Cismini yitiren isimlerin şehri

Savaş mı var, Barış...

Ne zaman çare tükense, Umut'tur doğan çocuğun adı.

Hatta İmdat, daha eskilerde...

"Olmayana ergi" metoduyla koyulur, bazı isimler.

Ankara doğumlu kaç çocuğun ismi Deniz'dir acaba?

Kaçının Derya...

Hangi Yağmur'un, Bereket'in doğumu, kimbilir hangi kuraklıktan.

Afet, Kurtuluş, Kader hangi depremden...

İki çocuğunu kaybeder birisi, üçüncünün adı Yaşar.

Dokuzuncu çocuk gelir, adı kızsa Yeter, erkekse Dursun...

İsimden medet umulur:

İsmiyle yaşasın...

* * *

Bazen de isimler, cismini yitirir.

"Kendi gitti ismi kaldı yadigar", misali.

Yenimahalle çoktan eskidi, Varlık Mahallesi yoklukta artık.

Bahçelievler'in bahçesi kalmadı, müstakil evleri apartman.

Hoşdere'nin, Kavaklıdere'nin deresi kurumuş, kalan bir kaç kavağı da kurusun diye duada/pusuda "alerjik"ler.

Söğütözü'nün salkım söğütleri derseniz, değil salkımı tanesi yok.

Gençlik Parkı'nda gençlik yok, parkı yıllardır muamma.

Kızılay duruyor da, oraya adını veren Kızılay binası yıkıldı.

O koca meydanı ise mazi.

Zafer, Sıhhiye, Opera, Gar, İtfaiye Meydanı mı dediniz?

Hani, nerede?

Kediseven Sokak'ta kedi arayın.

Bülbülderesi'nde bülbül...

* * *

Ankara, cismini kaybeden isimlerin Başkent'idir.