Bush Avrupa’nın gönlünü alacak mı?

ABD Başkanı George W. Bush bu hafta Avrupa’da. Üç gün Brüksel’de kalacak ve ‘transatlantik politikaların’ yeniden düzenlenmesi için gayret sarf edecek.

Washinton Post Gazetesi’nin ‘Mr. Bush in Europe’ (Bay Bush Avrupa’da) başlığı ile yayınlanan başmakalesinde (20.02.2005) özetle deniyor ki:

‘Bay Bush Brüksel’de üç gece geçirerek Avrupa Birliği ile flört edecek ve Avrupa Konseyi ile resmi bir toplantı yapacak. Sadece İngiltere Başbakanı Tony Blair gibi arkadaşları ile görüşmeyecek, Irak Savaşı karşıtı Fransa’nın Başkanı Jacques Chirac ve Almanya’nın Şansölyesi Gerhard Schröder ile de buluşacak. Slovakya’da Rusya Başkanı Vladimir Putin ile yapılacak görüşme ile de seyahatini bitirecek. Toplantılarda ve Brüksel’de yapacağı konuşmada Bush ‘neo-Wilson’ türü demokrasiyi dünyada ve özde Irak, Afganistan, Filistin ve büyük tartışmalara yol açan İran’da geliştirme programını vurgulayacak.

Görüşmelerde amaç bu konularda detaylı bir mutabakat değil, dünyaya demokrasiyi yayma konusunda Soğuk Savaş dönemi türü ortak tavır belirlenmesini sağlamaktır.’

* * *

ABD ile AB arasında son dönemde büyük sorunlar yaşandı. İpler zaman zaman gerildi. Şahsi kanıma göre Fransa Başkanı Jacques Chirac transatlantik gerilimi en akıllı yöneten siyasi lider oldu.

Bush’un ilk dört yılında gerilim oldukça sık yaşandı ama Atlantik’in her iki yakasına egemen olan çok boyutlu analiz yeteneği hiçbir zaman iplerin kopmasına müsaade etmedi.

* * *

Transatlantiğin iki yakasındaki ülkeler aralarındaki menfaat birliğinin çatışan menfaatlerin fevkinde olduğunu hiçbir zaman unutmadılar!

Yeni yüzyılda da 1. kalabilmek için doğalgaz ve petrol zengini Ortadoğu’yu ve Türki Cumhuriyetleri denetimi altına alan ABD’nin bu yüzyılda Batı’nın en etkin düşmanı haline gelen terörün kökünü de kurutmak için daha önce kendi eliyle kurduğu diktatörlükler dahil, terörü besleyen tüm tiranları (Irak, Afganistan, Filistin kadar İran, Suriye, S. Arabistan da) kendi lehine hareket edecek yönetimlerle değiştirmeye soyunduğunu göremeyenler 21. yüzyılı katiyen okuyamayacaklar.

* * *

Petrolün paylaşımında çelişseler dahi ortak düşman terör ile mücadelede menfaatleri birleşen ABD ve AB; petrolün paylaşımında da ortak bir noktaya gelebilirlerse, Bush’un 2. döneminde transatlantik ilişkiler birbirine tekrar yaklaşacak.

Bush’un ikinci döneminde politikaları emperyal üstünlüğünü Avrupa’da tekrar meşrulaştırmaya yönelecektir.

Bu amaçla AB ile pazarlık etmeye ABD bu dönemde daha açık olacaktır!

Ortadoğu’da beter sertleşecek olan ABD şimdi Avrupa’ya daha yakın duracaktır.

Galiba biz tek boyutlu analiz geleneğinden bir türlü kopamadığımız için dünyayı sadece siyah veya beyaz olarak algılamaktan bir türlü kurtulamıyoruz.

Dilerim; Türkiye de kendi menfaatlerini çok boyutlu analiz etmeyi öğrenir!
Yazarın Tüm Yazıları