Bu nasıl demokratlıksa?

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Demokratik sisteme ve ilkelere bağlı olduklarını her fırsatta tekrarlayan iki liderin ‘‘Ekim 1998'den sonra tarafsız bir başbakanın kuracağı hükümetin, Türkiye'yi 28 Mart 1999 tarihinde genel seçimlere götüreceğini’’ açıklamaları sadece bizi şaşkına çevirdi sanıyorduk.

Meğer Sayın Mesut Yılmaz'ın partisindeki milletvekilleriyle Sayın Deniz Baykal'ın partisindekiler bizden farklı değilmiş.

Nitekim halen Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyaret eden Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin taa Şanghay'dan yaptığı açıklama ile CHP milletvekilleri Aydın Güven Gürkan, Ercan Karakaş, Seyfi Oktay ve Fikri Sağlar'ın dün Ankara'da yaptıkları basın toplantısını okursanız, ne dediğimiz daha iyi anlaşılır.

Ama biz yine de olabildiğince özet yapıp aktaralım:

Işın Çelebi, ‘‘Biz İstanbul'daki ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda (MKYK) 7 saat bu konuyu görüştük. Sayın Başbakan, sadece 1 saat hükümetin erken seçimi niçin istemediğini, genel seçimlerin yerel seçimlerden sonra ve ayrı yapılması düşüncesini uzun uzun anlattı. MKYK üyesi 44 arkadaşım da (toplam sayı 50'dir) aynı yönde görüş beyan etti’’ diyor.

Şimdi düşünün, ANAP MKYK'sında Sayın Mesut Yılmaz dahil nerdeyse herkes ‘‘erken seçim doğru değil’’ diyor, sonra aynı Yılmaz, CHP Lideri Baykal'la oturup tam aksi yönde bir kararı kendi başına alarak ilan ediyor.

Ya Sayın Baykal'ın durumu farklı mı?

CHP'li milletvekilleri dün, sadece Yılmaz'ın değil, Baykal'ın da bu kararı kendi partisinin hiçbir organında tartışmadan, yani kendi aklına geldiği şekilde aldığını ifade ediyorlar.

Sayın Baykal'ın üslubu ile soralım:

‘‘Böyle bir zihniyeti demokratik diye nitelemek mümkün mü?’’

Bu sorumuz ‘‘gelecek mart ayında seçim yapılmasına karşı’’ olduğumuz anlamına gelmesin.

Hükümet bizzat kendisi tarafından ilan edilen (bize kalırsa yetersiz) programı uygular, sonra sıra seçim gelir. O da yapılır.

Kaldı ki 5 yıl süre için seçilen mevcut Parlamento'nun 3'üncü yılı bile, önümüzdeki aralık sonunda bitiyor.

Bir bilen varsa lütfen söylesin: Onbir ay önceden ilan edilen erken seçim olur mu? Olursa o 11 ay boyunca icraat yahut reform yapılabilir mi?

Hem farz edin seçim yapıldı... Ne değişecek?

Bugünkü siyasi dengelerin seçimde değişeceğini ve Türkiye'nin esenliğe çıkacağını düşündüren bir veri olsa, biz de alkışlayalım. Oysa yaygın kanı, her şeyin daha kötüye gideceği yolunda...

Kısaca bu kadar zamansız ve keyfi bir kararla Türkiye'yi yeni bir otorite boşluğu dönemine sürüklemek için özel bir yetenek sahibi olmak gerekirdi. Neyse ki iki lider de öyle imiş.













Yazarın Tüm Yazıları