Daum'a da futbol öğreteceğim

Beşiktaş – Hamburg maçı... Daha ilk düdük çalmamış..

Haberin Devamı

Hakem Kuddusi..

Bizim Kuddusi demek istiyorum ama diyemiyorum..

Çünkü bizimki değil, Kuddusi Müftüoğlu bu..!! Antalyalıymış.. “Buraların çocuğu” diyor spiker..

Sonra, gündüz önüme gelen haberi hatırlıyorum...

Hem hüzünlendiren hem gururlandıran haberi...  

‘İnsan son nefesini vermek üzereyken “Maç kaç kaç” diye sorar mı?’
 

Diye kendi kendime soruyorum

“Sorar…! Diye yanıtlıyorum..

Beşiktaşlı ise sorar..!!

Bitmeyen bir türkü gibidir bu..

Sözlerinin tükendiğini sanırsın, müzik devam eder..

Müzik biter gibi olur ama nakarat ortaya çıkar..

Sonra; yeniden, sözler müzikle dans eder.. 
ORHAN CAN yazıyor
 

Sonsuz bir devinimdir bu..

Karşılıksız ve temiz bir sevdadır, sevgidir bu..!!

Bir taraftar tuttuğu takımdan ne bekler ki..!!?

Para mı? Hayır..!! Her hangi bir çıkar mı? Hayır..

Ne bekler, başarı..

Haberin Devamı

Başarısına sevinir, başarısızlığında üzülür..

İyi günde kötü günde..
 

Evlilik gibi yani..

Şimdi bakın, bir takımın oyuncuları parayı alır.. Parayla oynar. Profesyonel dünyadır bu..

Yarın başka takıma gider, orası için oynar.. Ekmeğini ayaklarıyla kazanır çünkü..

Onun beklentisi vardır..

Yöneticiler için de bu geçerlidir..

Her ne kadar, “bir beklentimiz yok renk aşkı bu” deseler de öyle ya da böyle tanınan biri olurlar.. Medyada yer alırlar..

Bulundukları konum itibarıyla  şu veya bu şekilde kendileri için bir “dönüşüm” alırlar..

Ya taraftar.. Koca bir hiç..

Başarıya sevinir, başarısızlığa üzülür, üstelik diğerleri tarafından da kızdırılır..

“Kuru” bir sevdadır bu..

Dünyanın en tuhaf aşkıdır bu yani.. Terk edilemez..!!

***

Birden düdük sesi duyuyorum.. “Hah” diyorum Kuddusi’nin düdüğü bu..

Dakika 1, kalbim güm güm.. “Akın” diyorum Akın.. Su gibi akın..

Ooo, ilk atak Yusuf’tan.. Uzun bacakları sayesinde rakibinin belini kırıyor..

Manchaster maçında saha kenarında unutulan Holosko da bir dönmüş pir dönmüş diyorum. Maçın başı ama.. Kamera o sırada yakın çekime giriyor. Bir tuhaf bakıyor çocuk, kafasını önce sağa, sonra sola doğru sallıyor.. “Hah” diyorum bu azgın bir boğa gibi olmuş..

Tabata bir anda Serdar’a top çıkartıyor. Serdar boşa kaçıyor ama olmuyor. Sonra Yusuf’un süper pası, İbrahim soldan akıyor.. Ortaaa, kafaaa ama Holosko kale üstünden dışarı atıyor. “Olsun kafayı vurdu ya” diyorum..   Dakika 9 daha..

Haberin Devamı

Dakika 11.. Ramazan’la İbrahim arasında anlaşmazlık.. “Olabilir olabilir” diyorum.. Daha yeni çocuk anlaşırsınız anlaşırsınız..

Tabata’ya bakıyorum fırtına olmuş esiyor.. 13 dakikada Serdar’ı öyle bir kaçırıyor ki.. Son vuruş iyi değil.. Kaçtı kaçtı.. “Ulan Serdar diyorum…”

Saniyeler 15.18’i gösterdiğinde kamera Mustafa’yı gösteriyor. Bizim Mustafa’yı yani.. Televizyondan da olsa göz göze gelmek istiyorum gelmiyorum. Mustafa Hoca bu defa maçı izliyor.. Sağa sola bakmıyor.. Saha kenarında oturmuş izliyor.. “Güzel” diyorum.. Aman 16. Dakika.. Hamburg geliyor.. Kalbim “Güm güm” diye atıyor..

17.40 korner atıyor Tabata.. Spiker, “Beşiktaş’ın vefakar ve cefakar taraftarı burada da iş başında” diyor. Yer Antalya ya.. 21. Dakika.. Holosko “deli deli” bakıyor etrafa..

Haberin Devamı

Dakika 21.. Seyirci “kartal gol gol” diye bağırıyor.. Uğur İnceman 30. Dakikada “sert” yapıyor çocuğa..

32, 32 oldu dakika.. Holoskoooo vuruyor.. Yandan dışarıda.. “Ya, Ofsayt da olsa kaleye sok şunu Holosko” diye bağırıyorum.. Sanki beni İstanbul’dan duyacak gibi.. “Olsun, ofsayt olsun, gol geçerli olmasın, ama top kaleye girsin.. Senin gibi adam bunu atmalıydı” diye bağırıyor oğlum.. Ben de ona bakıyorum gülüyorum..

