Canım ciğerim kulübü

Canım Ciğerim farklı bir kulüp. Doğal üyeleri, küçücük bedenleriyle, büyük sınavlar veren karaciğer nakilli çocuklar. Kimi anne-babasından, kimi teyzesinden kimi de hiç tanımadığı uzaklardaki hastanede ölen birinden alınan karaciğer parçasıyla hayata tutunuyor

Geçen yıl Türkiye’de toplam 695 karaciğer nakli yapıldı. Bunların 90-100 kadarı çocuk hastalar. Kimi el kadar çocukların gülen yüzüne bakınca, kısa zaman önce ölümün kıyısından döndüklerini anlamak zor. Doktorları, anne-babalarını dinleyince karaciğer nakli olmak dışında, hayatta kalmak için başka şansları kalmayan, zorlu ameliyat ve tedavileri geride bırakarak büyük badireler atlatan bu çocukların her birinin kocaman yürekli kahramanlar olduğunu düşünüyorum.
Çocukların 53’üne karaciğeri nakleden ekip, İzmir Kent Hastanesi’nde. 2011’de 32 çocuğa (çoğu bir yaşın altında) karaciğer naklederek, bir şans daha verdi. Genel cerrahi uzmanları Dr. Zafer Önen, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Dr.Cahit Yılmaz, estetik plastik cerrahi uzmanı Prof. Dr. Mehmet Alper ve çocuk gastroenteroloji uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Arıkan’dan oluşan ekibin başında genel cerrahi uzmanı Doç. Dr. Murat Kılıç var. Ekip, yetişkinlere de karaciğer nakli yapıyor ancak çocukların nakilleri daha özellikli ve zor.
Çocukların karaciğeri, doğumsal anomaliler veya genetik hastalıklar nedeniyle iflas ediyor. Mantar veya çatapattan (sarı fosfor) zehirlenen çocukların da karaciğeri ölüyor. Tek şansları karaciğer nakli. Bunun için vericiyle çocuğun aynı kan grubunda olması yeterli. Doku uyumu aranmıyor. Karaciğer hem verici hem de alıcıda kendini yenileyebilen tek organ. Çocuklarda hayat boyu iş görüyor. Böbreğe göre daha ender reddediliyor. Ekip, 3 ay 10 günlük, 5 kilo ağırlığında bir bebeğe bile karaciğer naklini gerçekleştirmiş. Beş kilonun altında (4.4 kg) karaciğer naklettikleri minik hastaları da var.

Hayata tutunma öyküleri

İşte her biri farklı şehirlerde yaşayan, hastaneye kontroller için gelişlerinde kulüpte zaman geçiren kulübün birkaç üyesi:

* Yasin Koçarslan (4 yaşında)
Ailesinden o dahil dört kişi yedikleri mantardan zehirlendi. 18 yaşındaki abisini karaciğer yetmezliğinden kaybetti. Annesi Antalya’da karaciğer nakli oldu. Baba şanslıydı, atlattı. Hastaneye Antalya’dan getirildiğinde, durumu ağırdı ve saatler içinde kaybedilebilirdi. Kadavradan alınan karaciğer Yasin ile bir başka yetişkin hastaya paylaştırıldı. Ağabeyinin öldüğünü bilmeyen Yasin hastanenin maskotu./images/100/0x0/55ea9154f018fbb8f8887388

* Şeref Samet Akmandor (16 aylık)
Babası Bülent Akmandor’dan alınan alınan karaciğer parçası takıldığında 8 aylık ve 6 kiloydu. Ankara, Antalya ve İstanbul’da hastane hastane dolaştıktan sonra ekibe ulaştılar. Doğuştan safra yolları olmayan Samet, saatlerce süren ameliyatla sağlığına kavuştu.

* Nahide Kenç (13 aylık)
Enzim eksikliğine bağlı karaciğerde biriken tirozinin karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri yaptığı Nahide, 10 aylık ve 6.8 kiloyken ameliyat masasına yattı. Karaciğer tümörü henüz yayılmamıştı, bekleseydi metastas yapabilirdi. Babası Erdal Kenç’den alınan karaciğerle hayata döndü.

* Yiğit Efe - Döndü Sıla Sarıkaya (7.5 aylık)
İki kardeşin de hastalığı aynı. Karaciğerdeki enzim eksikliği nedeniyle vücutta biriken kalsiyum, oksalat Yiğit Efe’nin karaciğer, Döndü Sıla’nın böbrek ve karaciğerini bitirmiş. Anne Cemile’den alınan karaciğer Efe’ye takıldı. Sırada Döndü Sıla var. Önce baba Levent Sarıkaya’dan alınan karaciğer takılacak. Ardından da anneden alınacak böbrek nakledilecek.

