Demokrasi kahramanı Çiller!

Uğur DÜNDAR
Haberin Devamı

Tansu Çiller kürsüye çıkmış, yüzünde adeta bir üniforma gibi taşıdığı zoraki gülücük maskesiyle, fırtınalar estiriyor. Konuşması her zaman olduğu gibi, Türkçe yanlışlarıyla dolu.

‘‘Doğu Perinçek'in hazırladığı bu iddianameyi...''

Tansu Hanım, iddianamenin sadece savcılar tarafından hazırlanabileceğini bilmiyor, Perinçek'in yaptığının bir suç duyurusu olduğunun da farkında değil. Ayrıca ortalıkta henüz bir iddianame de yok. Ama bunlar, Tansu Hanım için önem taşımıyor olmalı ki, yanlışlıklar komedyasını tüm hızıyla sürdürüyor.

‘‘Her kimse, bu iddiayı elinin tersiyle itmeyip ciddiye alıyorsa, yazıklar olsun ona!..''

Başbakan oluncaya kadar Türkiye'de bir Amerikalı gibi yaşayıp, paraşütle DYP Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Tansu Hanım, doğru Türkçe'nin ‘‘Her kimse...'' yerine ‘‘Her kim ki...'' demeyi gerektirdiğini düşünemiyor.

ŞAŞKIN ÖRDEK MİSALİ

Aslında yaptıkları genellikle yanlış olan, felsefesi günlük oportünizm üstüne oturan bir siyasetçi, doğru konuşsa ne yazar! Bu nedenle Türkçe bilgisinden yoksun, mantık halkaları kopuk Çiller söylevi, bitmek bilmiyor:

‘‘Namusuma dil uzatıyorlar!..''

Hoppala, bu namus karalaması da nereden çıktı? Yoksa ‘‘Enişte''nin gazetesi, şaşkın ördeğin tersten dalması misali, gazetecilere küfür etmek yerine, yanlışlıkla Çiller Hanım'ın namusuna dil mi uzattı? Çünkü Tansu-Özer Çiller çifti hakkında belgeli haber yapan gazetecilerin namuslarına saldırıp her gün küfür ve iftira yağdırmak, Enişte'nin gazetesinin tek işi...

AÇIK ÜSTÜNE AÇIK...

Çiller, güreşe doymayan yenik bir pehlivan gibi yüklendikçe, açık üstüne açık veriyor:

‘‘Bu hükümet PKK'yla bile konuşur ama fakir halkı unutur.''

Şimdi gelin de, Tansu Hanım'ın Refahyol ortaklığından önce Refah Partisi ve Erbakan'la ilgili iddialarını anımsamayın;

‘‘Refah Partisi, PKK'dan daha tehlikelidir!.. Erbakan hakkında ise, eroin kaçakçılığı dosyası var!..''

Peki, sonra ne oldu? Çiller, PKK'dan tehlikeli gördüğü Refah Partisi'yle koalisyon yaptı. Ortaklığı öylesine benimsedi ki, seçimlerde ittifak yapmayı bile gündeme getirdi. Refah'a sıkı sıkıya yapışmasının, partisinde yarattığı erozyonu ve toplumun içine itildiği gerginliği göremez duruma geldi.

Ama kürsüde köpüren Tansu Çiller'e göre, o bir demokrat, hatta eşsiz bir demokrasi kahramanı! Ülkesinin ve halkının çıkarlarını savunurken mağdur edilmiş bir demokrasi savaşçısı.

EŞSİZ DEMOKRAT!..

‘‘Demokrasi yolunda gerekirse kendimizi feda ederiz...''

Tansu Hanım çok haklı! O, gerçekten eşi görülmedik bir demokrat... Geride bıraktığımız Çiller'li yıllar, onun demokrasi inancını belgeleyen olaylarla dopdolu. Örneğin, Çiller Ailesi'nin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in medyaya yönelik tehditleri ve ardından özgür basın kuruluşlarının uğradıkları saldırılar, demokrasi tarihimize altın harflerle yazılmalı!.. Flash TV baskını da öyle!.. Bu baskına katılıp, sağa sola kurşun yağdırdıkları gerekçesiyle gözaltına alındıktan hemen sonra savcılık sorgusunda serbest bırakılan DYP'liler, birer demokrasi mücahidi ilan edilmeli! Bu kahramanların heykelleri, demokrasimizin simgesi olan Meclis'in bahçesine dikilmeli... Ayrıca, Azerbaycan' daki darbe girişimi, örtülü ödenek skandalı, faili meçhul cinayetler ile çetelerin öyküleri, okullarda zorunlu demokrasi dersi olarak okutulmalı!..

Devletin memuru olmak yerine, Enişte'nin hizmetkârlığını benimseyen ve gazetecilerin en özel konuşmalarını bile ona rapor eden istihbaratçılara ise ulusça alkış tutulmalı! Tarih kitaplarında onlardan söz ederken;

‘‘Demokrasimizin bozuk siciline şanlı sayfa ekleyen yiğit insanlar!..'' denmeli!

Enflasyon canavarının inim inim inlettiği insanlar sokaklara dökülüp, nereden geldiği belli olmayan paralarla dolar milyarderi olan Tansu Hanım için hep birlikte şöyle haykırmalı:

‘‘Yaşa, varol Tansu Bacı, sana çok yakışıyor demokrasi tacı!..''

Yazarın Tüm Yazıları