Depoya bir fabrika parası yatırdı, ilaçta ‘Made in Turkey’ için kolları sıvadı

İLAÇ Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Başkanlığını da yürüten Abdi İbrahim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, İstanbul Hadımköy’deki fabrikalarına girdiğimde heyecanla 14 Ekim’de açılışını yapacakları depodan söz açtı:

- 35 milyon dolar yatırımla çok önemli bir depo yaptık. 22 bin metrekare kapalı alanı, 14 bin 500 palet kapasitesi var.
- Birkaç ay önce bir başka ilaç şirketinin de deposunu gezmiştim. İlaç şirketleri için depo neden bu kadar önemli?
- Bizim depoya harcadığımız 35 milyon dolara rahat bir fabrika kurulur. Bizim sektörde depo önemli, çünkü mal ve ürün giriş-çıkışının sıfır hatayla olması gerekiyor. Burada saniyelik envanter çıkarabileceğiz.
Söz yatırımdan açılmışken Barut, son 5 yılı düşündü:
- Son 5 yıldır her yıl ortalama 30 milyon dolarlık yatırım yapıyoruz.
- Fabrikanın çevresinde hâlâ boş duran geniş alan var...
- 100 milyon dolarlık ek yatırım için planlarımızı yapıyoruz. Bir onkoloji ünitesiyle, bir antibiyotik ünitesi ekleyeceğiz.
- Siz yatırımları sürdürüyorsunuz ama ilaç pazarında durum nedir?
- Türkiye ilaç pazarı 14.6 milyar lira düzeyinde. En büyük alıcı yüzde 90’la Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yani devlet. Bu bütün dünyada böyle. Şu anda ilaç pazarı küçülüyor.
- Küçülme oranı nedir?
- TL bazında yüzde 4, kutu bazında yüzde 2.8 küçülme var.
- Kapasite kullanım oranınız nasıl?
- 260 milyon kutuluk kapasitemiz var. Şu anda yılda 175 milyon kutu ilaç satıyoruz. Aslında bizim pazar payımız yüzde 7’den 7.5’e çıktı. Ama yine de kapasitemizin yüzde 35’i boş duruyor.
- Kapasiteyi doldurmak için ne yapacaksınız?
- Türkiye pazarında bulunan dünyaca ünlü ilaç şirketlerine fason üretim yapıyoruz. Bu miktarı artırmayı düşünüyoruz.
Barut, biraz duraklayıp, asıl planını anlattı:
- Şu anda Almanya’dan bir ekip tesislerimizde denetim yapıyor. İki ilacımız ruhsatlandırılacak. 21 ülkeye yönelik satışımız gerçekleşecek.
- Şu anda ihracatınız yok mu?
- Elbette var... 38 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz. Ancak, şimdiki hedefimiz, dış pazarlarda, “Made in Turkey” damgasıyla ilaç satmak.
- Bunu yapan başka Türk şirketi yok mu?
- Bir şirket başlattı ama biz yaygınlaşsın istiyoruz.
- Cironuz ne düzeyde?
- 2009’da 835 milyon dolardı, bu yılı 800 milyon dolarla tamamlarız.
- Pazar payınız büyümüş ama cironuzda küçülme var...
- İlaç fiyatlarının düşmesinden kaynaklanıyor...
Birkaç yıl önce uluslararası ilaç devi Novartis’in İsviçre’deki tesislerini gezdim...
Bir-iki yıl içinde de Türk ilaç şirketleri, Sanovel, Bilim İlaç ve Abdi İbrahim’i gezme fırsatı buldum...
Türkiye’deki tesislerin ulaştığı teknoloji ve üretim kalitesini gözleyince ilaç ihracatında “Made in Turkey” damgasını yaygınlaştırmakta geç bile kalındığını düşündüm...

Koç da baktı, Heybeliada’daki 102 yıllık eczaneyi aldı

NEZİH Barut, yatırımlarını anlatırken, “müze” hayaline değindi:
- Türkiye’de bir ilaç müzesi olsun istiyorum. 2 yıl sonra Abdi İbrahim’in 100’üncü yılını kutlayacağız. O döneme yetiştirmek üzere bir “İlaç tarihi sergisi” açmayı düşünüyoruz.
Danışmanları, “Müze açmayacak mısınız?” hatırlatması yapınca, duraksadı:
- Keşke açabilsek. Bizim ortaya koyacağımıza şimdilik “sergi” demek daha doğru olacak.
Barut, Türkiye’de ilaç üretiminin tarihiyle ilgilenirken, Heybeliada’daki 102 yıllık bir eczaneyi satın almış:
- Sayın Rahmi Koç bu eczaneyle ilgilenmiş, almak istemiş. Sonra bize kısmet oldu.

