan’ demek ahlaki gelişimi bozduğu için sansürlenebilir. Şimdi bir de içki yasaklarıyla, kurgusal karakterlerin yaşam alanları iyice kısıtlanıyor. Önümüzde iki şeçenek var: Ya kamu spotu yayıncılığı ya da daha renkli, özgür ekran.
3. Mesaj verme, nefret etme
Bugünün barış iklimi Şefkat Tepe gibi nefretle dolu hikâyeleri, Evlilik Okulu gibi ders veren sitcom’ları dışlıyor. Zekâsı küçümsenen halkın kızınca Hulk’a dönüştüğünü gördük. O öfke, muhteşem zengin, yaratıcı bir dil, yeni bir popüler kültür anlayışı yarattı. Bu yeni dünyada didaktisizme yer yok.
4. Çarşı siyah desene...
Son günlerin en büyük yıldızı Çarşı acilen bir format uydursun ve televizyona gelsin. İşte kepçe kaçırmalı Wipe Out olur, evlilik programı olur -ki çarşı erkeklerine talep bir web sitesi doğurdu bile-; artık kendileri benden daha yaratıcı bir şey bulurlar.

DİRENİŞİN TV YILDIZLARI

Her sabah, akşam alamadığımız dürüst haberi, nefis ölçülü bir üslupla sunan İrfan Değirmenci. Kelime Oyunu’nda büyük çapulculuk yapan İhsan Varol ve penguen tişörtüyle yayına çıkan Sermiyan Midyat.

#DirenTV, penguensiz günler yakın

Yazarın Tüm Yazıları