* Zeynep Keskin (9)
Karaciğer yetmezliği ve sirozu vardı. 11 ay önce baba Halil İbrahim Keskin’den alınan karaciğerle kelimenin tam anlamıyla yaşama tutundu.

Mustafa Kırşan (10 aylık)
Doğuştan safra kesesi yolları yoktu. Ameliyat olduğunda 5 aylık ve 4.4 kiloydu. Anne ve babasının kan grubu uymayınca 20 yaşındaki teyzesinden alınan karaciğer nakledildi. Artık gelişimi yoluna girdi, yüzü gülüyor.

Aşk ve öfkeye karşı yaz okulu

Aşk ve öfke iki güçlü duygu. Birbirine uzak gibi duran bu güçlü iki duygunun ortak özelliği, kontrolden çıktığında kişinin hem kendisi hem de çevresine büyük zararlar vermesi. Klinik psikolog Esin Nur Akyıldız, aşk ve öfkeyle ilgili sorunu olup, baş etmek isteyenlere yönelik, 23-24 Temmuz’da ‘Aşk ve Öfkenin Savaşı’ başlığıyla iki günlük yaz okulu düzenliyor.
Akyıldız Polenezköy’de bir otelde yaptığı yaz okulunda aşk ve öfkeyle başı dertte olanları topluyor ve grup terapisi yapıyor. Kişinin aşk ve öfkeyle ilgili yaşadığı sorunlarda yalnız olmadığını fark edip, hissettiği çaresizlik, anlaşılmazlık duygusuna farklı açılardan bakmasına olanak veriyor. Akyıldız, yaz okulunun insanların bu iki duyguya yüklediği anlamı çözmeye yardımcı olacağını söylüyor.
Akla ilk gelen sorulardan biri, gayet doğal olan aşk ve öfke duygularını neden tedavi edelim? Akyıldız, “Aşk ya da öfke, bu iki güçlü duygu, kişinin gündelik hayatında kendine ve çevresine zarar vermesine neden olacak şekilde kontrolünden çıkmadığı sürece, sağlıklı duygular. Eğer kontrol edilemez bir halde, kişinin hayatını olumsuz yönde etkiliyorsa ve başka herhangi bir şeye konsantre olmasını engelliyorsa, psikoterapi desteğine ihtiyaç var demektir. Çünkü bu iki güçlü duygu kişiye yararlı olduğu gibi son derece zararlı da olabiliyor” diyor. Yaz okulu kadın ve erkek yetişkinlere açık, konaklama dahil 800 lira. e-mail: ena@enatherapia.com

ŞİFA KÜTÜPHANESİ
Bellekle ilgili her şey

Dr. Peter Rabins tarafından kaleme alınan ‘Bellek’; bilişsel gerilemeden, Alzheimer hastalığına kadar bellek sorunlarının önlenmesi, tanısı ve kontrol altına alınması için bir rehber niteliği taşıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Yayınları, 9 lira.

UZUN LAFIN KISASI

YANLIŞ: Hipertansiyon yaşlı hastalığı. Gençlerde, çocuklarda görülmez.
DOĞRU: Obezite, hipertansiyonun görülme yaşını çocuklara kadar indirdi.

SAĞLIĞIM İÇİN
Leman Sam (şarkıcı)


MUTLAKA YAPARIM: Bol su içerim. Evde koşu bandına çıkıyorum. Pilates ve yoga yapmaya çalışıyorum.
ASLA YAPMAM: Et yemem. Sigara içmedim, arada bir içki içerim. Çok öğüne inanmıyorum. Günde bir defa yemek yemek yeterli, uzun yaşatır.
MUTLAKA YAPACAĞIM: İstanbul’u terk edeceğim... Konser ve albümden sonra Fethiye tarafındaki evime geçeceğim. Kalabalıktan uzaklaşmak istiyorum.

TAMAMLAYICI TIP

Hava değişimlerinden ve zayıflama programlarından kaynaklanan yorgunluğu ve halsizliği gidermek için mate çayından yararlanabilirsiniz. Yeditepe Üni. Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, mate yaprağındaki kafein ve kafein türevi maddeler sayesinde dinçleşmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Yazarın Tüm Yazıları