CHP’de çıkış Kurultay’dan geçer

Hele 50 yıldır iktidara gelememiş bir partide politika yapıyorsanız ve üstelik bu Cumhuriyet’i kuran bir partiyse...
Daha da zordur.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde çok uzun zamandır “değişim” beklentisi var. Her seçim sonrasında Deniz Baykal sorgulandı, Genel Sekreter Önder Sav “sorumlu” tutuldu.
Ama hangi sonuç alınırsa alınsın, partide radikal değişimler olmadı.
Daha doğrusu tabanın beklentilerine cevap verilmedi.
Teşkilatlar parti içi dengelere göre şekillendirildi, sosyal demokrat partilerin en önemli kozlarından biri olan ön seçimden vazgeçildi, lidere bağlı ya da lider ve genel sekretere bağlı tercihler yapıldı.
Böyle olunca da siyasetin rüzgarı nasıl eserse essin, iyi sonuçlar alınamadı. Bir dönem CHP baraj altına bile indi, yeniden toparlanması çok zaman aldı.
Gerçeği söylemek gerekirse, seçimlerde teşkilatlar “çalışıyormuş” gibi yaptı.
Partinin mesajları halk tarafından doğru algılanamadı. Hep belirli konular üzerine gidip gelindi.
CHP, bazı çevrelerle diyalog kurmadı, kuramadı.
Ya da gerek görmedi.
Avrupa Birliği gibi Türkiye’nin en önemli konularından birinde nasıl yol izleyeceği netleşmedi. Ekonomi politikalarını anlatamadı, iş dünyasıyla istikrarlı ilişkiler kuramadı. Listeyi uzatıp, eleştirimi çoğaltabilirim.
Bütün bunlara rağmen Deniz Baykal’ın Genel Başkanlıktan ayrılışı hiç de şık olmadı.
Ne ayrılışı, ne de ayrılması sonrasında yalnız bırakılması...
Birçok nedeni olduğunu biliyorum.
Sonuç olarak...
CHP’deki değişim taleplerinin ardı arkası kesilmedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal sonrasında Genel Başkan seçildi, bu bile teşkilatın gazını alamadı, bu süreç bile beklentileri karşılamadı.
Gerçek şudur...
CHP, kendi içinde bu hesaplaşmayı yapıp bitirmeli; sonra da yoluna bakmalıdır.
Neden mi?
İzmir’den örnek vereyim.
CHP’nin en güçlü olduğu yerde; İzmir’de bile teşkilatla Genel Merkez, Genel Merkez’le yerel yönetimler, yerel yönetimlerle partililer arasında müthiş görüş ayrılıkları bulunuyor.
Bu zaman zaman yol ayrımlarına neden oluyor.
İl yönetimi bir yolda gidiyor, belediyeler bir yola...
Kimileri birilerinin adamı olmayı tercih ediyor, birileri taraf olmazsa ne yapacağını bilemiyor.
Ben de diyorum ki...
Bu partinin adı ister CHP olsun, ister AK Parti, ister MHP...
İsterse bir başkası...
Böyle bir görüntü, fikir ayrılığı, hedef uzlaşmazlığı, program tutarsızlığı devam ettiği sürece başarının gelmesi mümkün değil...
CHP, dalgalanacak belli ki...
Ama bu dalgalanmayı dindirecek eninde sonunda Kurultay olacak.
Yeni bir kurultay; Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğini kanıtlaması adına da önemli bir fırsattır...

Yorumlar gelmeye başladı

? İZMİR için bir “serbest kürsü” kurdum. Yorumlar gelmeye başladı.
Son dönemde “İstanbullu kime denir?” diye bir tartışma yapılıyor. Ama bunu sadece İstanbul için yapmamak gerekir diye düşünüyorum.
Sadece “İzmirli kimdir?” sorusuna cevap aramayalım. “Egeli olmak” diye genişletelim isterseniz.
Bu coğrafya neyin sembolüdür, Egeli olmak, İzmirli olmak hayata nasıl bakmayı gerektiriyor?
Son dönemde yapılan eleştirilere katılıyor musunuz?
Gerçekten İzmir geriliyor mu?
Siz de mi böyle düşünüyorsunuz?
İşte serbest kürsü...
Çok ilginç yorumlar geliyor. Yakında hepsini sizlerle paylaşacağım.
Not: Mesajlarınızı dsipahi@hurriyet.com.tr ya da denizsipahi@hurriyet.com.tr adresine yollayabilirsiniz.

Çok güzel bir gece geçirdik

NASIL herkes mutluydu, anlatamam...
Selçuk Yaşar; keyifliydi. Nasıl keyifli olmasın... 52 yıldır Karşıyaka’nın ya başkanı ya onursal başkanı... Gerçek Kaf Kaf’lı...
Kazım Admış, Selami Akdal, Erol Akkınay, Ogün Altıparmak, Altay Altuğ, Abidin Bayraktaroğlu, Kemal Baysak, İbrahim Bilgetekin, Macit Bomin, Tahsin Bor, Yüksel Böke, Kemal Canıvar, Mehmet Çağatay, Metin Coşkuneren, Metin Çelikel, Sezgin Çubukçu, Sümer Ali Çulha, Cevat Dalay, Ertem Dalman, Arif Dökel, Mevlan Düzyatan, Baha Eğinlioğlu, Fikret Elbirlik, Süleyman Ergürz, Ragıp Erkal, Gönül Erk, Orhan Erkmen, Cevat Gök, Yücel Gönül, Necdet Gürsoy, Erdoğan Hekimoğlu, Gürcan Heper, Ruhi Hepsarsar, Mete İpekoğlu, Duran İyison, İlhan Keresteci, Kayhan Keskin, Tayla Kıyat, Fuat Koçak, Tuncay Kökbuğur, Hüsnü Levent, Gökhan Nil, Ayhan Öngen, Oktay Özdurak, Gürbüz Özler, Ateş Özerk, Altan Özkunt, Hüseyin Özlü, Hayati Özparlar, Metin Özpeta, Ekrem Özsoydan, Muhlis Özsoydan, Ergun Öztuna, Erdinç Sakızlıoğlu, Zihni Soytürk, Coşkun Süer, İsmail Şekerci, Tevfik Şükürer, Somer Terzioğlu, Yurdal Tokat, Ömer Basri Toksöz, Ekmel Totrakan, Bedii Tuaç, Necdet Türetken, Tahir Türetken, Erkin Usman, Atilla Uzel, Çetin Uziş, İsmet Yazar, İbrahim Yegül, Lemi Yerli, Şele Yılmaz, Cengiz Yüncü plaketlerini alırken gözleri yaşardı.
Teşekkürler Sait Gürsoy...
Teşekkürler 1912 Karşıyaka Derneği...
Vefalı olmayı...
Camia olmanın ne anlama geldiğini hatırlattığın için...