44.20 oldu.. 44. Dakika.. Kale önünden Holosko kafayla yine dışarı atıyor. Serdar ortalamıştı.. Hop hop ne oluyor dakika 45. Janseeenn.. dışarı atıyor.. Oh bu rahatlıyorum..

İkinci yarı, Spiker oyun kalitesi için “Sanki Avrupa Kupası maçı diyor.. Gururlanıyorum.. 48 oldu 48 Necip Uysal müthiş bir hareket yapıyor.. Defanstan çıkartıyor..

Haberin Devamı

51. Dakika Genç Rıdvan.. “Ah Rıdvan ahh..” yine kaçtı..

Dakika 55, Mustafa’dan müdahale bekliyorum..

Ediyor ediyor, “müdahale” ediyor..!!

57 oldu. İsmail Köybaşı ve Bobo.. İsmail İbrahim Üzülmez’in, Bobo da Holosko’nun yerine..

Dakika 58. Beşiktaş müthiş çıkıyor. Tabata’nın pası Tabata’nın..

60 Dakika. Kamera seyirciyi gösteriyor. Beşiktaş seyircisini..

Dakka 62!! “Oboovv” üst direkte patladı.. Kanım  dondu sanki kanım..

Sonra “çok güzel kaçırdılar, hep böyle kaçırsın bu Hamburglular” diyorum..

Gülüyorum..

63.dk aktı Beşiktaş.. Ve 66, Nihat Nihat.. Olmadı Nihat..!!

“Olsun” diyorum.. Bir maçta yenilebilirsiniz ama önemli olan “savaşmak” diye düşünüyorum.. Ya da düşündüğümü sanıyorum..

Haberin Devamı

Ee, dakika 73, Kaleci Ramazan tribüne koşuyor.. Maç duruyor. “Şu centilmenliğe bakar mısınız?” diye gururlanıyorum..

Seyircilerden biri bayılmış, doktor müdahalesi için Ramazan maçın durmasını sağladı..

“İşte budur, işte budur” diyorum SPOR.. “Zeki. çevik ve ahlaklı olmak”...

“Hiçbir şey bir insan hayatından daha değerli değildir” diye düşünüyorum.. Ayağa kalkıp, Ramazan’ı alkışlıyorum.. Ve bir başka Mustafa’yı Büyük önder Mustafa Kemal’i hatırlıyorum gözlerim doluyor..

Bu arada dakikalar geçiyor.. Ve Nihat yeniden akıyor. Necip sanki fasıl yapıyor.. Ya da topcular, tuttuğum takımın oyuncusu olduğu için bana öyle geliyor..!! 78-79 süperr.. Necip Uysal’dan soğukkanlı iyi hareketler..

83 oldu 83, hala gol yok. Olsun, Mustafa Hoca Necip’in hareketine gülüyor.. Ve dakika 90, Ramazan süper kurtardı.. Süper.. Bu defa “Dakika doksan ya evde yoksan” olmuyor. Bu defa “Dakika doksan, Ramazan Ramazan” oluyor.

Ah o gözü çıkası penaltılar..

Bir onlar, bir biz.. Basketbol maçı gibi.. Ahh İsmail kaçırdı.. 16. Penaltı Uğur attı.. 17.ci atılıyor.. Kamera Mustafa Hoca’yı gösteriyor.. Duruma Mustafa da gülüyor..

Hamburg kupayı alıyor.. Alsın..

Ve Mustafa Hoca penaltıyı kaçıran İsmail’in yanına gidip onu tebrik ediyor, oyuncusuna moral veriyor.. Ne güzel…!! 

Peki, insan az sonra öleceğini bildiği halde “Maç kaç kaç?” diye sorar mı?

Sorar..

Taraftardır bu..

Hele hele Beşiktaşlıysa..

Haydi haydi sorar..!!

Beşiktaşlı “Deli Dündar’ın” son sözleriymiş bu..

Ölmeden önce oğlunun elini tutup “Beşiktaş’ın maçı kaç kaç” diye soran adam..

Yani Dündar Kanadlı..

"Ölümle yaşamı ayıran çizgi, Siyahla Beyazı ayıramaz ki " yazıyor mezarının üstünde.. Koca bir Kara Kartal da var kabristanında.. Mermerden..!!

Spor Müdürü Meriç Tunca “Yazı verecek misin?” diye soruyor.. Yüzümü, soldan sağa doğru döndürüp, onun masasına doğru bakıyorum..

Bana bakıp gülüyor.. “33 gol oldu” diyor.. Sesindeki iğneleri fark ediyorum. Fenerbahçeli olduğunu da biliyorum..

“Sizi de görürüz. 33 gol seyrettirdik tüm dünyaya” diye yanıtlıyorum..

Yüzüne bakıyorum “Gülüyor..”

“Merak etme. Size de el atacağım.” diyorum. “Öğrenmenin yaşı yok, Daum’a da futbol öğreteceğim” diye gönderme yapıyorum.

Hepten gülüyor

Ve ben de gülüyorum..

Ne güzel..!!

Yazarın Tüm Yazıları