Circus gecesi...

Küçük Çiftlik Parkı’nda Cahide Circus’un eğlencesinde Hande Yener-Demet Akalın buluşması izleyemedik ama trapezlere çıkan Sibel Tüzün, Cazcı Kardeşler’i andıran haliyle New York New York’u söyleyen Fatih Ürek vardı sahnede...

Haberin Devamı

Sibel Tüzün’ün kendini yanlış konumlandırdığını düşünmüşümdür hep...

Hem fiziği hem sesiyle güzel bir popçu olarak kariyerine başlayan Tüzün yaşadığı ilişkinin de rüzgarıyla kendini sonra rock barlara vurmuştu...

Cahide Circus’ta kırmızılar içinde müthiş bir kadın izledim.

Yıllarca hem kendine hem bize büyük haksızlık yapmış.

Söylediği Türkçe ve yabancı şarkılarla sesini bir kez daha kanıtlarken, güzelliği ve bacaklarını tamamen açıkta bırakan elbisesiyle davetteki kadınların en çok konuştuğu isim oldu.

Küçük Çiftlik Parkı’na kurulan çadırda üç ayrı sahne vardı ve aynı anda sahnelenen şovları izlemekten başımız döndü.

Bir paragrafta Posta Gazetesi Bandosu’na açmak lazım.

Gazetenin Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, 4-5 yıl önce kurdu bu orkestrayı, özel günlere çaldıkları şarkılarla renk katıyor.

Baktım da iyice artık profesyonel hale dönüşmüşler.

Kılık, kıyafet, uyum, icra tamdı.

Circus gecesine renk kattılar.

Haberin Devamı

Seray&Saba dostluğu

Şu sıralar piyasadaki son büyük geyik Saba Tümer’le Seray Sever’in arkadaşlığı üzerine...

Saba’yla Seray alışverişe, gece gezmeye, yemeğe birlikte çıkıyorlar, davetlere bile birlikte gidiyorlar.

Bu sıkı dostluk milletin de dikkatinden kaçmıyor, çeşitli esprilere konu oluyor...

Geçen gece Pastarito Akaretler’in yılbaşı partisine de birlikte geldiler.

Onlar da çevredeki insanların takılmasına makaranın dozunu artırarak yanıt veriyorlar.

Tutmuşlar geçenlerde bir muhabire Saba’nın kahkahası eşliğinde “Danimarka’da evleneceklerini” söylemişler.

“Aman böyle şakalar yapmayın birileri ciddi sanır haber olursunuz valla” dedim.

Gazeteciler değil ama internete de düşen bu geyiği duyan bazı hayranları olayı ciddiye almış bile.

Hem Seray’a hem Saba’ya hayranları, “O kadında ne buluyorsun, onunla çıkılır mı”, “Madem bu kadar evlenmeye meraklıydın benimle evlen” mesajları atıyormuş bu aralar...

Buruk bir gün

Dün nasıl buruk bir hava esiyordu gazetede anlatamam.

Hürriyet’in 20 yıllık genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök görevini bıraktığını açıkladı, “That was a good life” diyerek.

Ben Özkök’ten 3-4 yıl sonra Hürriyet’e çalışmaya başladım.

Yani meslek hayatımda en uzun çalıştığım yayın yönetmeniydi.

Hürriyet’te çalışan pek çok insan için de öyleydi.

Sporu spor müdüründen, ekonomiyi ekonomi müdüründen, magazini magazin müdüründen iyi bilen bir yayın yönetmeniydi...

Yenilikleriyle, fikirleriyle medyada en çok konuşulan, en çok tartışılan yayın yönetmeniydi...

20 yılın sonunda yaşayan bir efsane olarak görevi bıraktı.

Biz buruk olmayalım da kim olsun?..

Tesellimiz Ertuğrul Özkök’ün yazar olarak Hürriyet’te yer almaya devam edecek olması.

Neyse ki yerine göreve başlayacak Enis Berberoğlu da Özkök kadar eski ve tanıdık bir isim Hürriyet çalışanları için...

Hürriyet böyledir zaten, büyük bir aile gibi...

Görevler devredilir, yeni isimler gelir, yeni görevler tanımlanır ama Türkiye’nin Hürriyet’i yola devam eder.

Geçen gün başka gazeteden arkadaşlarımla konuşurken Hürriyet’te en çok kıskandıkları şeyin dayanışma, uyum ve arkadaşlık olduğunu söylediler.

Bu değişmez Hürriyet geleneği aynen devam edecektir...

Yazarın Tüm Yazıları