Çölaşan’ın pırlantaları

CUMA günkü yazısında, sevgili Emin Çölaşan’ın pırlantalarla ilgili, çarpıcı tespitleri vardı. Bu tespitler, sadece pırlanta değil zümrüt, yakut, elmas ve inciler konusunda da devam ediyordu.

Haberin Devamı

Örneğin;

- Ekmek, zeytin, peynir, süt gibi temel gıdaların KDV’si var. Pırlantanın KDV’si yok.

- Defter, kalem, kitap ve silginin KDV’si var. Elmasın KDV’si yok.

- İlaç, doktor, hastane ve kefen bezinin KDV’si var. Zümrütün KDV’si yok. Yakut ve incinin de KDV’si yok!..

Nedenine gelince, 1 Ağustos 2004 tarihi itibariyle; pırlanta, elmas, yakut, zümrüt ve incinin yüzde 18 olan KDV oranı, bir yasa çıkartılıp yüzde SIFIRA indirilmişti (Bkz. KDV Yasası Md.17/g).

"Herhalde bizim milletimiz KDV’li ekmek değil, KDV’siz pırlanta yiyecek!.." diyen Çölaşan, mücevhercilerin bunu yeterli görmeyip, "bir de Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) sıfırlansın, o zaman ihracatımız artar" diye basın açıklaması yapmaları üzerine kafası iyice karışmış "Bu konuyu Prof. Dr. Şükrü Kızılot’a havale ediyorum. O hepimize anlatsın" diye yazısını noktalamıştı. Biz de ödevimizi yapıp, işin doğrusunu açıklayalım.

İHRACATTAKİ ÖTV MASALI

Türkiye, 2005 yılında 3 milyar dolarlık altın ithal etti. Buna karşılık, altından mamul kuyumcu ihracatı 1,1 milyar dolara ulaşmış. Şimdi ise, ÖTV’nin kaldırılması halinde pırlanta, elmas, yakut ve zümrüt ihracatının da artacağı iddia ediliyor.

Bu doğru değil!.. Bu doğru olmayınca, ÖTV’nin ihracatı baltaladığı da doğru değil!

Nedenine gelince, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun "ihracat istisnası" başlıklı 5/2. maddesine göre; ihraç edilen malların, alış faturalarında gösterilen ve beyan edilen ÖTV’si ihracatçıya iade ediliyor. Yani ihracatçı hiç ÖTV ödememiş oluyor.

Görüldüğü gibi; pırlanta, elmas, yakut, zümrüt ve inci ihracatının artması ile ÖTV arasında doğrudan bir ilgi yok. KDV’ye gelince, KDV’si zaten sıfır...

PEKİ SORUN NEREDE?

Yukarıda yazılanları okuyunca, herhalde kafanız karışmıştır.

Haklısınız. Bu ülkede ekmek, su, zeytin, peynir, süt, kalem, defter, ilaç hatta kefen bezi bile KDV’ye tabi iken, bir yasa çıkartılmış ve pırlanta, elmas, zümrüt ve yakutun yüzde 18 olan KDV’si sıfırlanmış. Olacak iş değil ama olmuş!.

ÖTV’sine gelince;

- 26 Nisan 2005 tarihinden itibaren; traş köpüğü, parfüm, deodarant, saç losyonu, kürk cep telefonu ve güneş kremi ile birlikte pırlanta, inci ve yakut gibi değerli taşların da yüzde 6,7 olan ÖTV oranı yüzde 20’ye yükseltildi.Yani traş köpüğü ile pırlanta aynı tarifeye tabi tutuldu.
Ancak bu değerli taşlar ihraç edildiğinde, alışta maliyet bedeli üzerinden ödenen ÖTV’ler iade ediliyor (Bkz. ÖTV Yasası Md. 5/2).

- Kuyumcular, ülke içinde vatandaştan değerli taş aldıklarında "gider pusulası" düzenliyorlar. ÖTV’de KDV’de ödemiyorlar.

- Sadece, ithal edip ya da firmalardan alıp, ülke içinde sattıkları değerli taşlar için ÖTV ödüyorlar. Bunu da satış bedelinin içinde, müşteriden tahsil ediyorlar.

Peki o zaman sorun nerede?

En çok sesi çıkması gerekenlerin sustuğu, susması gerekenlerin ise en çok sesinin çıktığı, daha ötesi asgari ücretten bile vergi alındığı bu ülkede; pırlanta, elmas, yakut, zümrüt ve inci gibi değerli taşların sıfırlanan vergileri kamu vicdanını sızlatıyor. İhracatı artırma masalını anlatıp daha ötesini talep etmek ise, ayıp oluyor...

Yazarın Tüm Yazıları