Cezayir’e fabrika Hindistan’a Ar-Ge merkezi kuracak

NEZİH Barut, bir süre önce Cezayir’de fabrika kurma planıyla arsa yatırımı yapmış:
- Cezayir Cumhurbaşkanı gelip tesislerimizi gezdi, “Aynısını istiyorum” dedi.
- Yapacak mısınız?
- Cezayir hükümeti, yüzde 51 yerli ortak kuralı koydu. Biz çoğunluğu istiyoruz.
- Ne olacak?
- Biz arsayı söz konusu karar öncesinde almıştık. Kararın bizi kapsamaması için görüşmeler yapıyoruz. Büyük olasılıkla eski mevzuat kapsamında yatırıma başlayacağız.
Ar-Ge Direktörü Ferhat Farşi, Hintli personelden söz ederken, bu ülkeye Ar-Ge yatırımını anımsattı, Barut ekledi:
- Hindistan Ar-Ge’de çok başarılı. Hindistan’da bir Ar-Ge merkezi kurma planı üzerinde çalışıyoruz.

Krizde 500 kişi daha aldı 3 bin 350 kişiye yükseldi

ABDİ İbrahim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, ilaç pazarındaki küçülmeye rağmen gerçekleşen şirket büyümesinin istihdama yansımasına dikkat çekti:
- Krize rağmen bünyemize 500 personel daha kattık. Böylece 3 bin 350 kişiye çıktık.
Sonra tesislerde çalışan yabancıları anımsadı:
- Fabrikamızda bir bölümü Ar-Ge’de olmak üzere Alman, İngiliz, Portekizli, İranlı ve Hintli personel de var.

İki molekülden ‘süper jenerik’ yaptı Ar-Ge’ye 37 milyon dolar harcadı

AR-GE bölümünden başlayarak Abdi İbrahim İlaç fabrikasını gezerken, Nezih Barut jenerik (benzeri) ilaç üretiminde ulaştıkları noktaya vurgu yaptı:
- Türkiye’de bir ilaç şirketinin 900 milyon dolar harcayıp, yeni molekül geliştirmesi zor. Ancak, jenerik ilaç üretiminde artık oldukça iddialıyız. Örneğin biz dünyada ilk kez, iki farklı molekülü birleştirip, “süper jenerik” ilaç yaptık.
- “Süper jenerik” ne demek?
- Hastanın iki ayrı tablet yerine tek tablet almasını sağlayacak. Böylece hasta fazla tablet yutmayacak.
Ar-Ge Direktörü Ferhat Farşi araya girdi:
- Bu yıl Ar-Ge’ye yaptığımız harcama 37 milyon doları buluyor. Bir-iki yılda 50 milyon dolara kadar çıkacak.
Ciro 800 milyon dolar. Ar-Ge’ye 50 milyon dolar... Yani, Ar-Ge’ye yüzde 6’yı aşan pay...
Oldukça önemli bir oran...

Basit ilaçların ithalatına artık fren koymak gerekiyor

ABDİ İbrahim İlaç Fabrikası’nı gezerken Nezih Barut zaman zaman İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Başkanlığı şapkasını taktı:
- Türkiye’nin artık çok basit ilaçların ithalatına fren koyması gerek.
- Neden?
- Dünyada da bizde de jenerik ilaç kullanımına doğru yöneliş var. Nitekim ABD Başkanı Barack Obama da böyle bir politika benimsedi. Durum böyleyken çok basit ilaçlara neden döviz harcayalım.
Barut, bunu anlatırken, Türkiye’deki fabrikaların ulaştığı üretim kalitesine dikkat çekti:
- Ülkemizde artık çok iyi üretim yapılıyor. Hükümetimizin de bunu dikkate alması gerekiyor.
Sonra Sağlık Bakanlığı’nın 2-3 aydır başlattığı uygulamayı anımsadı:
- Artık Sağlık Bakanlığımız ithal ilaçta “yerinde denetim”e başladı. Bu çok doğru bir adım oldu.
Yazarın Tüm Yazıları