Boğaz yağmalanıyor

"YALÇIN Bey, günlerdir İstanbul’daki yeni projeleri ve bu konudaki görüşleri yayınlıyorsunuz. İstanbul’a bunların ne kazandırıp veya kazandırmayacağını bekleyip göreceğiz. Herkesin dikkatleri ’mimari projelere’ yönelmişken, Boğaziçi’nde neler oluyor, hiç dikkat çekmiyor mu?

Haberin Devamı

Son zamanlarda inanılmaz boyutlarda bir imar yağması sürüyor.

Hiçbir belediye yönetiminde son altı aydaki kadar kaçak inşaat yoğunlamamıştır.

Boğaz’ın her iki yakasına dikkatle bakılırsa görülecektir.

Bütün inşaatlar, ’yeşil branda’ ile kaplanmıştır. Biz buna ’kundaklama’ deriz. Kaçağı sardığınızda içinde ne yapıldığı belli olmaz.

Etiler ve Ulus’un alt kesiminde bir mezarlık vardı; yanındaki beş villanın inşaatı tamamlanıyor.

Ortaköy tepelerinden Anadolukavağı-Kavacık istikametine bir bakın; sonra arkanıza dönüp Otağ Tepe’nin sırtlarını izleyin.

Manzara ’dehşet’ vericidir.

PROJEYİ BIRAK KAÇAĞA BAK

’Kundaklanan’
küçük bir yapı yıkıldı yerine 4 katlı bina yapılıyor.

Küçüksu Kasrı’nın tam karşısında ana cadde üzerinde 20 gündür dozer çalışıyor; ne yapılıyor diye merak eden yok!

Kanlıca’da Sedat Simavi İlköğretimokulu’nun önünde kaçak kat atıldı.

Tekrar Avrupa yakasına dönün; Tarabya’daki ünlü sitelere bakın, Üstayları, Alarkoları ve daha başkalarını görün.

Ünlü sitelerin içinde ne gibi inşai faaliyetler olduğunu kimse soramıyor.

Enine-boyuna ve çatısı yükselen, havuz, yeraltı otoparkı yapılan bu ’boğaz’ manzaları bir çok yapının hangi ruhsatla yapıldığı kimsenin umrunda olmadığı gibi kontrol edeni de bulunmuyor.

Bu inşaatların bir çoğu daha önceden Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından ’kaçak ve çeşitli usulsüzlükler’den dolayı durdurulan yapılar. Bunlar gibi yeni ’onarımlar’a da yol verilmiş durumda."

Bunları üzülerek anlatan bir mimar dostumuz, "Nerede bir yeşil branda varsa içinde muhakkak bir şeyyer dönüyor" diyor.

DENETİM KAHVECİ’DE

Özal
döneminde boğazı korumak için ’Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ oluşturulmuştu.

Buradan son dönemin isimleri Ruşen Serdaroğlu, Semih Ay, İrfan Uzun ve Mevlut Karataş’ın isimlerini hatırlıyoruz. Bunların ’kaçaklara’ karşı gösterdikleri çabalara yazık oluyor.

Şimdiki Boğaziçi İmar Müdürü İrfan Uzun; ama bir etkinliği görülmüyor.

İşleri ’kotaran’, yardımcısı Mehmet Kahveci... Kahveci, Kadir Topbaş’ın Belediye Başkanlığı sırasında Beyoğlu İmar Müdürü idi. ’Rahatsızlığı’nın ardından Boğaz’ın imar ’sorumluluğu’ kendisine verildikten sonra ’sakalı’nı da kestirdi. İmarda ’sorunu’ olanı, İDO binasındaki Fethi Turgut’a yönlendiriyor. Turgut, Topbaş’ın Beyoğlu’ndan beri ’imar danışmanı’ ve aynı zamanda İDO Yönetim Kurulu üyesi.

Bilindiği gibi ’sorunlu’ işlerin görüşmeleri iki kişi arasında geçtiğinden nasıl bir ’çözüm’ bulunduğu bilinemez.

Bir vakfa bağış mı alınır, bir belediyeye araç mı verilir?

Bu tür ’pazarlıklar’ kamu adına yapılırsa bir anlamı olur değil mi?

Boğaziçi hiç bu kadar sahipsiz olmamıştı?

