Çoğumuz ruh hastasıyız

Psikiyatrların kutsal kitabı niteliğindeki DSM, internet bağımlılığını, kokain bağımlılığı ve uyuşturucu istismarıyla yan yana, ruhsal hastalıklar arasına koymaya hazırlanıyor...

Haberin Devamı

İnternete bağımlıysanız, biraz etrafınıza bakının, yalnız olmadığınızı hemen fark edeceksiniz. Ha ille de bilimsel bir dayanak peşindeyseniz, kamuoyuna yönelik anketler yapan SodaHead araştırmış.
16 Şubat’ta sitesine giren 602 ziyaretçiye internet bağımlısı olup olmadıklarını sormuş. Sonuç şu: İnsanların yüzde 61’i kendine teşhis koyabilen internet bağımlıları.
Ve kadınların yüzde 64’ü internet bağımlısı iken, erkeklerde bu oran yüzde 55.
İşin ilginç yanı, anket sonuçlarına göre başka bağımlılıkları olan insanlarda internet bağımlılığına daha az rastlanıyor. Örneğin, sigara içmeyenlerin yüzde 65’i internet bağımlısı iken, tiryakilerin sadece yüzde 48’i internette dolanmadan edemiyor.
Sıklıkla alkol tüketenler (yüzde 57) ve tüketmeyenlerin (yüzde 64) internet bağımlılığı oranı arasındaki fark ise daha az.
İnternet bağımlılığı konusunda en vahim durumda olanlar 13-17 yaşları arasındaki gençler. Bunların yüzde 73’ü internete bağımlı.
Yaş ilerledikçe bağımlılık azalsa da 65’ten sonra tavan yapıyor. 65 ve üstündekilerde, 45-64 yaşları arasındakilere kıyasla internet düşkünlüğü artıyor.
Ruh sağlığı mesleğinin kutsal kitabı sayılan Amerikan Psikiyatri Birliği’nin ‘Tanısal ve İstatistiki Ruhsal Bozukluklar El Kitabı’nın (DSM) yeni versiyonunda uzun ruh hastalıkları listesine internet bağımlılığının da eklenmesi gündemde. DSM’nin yıllar içinde tüm versiyonları birçok psikiyatrın hastalara teşhis koyarken kılavuzu oldu.
Kitapçık birçok tartışmanın ortasına da düştü. Kimileri DSM’nin hastalar kadar ilaç şirketlerinin çıkarlarına da hizmet etmek üzere yazıldığını öne sürdü.
Fakat şimdi DSM’yi yenileme görevini üstlenen çalışma grubu madde nedenli hastalıklara yeni bir madde bazlı olmayan rahatsızlığı, internet bağımlılığını eklemeyi önerdi.
Yani internet bağımlılığı yakında ‘kokain bağımlılığı’ ya da ‘uyuşturucu istismarı’ gibi rahatsızlıkların yanında yerini alabilir. Boşuna değil...
Geçtiğimiz yıl Çin’de haftanın 6 günü, günde yaklaşık 10 saat bilgisayar kullanan öğrenciler üzerinde bir araştırma yapıldı. Ve bu yoğun internet kullanımının beyin üzerinde ciddi etkileri olduğu tespit edildi.
Araştırmacılar uzun süreli internet kullanımının beynin yapısında değişikliklere neden olduğunu, kişilerdeki kronik bozuklukları artırdığını belirttiler.
İnternet bağımlılığının belirtileri ne derseniz...
Henüz DSM’de yer almadığı için belirtilerin resmi bir listesi yok ama Amerikan Psikiyatri dergisinde yayınlanan Dr. Jerald L. Block’in yazısına bakmakta fayda var:
1) Zaman mefhumunu kaybedecek veya temel ihtiyaçlari unutacak kadar yogun kullanım.
2) Bilgisayara erişilemediğinde kızgınlık, gerginlik ya da bunalımlı hissetmek.
3) Daha iyi bilgisayar malzemelerine, daha fazla software’e, bilgisayar kullanımı için daha fazla zamana ihtiyaç duymak.
4) Kavga etmek, yalan söylemek, başarısızlık, sosyal izolasyon ve yorgunluk gibi ölümsüz yan etkiler.
Dr. Block, oyun oynamak veya mesaj yollamanın da internet bağımlılığının bir parçası olabileceğini ekliyor.

Yazarın Tüm Yazıları