Demirel’den analizler öneriler ve dersler

GAZETECİ olarak yıllardan beri izlediğim Demirel’i Marmara Grubu Vakfı’nın düzenlediği yemekte yaptığı konuşmada ilk kez endişeli gördüm.Tam kırk yıldır siyasette olan ve uzun süre ülke yönetiminde bulunan deneyimli devlet adamının endişesi Türkiye’nin birlik ve beraberliğiydi. Demirel, ‘Terör alevi yeniden yanmamalıdır. Terörle mücadele için neler çekildiğini benden iyi bilen yoktur’ dedi.9. Cumhurbaşkanı’nın koca bir ömürden süzülüp gelen deneyimlerine dayanarak yaptığı değerlendirmelerin satırbaşları şöyle:‘Türk vatandaşları istedikleri her şeyi oluyor. Bunun için kimseye menşei sorulmuyor. Bugün Meclis’te bulunan 200 milletvekili Doğu kökenlidir.’Demirel eski siyaset arkadaşı Kinyas Kartal’ın bir sözünü anımsattı:‘Rahmetli ‘7 defa sürgüne gittim ama yaşasın Türkiye Cumhuriyeti’ derdi hep. Ben siyasi yaşamım boyunca bu birliğin, beraberliğin tadını çıkardım. Bu uyum, bu tat çok önemlidir. Kesinlikle bozulmasına izin verilmemelidir.’Sonra bir anısını anlattı:‘Lice ağır bir deprem geçirdi ve yerle bir oldu. 100 günde yeniden yaptık. Deprem konutlarının teslimine gideceğim, bana suikast yapılacağının ihbar edildiğini söylediler. Aldırmadım, ‘Ben Lice’yi yıkmadım ki, yaptım. Bana kimse bir şey yapmaz’ dedim. O zamanki Genelkurmay Başkanı Semih Sancar’ı alıp gittim. Kürsüye beraber çıktık. Halk bizi bir alkışladı, bir alkışladı. Kıyametler koptu.’* * *Demirel, Türkiye’nin birliğinin yaşamsal önemine değinirken çok önemli bir saptamada bulundu: ‘Şunu kimse unutmamalıdır. Kendi birliğimizi muhafaza etmek Avrupa Birliği’nden önemlidir.’Musul vilayetinin Türkiye’nin sınırları dışında kalmasının geçmişte güvenliğimizi tehlikeye düşürdüğünü, gelecekte de düşüreceğini vurgulayan Demirel, Kuzey Irak’la ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Oradaki sorun bölgede bir devlet meydana getirilmesidir. Bu, Türkiye için sıkıntı yaratacaktır. Bazı şeylerde eti kokutmadan yedirmeliydiniz. 1 Mart Tezkeresi Meclis’ten geçmeliydi. Amerika’nın Irak’a savaş açması yanlıştı. Tamam ama savaş açtıktan sonra biz Irak’ta söz ve kontrol sahibi olmalıydık. Bu fırsat kaçırılmıştır. Bazı şeyleri sonradan yakalamak mümkün değildir.’* * *Güneydoğu’daki olayların kökünün ekonomik olmadığını, ırkçı tahriklerden kaynaklandığını vurgulayan Demirel, önemli tavsiyelerde bulundu:‘Bazı illerde siyasi partiler çalışmıyor. Devlet bölgede yalnızdır. Siyasetçilerin bölgeye daha çok gitmesi, halkın içine girmesi lazımdır.Kürt ırkçılarının söylemlerinden başka bir şey duyulmuyor. Orada Türk siyaseti yaralı. Siyasete mutlaka hayatiyet kazandırmak gerekir. Demokrasi-ekonomi-savunma... Bunlar altın üçgendir. Bunları güçlü tutmak zorundayız. Bunu sağlarsak bizi kimse yıkamaz.’Demirel önemli bir ders de verdi. Tabii anlayana:‘Devlet ağlama yeri değildir. Yapamayan gider. Yan yanalık, beraberlik bozulmamalıdır. Herkes bir sözü söylerken ne dediğini bilerek söylemelidir.’9. Cumhurbaşkanı’nın Avrupa Birliği ile ilgili ilginç değerlendirmelerine bugün yer kalmadı, onları da bir sonraki yazıda anlatacağım.
Yazarın Tüm Yazıları