GÜNÜN SÖZÜ

"1985’de Maslak’ı ben planlamıştım. Bugün bakıyorum benim planladığım bir yer değil orası. Dışardan modern görüyorsunuz ama içerden sosyal gecekondu fışkırmasına uğramış sanki. Buradaki görevimizde de ekonomi için ekoloji için savaş veriyoruz."

(İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Metropolitan Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi Başkanı

Hüseyin Kaptan)

Haberin Devamı

"Milletin iktidara verdiği emanet, evlatlarının kanlı gömleği olarak geri dönmektedir. Terörle mücadele artık dağlardan, mezralardan değil Ankara’dan, buradaki basiretsiz iktidarın alaşağı edilmesinden geçmektedir."

(DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan)

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

ESENYURT’ta CHP tarafından düzenlenen, Prof. Esfender Korkmaz ve gazeteci Merdan Yanardağ’ın konuşacağı panelin engellenmesi için AKP’li belediyenin, kaymakamlık ve jandarmaya baskı yaptığını, bu arada paneli anonsla duyuran CHP minibüsünün bir süre enterne edildiğini...

PROF. Orhan Kural, Süsen Erkuş, Gülderen Kazmagil ve Tomris Özekit’in başını çektiği bir grup hayvanseverin yarın 12.00’de Cihangirde’de, kedilere ’kötü’ davranışından ötürü yönetmen Sinan Çetin’i protesto edeceklerini...

100’e yakın firmanın çeşitli doğal ürünlerini sergilendiği ve sattığı ’Ekoloji İstanbul 2006’ fuarının Harbiye’deki Askeri Müze Kültür Sitesi’nde yarın akşama kadar açık kalacağını...

BAHÇEŞEHİR Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin ’Küresel Tehdit Terörizm’ sertifika programının ’Tehdidin Açılımı’ başlıklı 2. bölümünün bugün Beşiktaş kampüsünde başlayacağını...

Haberin Devamı

ANTALYA’da sürdürülen kıyı yağmasını belge ve bilgilerle gazetesinde (Likya Haber) ortaya koyan Elektrik Müh. Özer Yılmaz’ın gece evine giderken kar maskeli 4 kişi tarafından saldırıya uğradığını, Fethiye Hastanesi’nde başına 35 dikiş atıldığını...

BASIN toplantısında ’Çorlu FM’den’ Göksel Gürsoy’un israrları soruları karşısında kızan Çorlu Belediye Başkanı Altan Ersin’in, "Senin zekandan şüphe ediyorum. IQ testine ihtiyacım var, ölçtürelim" dediğini...

Kent bilimci Ahmet Vefik Alp: Türk mimarlar tu kaka

İstanbul'da Yabancı Damatlar...

                                             Â

Haberin Devamı

SON zamanların modası, önemli tesislerin mimari projelerini yabancı mimarlara hazırlatmak. Bu süreçte 'Koç', 'Sabancı', 'Eczacıbaşı', 'İş Bankası', 'Yapı ve Kredi' ve 'Garanti' gibi ülkemizin önünü açan, gurur duyduğumuz kurumlarımız başı çekiyor.

 

Şimdi bu virüs İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bulaşmış herhalde. İBB, mimarı Avustralyalı Dubai Burgu Kuleler ve İspanyol mimar Santiago Calatrava’ya önerilen Haliç Metro Köprüsü’nden sonra İstanbul’un hassas iki kıyı bölgesi Kartal ve Küçükçekmece’nin Kentsel Tasarım Projeleri için 6 ünlü yabancı mimarı davet ederek bunlardan her bölge için bir tanesini seçti.

 

Bu projelerin adı‚ Vizyon Projeler oldu. Yakında İstanbul

Haberin Devamı

bilboardlarını süslerler herhalde... Cumhuriyetin ilanı ile yurdumuza devlet eliyle birçok yabancı mimar davet edilmişti.

O tarihlerde ülkemizde mimar sayısı 200'ün altındaydı, bu durum kaçınılmazdı. Yurt dışından gelen mimar ve kent plancı hocalar (Holzmeister, Bonatz, Taut, Prost,vs.) Ankara ve İstanbul’da TBMM, Cumhurbaşkanlığı Köşkü, bakanlıklar, fakülteler gibi

önemli binalarımızı tasarladılar. Anıtkabir’in şekillenmesinde rol oynadılar. Kentlerimizin planlarını tamamladılar. Bu arada, Osmanlı’nın cenneti Haliç’in kıyılarına sanayi getirerek İstanbul’un bugünkü içler acısı halinin de temelini attılar.

