Çocuklara fonksiyonel gıda verilmeli mi

Tüm dünyada fonksiyonel gıda olarak adlandırılan, yaşam kalitesini artırmaya yönelik ürünlere ilgi yükseliyor.

Süt içerken demir de yanında bonus olarak alınıyor. Küçük yaştan itibaren çocuklara sağlıklarını korumanın yollarını öğretmek lazım.

Çevremde kim varsa hayat kalitesini artırmanın yolunu arıyor. Özellikle belli bir yaşın üzerinde anne-baba olanlarda bu arayışın daha fazla olduğunu gözlemliyorum. Çünkü erken yaşta ölmek istemiyor, çocuklarıyla beraber daha uzun yaşamak istiyorlar. Aslında ben de o grubun içinde yer alıyorum. Kim istemez uzun yıllar sağlıklı yaşamayı ve 60 yaşındayken kalp yaşının daha küçük olmasını?

Bu nedenle tüm dünyada fonksiyonel gıda olarak adlandırılan, yaşam kalitesini artırmaya yönelik ürünlere ilgi yükseliyor. Süt içerken demir, magnezyum yanında bonus olarak alınıyor. Nehir 1 yaşında inek sütüne geçtiği dönemde büyüme sütleri de yeni yeni piyasada yer etmeye çalışıyordu. Kızıma her gün en az yarım litre büyüme sütlerinden içirdim. Sonuçtan memnunum. Çünkü Nehir 2 kilo ağırlığında, 49 santimetre boyunda ortalamanın altında doğan bir bebekti. Şimdi ortalamanın üzerinde bir boya sahip. Bu gelişmeyi sadece süte bağlamıyorum ama etkisinin de büyük olduğuna inanıyorum. Kızımın gelecekte sağlıklı bir birey olması için bugünden altyapısının sağlam olmasının önemini bilen bir anne olarak arada bir check-up yaptırmak istiyorum ama Nehir’i ikna edemiyorum.

Kalp sağlığı önemli

Belki size saçma gelecek ama mesela kızımın kolesterol düzeyini, şekerini, üresinin hangi düzeyde olduğunu bilmek istiyorum. Çocukta kolesterol olur mu demeyin, oluyormuş. Hem de sonuçları bir yetişkininkinden daha tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Genetik yatkınlık bu tür hastalıklarda önemli. Bu nedenle küçük yaşlardan itibaren kalbi korumanın yollarını öğrenmemiz ve öğretmemiz lazım.

İki ay önce test yaptırdım, kolesterolüm 260 çıktı. Sıkı durun, kilomu söylüyorum. 49 ya da taş çatlasın 50 kilodayım. Kime söylediysem şaşırdı. Doktor ilaç verdi. 10 gün kullandım ama sonra bıraktım. Doğal yollardan düşürmek istedim. Eve bir yürüme bandı aldım. Balkondaki koltuğu atıp, yürüme bandını balkona yerleştirdim. Şimdi günde en az 20 dakika tempolu yürüyorum. Ayrıca markete uğradım. Kolesterolü düşürmeye yarayan gıdaların olduğu bölümde bayağı oyalandım. Ben bu fonksiyonel gıdalara inanıyorum. Etrafımdaki çoğu kadın bağırsak şişkinliğini gideren prebiyotik yoğurtlardan tüketiyor ve memnunlar. Kolesterolü düşürmeye yardımcı olan tek ürün ise Ülker’in Kalbim Benecol markası altında üretiliyormuş.

Bu tip gıdalara genelde temkinli yaklaşıyoruz. İyi de yapıyoruz. Bu nedenle kullanmadan önce ürünü iyice araştırdım. Hatta Ülker’in bu ürünle ilgili olan yetkilisiyle bile konuştum. Ülker Yağ Mutfak Grubu Pazarlama Müdürü Verda Duysak, fonksiyonel gıdalar içinde en hızlı büyüyen gruplardan birinin kalp sağlığı kategorisi olduğunu söyledi. Verda Duysak’a "Gerçekten Kalbim Benecol kolesterolü düşürüyor mu?" diye sordum.

Duysak, Benecol’ün etken maddesi stanolü, bu konuda yapılan klinik çalışmaları, ürünün yüksek kolesterolü etkin şekilde düşürdüğünden bahsetti. Bu konuda iddialılar; 15 gün boyunca her gün Kalbim Benecol’ün herhangi bir ürününü tükettiğinizde kolesterolünüzde yüzde 15’lik bir düşme gerçekleşiyormuş. Bu benim için önemli bir oran. Çünkü kolesterolüm 260’tan 220 civarına düşmüş olacak. Kolesterolde yüzde 10’luk bir düşüş, 40 yaşındaki bir erkek için kalp hastalığı riskini yüzde 50 azaltıyormuş.

Üç kişiden biri hasta

Kolesterol konusunda annemin yaşam tarzına bayılıyorum. Her gün erkenden kalkıp Kızkulesi’ne yürüyor. Aldığı gıdalara dikkat ettiği için de kolesterol ilacı kullanmıyor.

Kolesterolüm yüksek çıkana kadar bu tür ürünlere yan gözle bile bakmazdım. "Türk’ün aklı sonradan gelirmiş" sözü galiba doğru. Sorun çıkınca derde düşüyoruz. Oysa sağlığımızla ilgili sorun çıkmadan önlem alsak ilaçlara olan bağımlılığımız azalacak.

Kadınların erkeklere oranla yeni gelişmelere, bu tür fonksiyonel gıdalara daha sıcak baktığını biliyorum. 15 yaş üstü yetişkinlerin yüzde 79’unun kolesterol seviyesini bilmediği, her üç kişiden birinin de yüksek kolesterol problemiyle karşı karşıya oluğu bir ülkede yaşıyoruz. Aklın yolu birdir; en iyisi sorunu sorun halini almadan çözmek...
Yazarın Tüm Yazıları