Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Çocuklar Gülsün Diye

Gülben Ergen’in anneliği, içtenliği, samimiyeti çok hoşuma gidiyor. Burnu havada gelmiyor bana, dokunulabilir bir ünlü o.

Haberin Devamı

Yaptıkları, yapmaya çalıştıkları hoşuma gidiyor. İyi örnek.

Çabası, evet çabası hoşuma gidiyor. “Çaba” kelimesini çok seviyorum.

Hele şu “Çocuklar Gülsün Diye” projesi, beni benden alıyor.

22 Ocak’ta yani yarın, 12’nci anaokulunu Manisa’da açıyormuş Gülben Ergen.

Düşünebiliyor musunuz “Çocuklar Gülsün Diye” bu tam 12’nci anaokulu!

Kaç çocuk gülüyor diye düşünmeye çalışıyorum, rakamın ne önemi var ki diyorum sonra.

Çünkü o anaokullarına giden çocukların sayısıyla kısıtlı değil yapılan işin etkisi. O çocuk eve gidince yedi sülalesine de gülücük oluyor; kardeşine, abisine, ablasına da okulda öğrendikleri ile öğretmen oluyor! Gülen çocuk, güldürüyor.

Yani öyle çok iyi bir şey ki bu yapılan, nasıl anlatsam tam anlatırım bilemiyorum.

Manisa Horozköy’deki anaokulunun tüm inşaat ve oyun parkı masraflarını Johnson Wax karşılamış.

Bakın, Gülben Ergen bir proje geliştiriyor, ardından şirketler desteğe kalkıyor, iş dallanıp budaklanıp kocaman bir ağaç oluyor.

Dallarında çocuklar yeşeriyor...

Helal olsun!

Yonca
“iyi habersever”

Haberin Devamı

Gençler için bir şeyler yapmak

Bu ara bu konuya feci takılmış durumdayım. Herkes gençlerden şikayetçi. Ne yüzle şikayetçiler hiç bilmiyorum. Bilmiyorum; çünkü biz şikayet etmeyi, bir şeyler yapmaya tercih eden yapıya sahibiz. Oysa gençler bize rağmen inanılmaz iyi şeyler yapıyorlar.

Keşke onların uğraşına daha çok destek çıksak.

Bakın Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) gençler için harbi çabalayan, gençlerin sivil toplum kuruluşu!

Kuruluşlarının 10’uncu yılında süper bir projeyi hayata geçirdiler.

Her biri kendi alanında sıra dışı başarılara imza atmış olan kişileri; Toplum Gönüllüsü gençlerle yaptıkları söyleşilerle, “YÜZ YÜZE 100 YÜZ” adlı kitapta bir araya getirdiler

TOG, eleştirdiklerini değiştirebilmek için üreten, önyargılardan arınmaktan vazgeçmeyen, değişimle güçlenen gençlerin vakfı olarak -bakın bu geçtiğiniz koyu harfli kısmı bir daha okuyun ne şahane!- 10’uncu yılında yayımladığı bu kitapta toplumda barışı isteyen, yenilikçi, farklı olana saygı duyan kişilerle okura sesleniyor.

Arzu Kaprol, Alemşah Öztürk, Cem Mansur, Erdil Yaşaroğlu, Hasan Saltık, İshak Alaton, Ömer Madra, Şafak Pavey, Yaşar Kemal, Yavuz Turgul, Yeşim Ustaoğlu gibi iş, spor, medya, akademi ve kültür-sanat dünyasının önemli isimleri kitapta bir araya gelmiş.

Bir mimarlık öğrencisinin uluslararası ödüller almış bir ustasıyla, bir kitap kurdunun hayran olduğu bir yazarla, genç bir gönüllünün TOG’un kuruluş yıllarında etkin görev yapmış, başarılı bir yöneticiyle karşı karşıya gelmesi de insanı çok etkiliyor.

Kitapta yer alan isimler, farklı alanlarda toplumsal barışa katkı sağlayan ve farklılıklara saygıyı ilke edinen Toplum Gönüllüleri’nin ulaşabildiği kişiler.

Kitabın satışından elde edilecek gelirin tamamı Toplum Gönüllüsü gençlerin eğitimine aktarılacak. 

Gençler için bir şey yapın. Kitabı alıp bir göz atın...

Gençleri tanıdıkça takdir edeceksiniz!

Yonca “gencecik”

Haberin Devamı

Gülmek ya da gülmemek bütün mesele bu!

Bir gülücük bin çözüme bedel!

Bir gülümseme sayesinde, ister inanın ister inanmayın, çözemeyeceğiniz problem, zaman kazanamayacağınız hastalık yok!

Ben buna inanıyorum.

Bir bakın etrafınıza, gülümseyen insanlara bakın.

Dertleri, acıları, hüzünleri bile kucaklayabilen insanlara bir bakın, görün onları.

Mehmet Ali Birand mesela, hastalıklara, acılara gülümsüyor, kucaklıyor hayatı her şekliyle. Dertleri, hüzünleri, acıları kucaklayabilmek diye bir şey var.

Var işte!

Canlı yayında kahkaha atıyor dili sürçünce.

Ayşe’nin röportajı sonrası Can Dündar’ın Mehmet Ali Birand’ı anlattığı “Bir Ömür, Ardına Bakmadan”ı okuyorum.

Oğlumun “Kanal D adamı çıktı anneee!” diyerek, bayılarak ana haber bülteni seyretmesine neden olan Mehmet Ali Birand’ın hayata gülümseyerek örnek
olmasının şerefine kadeh kaldırıyorum!

Yonca
“gülümseyerek”

Yazmıştım 28 Kasım 2012’de...Yazımdaki her kelimem baki...

Yazarın Tüm Yazıları