 

30 FAKÃœLTEMÄ°Z VAR

 

Bugün ise Türkiyesizde 34 bin kadar diplomalı mimar var. KKTC dahil mimarlık okullarımızın sayısı 30’a yaklaştı. Mimar Belediye Başkanım ise bugün ülkemizin en önemli kentinin iki seçkin bölgesinin kentsel tasarımı için torbalar dolusu paralar harcayarak 6 yabancı mimarı davet ediyor. Ancak her nedense Türk mimarlarına yabancılarla yarışma şansı dahi vermiyor. Aynı üçüncü dünya ülkeleri ve sömürgelerde olduğu gibi...

 

Bu 6 yabancı meslektaşımın mesleki becerilerinden kimsenin şüphesi yok. 3 tanesi Uluslararası Mimarlık Akademisi’nden (www.iaa-ngo.org dan Academicians) dostum. Bana tevcih edilen‚ ‘Büyük Usta’ payesine onlarda sahip. Zaman zaman başka kültürlerden yeni kanların, yeni düşüncelerin ithal edilmesine bir itirazım yok, hatta destekliyorum. Ancak, teslimiyetçi anlayışa itirazım var. Mimar Başkanım bu altı yabancının yanına 6 da Türk mimarı koysaydı bizimkilerde bilek gücünü gösterirdi, inanıyorum en az onlar kadar iyi yaparlardı.

 

Şimdi Başkan ve meslektaşım Sayın Topbaş’a sormak istiyorum. Acaba Paris’in hassas bir parçasının planlanması için Paris Belediye Başkanı Fransız mimarlarını dışlayarak yalnız yabancı mimarları davet etseydi hali ne olurdu acaba? Ama korkmayın Sayın Başkanım, bizde bir şey olmaz. İnsanlar ekmek derdinde, bu konulara kimse eğilemiyor ve milletimizin yüksek menfaatleri uçup gidiyor.

İstanbul için üzülüyorum...

Mimarlık bir kültür ve kimlik meselesidir, bazılarımız bunu anlamakta zorlanıyor herhalde...

Acd. Prof. Dr. Ahmet Vefik ALP-Mimar Kent bilimci

  

Mimar Niyazi Duranay: Bu ülke kimseye babasından miras kalmamıştır

 

İstanbul planlanıyor mu

 

DÜNYA mirası İstanbul, yıllarca yönetenler ve yönetilenler tarafından yağmalandıktan sonra AKP’nin kurduğu İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi eliyle planlanıyor.

 

Bu büroda görevli, içlerinde pek çok değerli öğretim üyesinin bulunduğu Prof. Hüseyin Kaptan’ın yönetiminde 400 kadar uzman gece-gündüz özveriyle çalışıyor; yaşanmaz haldeki doğa ve kültür harikası bu güzel kenti yeniden yaşanır hale getirmek için...

 

İstanbul 1930'lardan beri planlanıyor. Kesintilerle devam ettirilen planlama faaliyetleri, kent topraklarının yağmalanması amacına dönük olduğu ve yönetimlerce hiçbir denetim mekanizması işletilmediği için, mevcut yapıların yüzde yetmişi plansız bölgelerde ve kaçak olarak inşa edilmiştir.

 

IMP sekiz ay süren bir çalışmayla ancak envanter çalışmalarını yapabilmişken ve İstanbul'un geleceğine yön verecek stratejik kararlar henüz belli olmadan, merkezi hükümetçe sağlıklı bir planlama yapmayı imkansız kılacak, kabul edilemez kararlar alınmakta, Haydarpaşa Gar Arazisi, Galata Limanı,

4. Levent'teki İETT arazisi, Zincirlikuyu'daki Karayolları Arazisi, 3. Boğaz Köprüsü, kent içinde 78 km olduğu söylenen karayolu tünelleri gibi pek çok konuda uygulama kararları alınmaktadır.

 

İSTANBUL’UN GELECEĞİ İPOTEK ALTINA ALINIYOR

 

Bu ne iştir ve bütün bunlar planlama fikriyle nasıl bağdaştırılabilir... Bir yandan trilyonlar harcayarak 400 kişilik bir planlama bürosu kuracaksınız, diğer yandan kentin geleceğini karartacak kararlar alacaksınız. Bu büyük bir aldatmaca, göz boyama, yağmaya tezgah hazırlamaktır.

