Bu maç karakolda biter...

Bu sezon hesapta statlarda siyaset olmayacaktı.

Haberin Devamı

Tribünlerin siyasi içerikli sloganlar atması, pankartlar asması yasaktı.
Ama daha sezonun ilk haftasında, Fenerbahçe’nin ilk maçında gördük ki; meğer iktidarın hoşlanmadığı siyaset yasakmış...
İktidarın hoşuna giden siyaseti yapmak serbestmiş..
Konya-Fenerbahçe maçında protokol tribününde Mursi fotoğrafları vardı...
Tribünlerde “Mursi’ye selam, direnişe devam” pankartları açıldı, Mısır bayrakları sallandı.
Hatta sahada Emre Belözoğlu Mısırlı muhaliflerin 4 parmaklarını açarak yaptıkları Rabia selamını verdi.
Yani daha ilk haftada statlar boğazına kadar siyasete battı.
Peki ikinci hafta maçında, Gezi Parkı olaylarına destek vermiş futbolculardan biri “Her yer Taksim her yer direniş” tişörtünü çıkarıp gösterse...
Kasımpaşa’nın Suriyeli futbolcusu Sanharib Malki, Esad’a destek verse (yapamaz ya, Büyüksal soyadını alıp Türkiyeli oldu)...
Ya da tribünlerde iktidarın hoşuna gitmeyen pankartlar açılsa...
Ne diyeceğiz?
Mısır’a destek vermek siyaset olmayacak...
İktidarın hoşuna gitmeyen şeyi söylemek statta siyaset yapmak olarak mı değerlendirilecek?
En iyisi Spor Bakanlığı kulüplere yazı göndersin, tribünlerde şu konularda siyaset yapılır, şu konularda yapılamaz diye... Yoksa bu maç karakolda biter!

Haberin Devamı

Yolları ayırdık!

TV8’de cuma akşamları yaptığım İki Laf Edelim programının ne zaman başlayacağını merak edenlere not:
Başlamayacak.
Cuma günü kanal yönetimiyle oturduk ve yeni yayın dönemi bütçelerinde anlaşamadığımız için programı bitirmeye karar verdik.
İki sezondur TV8’deki arkadaşlarımla çok güzel çalıştık, çok keyifli programlar yaptık. Emeği geçen arkadaşlara bir kez de buradan teşekkür ederim. TV8’e de yeni yayın döneminde başarılar dilerim.

Can güvenliği olmayan cankurtaranlar!

Ancak bizde olur denilen bir haber daha...
Cankurtaranlar, güvenli değil diye Şile Ayazma Plajı’nda denize giren gençleri bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
“Şu tarafta denize girin, burası tehlikeli” diyorlar.
Sen misin bunu diyen...
Gençler cankurtaranlara saldırıyorlar, cankurtaranların bulunduğu barakanın camını çerçevesini indiriyorlar.
Cankurtaranlar da can güvenliğimiz yok diyerek polisten yardım istiyor.
Başka bir yerde ne böyle bir haber okursunuz...
Ne de duyarsınız...
Bize özgüdür bu!
Sadece bize özgü...
4 günlük bayramda 36 kişinin boğulması da bize özgü...

Haberin Devamı

İyi ki kumarhaneler kapanmış

Kumar oynamak gibi bir tutkum hiç olmadı.
Kırk yılın başı arkadaşlarıma gittiğimde eğlencesine otururum oyun oynamaya.
Hiçbir zaman kumardan büyük paralar kazanmak gibi bir derdim olmadığı için büyük paralar da kaybetmem.
Hiç para kazandığımı hatırlamıyorum.
Kaybettiğim para da maksimum 200-250 liradır.
Anlayın yani benim ne “kötü” bir kumarbaz olduğumu!
Hafta sonu Kıbrıs’ta, Cratos’taydım.
Burası Türkiye’den binlerce insanın oyun oynamak için geldiği otellerden biri.
Otelin kumarhanesine de indim.
Oyun oynamaktan çok etrafı gözledim.
Mutsuzluklar, üzüntüler, bir seferde kaybedilen binlerce dolarlar.
Akıl alır gibi değil...
Casino’dan ayrılırken dedim ki, iyi ki Türkiye’de kumarhaneler kapanmış.
Binlerce yuva yıkıldı, iflaslar, intiharlar yaşandı denetimsiz kumarhaneler döneminde...
Her otelin altında kumarhane vardı.
Bu arada Cratos’un deniz tarafını çok güzel yenilemişler, güzel bir kulüp açmışlar, plajı harika yapmışlar.
Kumar otelinden çok deniz oteli olmuş.
Ama casino’dan çıkmayan müşterilerin ne yazık ki bu güzelliği görmesi mümkün değil.
Lütfen kumar oynamayın, bu iletten uzak durun!

Yazarın Tüm Yazıları