Henüz planlamanın ana stratejik kararları ortaya konulup açık tartışmaya açılmadan, henüz ulaşım kararlarında hayati çözümler oluşturulmadan ortaya çıkarılan tepeden inme karalar, İstanbul'un geleceğini ipotek altına almaktır.

Bu büyük sorumluluğu herkes kendi vicdani ölçüleri ile tekrar ve tekrar değerlendirmelidir. Bu ülke kimseye babasından miras kalmamıştır. Ve kimse bu topraklar üzerinde dilediği gibi at oynatamaz. Bunu böylece kafalara yerleştirelim.

MESAJ PANOSU

MİMAR Niyazi Duranay: İstanbul planlanıyor mu?


KADIKÖY Belediyesi ve ÇYDD tarafından düzenlenen ’Türkiye’de laiklik ilkesinin benimsenmesinin 78.yılı’ paneli bugün 14.30’da Kadıköy Belediyesi Zübeyde Hanım Kokteyl Salonu’nda. Konuşmacılar; Selami Öztürk, Prof. Türkan Saylan, Prof. Süheyl Batum ve Ali Sirmen.

Devlet memuru olduÄŸunu unutuyor

ŞUBAT ayında yapılan, ilköğretim müfettişleri yıl ortası toplantısında toplantımıza katılan Milli Eğitim Müdürü Mustafa Tekdemir, "Bazı arkadaşlar yetkisini ve haddini aşıyor, bu ülkede, Başbakan der olur. Bakan der olur. Onlar siyasi iradedir. Onlardan ilerisi yoktur. Ben de burada siyasi iradenin temsilcisiyim" diyerek, bir partili gibi davranarak, devlet memuru olduğunu unuttu. Bunun yanında, emirdir diyerek "Fevkalade haller dışında tutanak tutulmayacak" dedi. Karşı konuşma yapınca, kendisine ’Milli Eğitim Müdürü’ dediğim için bana soruşturma açtı.

- Beş Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, beş Milli Eğitim Şube Müdürü norm kadrosu bulunan Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde geçici görevlendirmeli dört müdür yardımcısı ve yine geçici görevlendirmeli iki şube müdürü norm kadro fazlası var. İşte bu norm fazlası görevliler hakkında yönetmeliğe aykırı aldığı ek ders ücretleri ile ilgili tutanak tutan müfettişler hakkında soruşturma açılmıştır. Yandaşı olan müdürlerin ve şube müdürlerinin soruşturmaları ise tek tek kapatılmaktadır.

MÃœDÃœR Ä°ZÄ°NSÄ°Z HACCA GÄ°TTÄ°

- Nafiz Kayalı YİBO
Müdürü Hacı Dalgıç 2004’te izinsiz olarak hacca gitmiştir. Mevzuat gereği görevden el çektirilmesi gereken kişi hálá müdürlüğe devam ediyor.

- Öyle okullarımız var ki, yoksulluktan kıvranırken, (sınıflar varoşlarda 60-80 kişiyi buluyor) Milli Eğitim Müdürü’nün makam aracı kızına tahsis ediliyor.

- Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Tekdemir’in kızı Elif Tekdemir’in Ergani Kenan Evren İlköğretim Okulu’na stajyer matematik öğretmeni olarak ataması yapıldığı halde, Tekdemir kızını, bir hafta sonra annesinin bakıma muhtaç olmasını neden göstererek (hiçbir mahkeme kararı yok ve kendisi eş yardımı alıyor) evine 300 metre olan Diyarbakır Şehit Başkomiser Yılmaz Allahverdi İlköğretim Okulu’na geçici görevlendirmeyle görevlendiriyor.

Arsun GÖZEN İlköğretim Müfettişi/DİYARBAKIR

Divriği 40 yıldır kandırılıyor

DİVRİĞİ için buraya gelen siyasetçiler hep il yapılması vaadinde bulundular.İlk sözü 1958’de Menderes verdi. Özal, Divriği’nin il olması için zamanın Sivas Valisi Lütfü Tuncel’den rapor istedi. 1992’de Demirel ve E.İnönü Divriği’ye geldiklerinde aynı sözü verdiler. Daha sonra Deniz Baykal da, "Divriği il olacak ilk ilçedir" dedi.

Çiller, gar binasının yapımını tasarruf tedbirleri gerekçesiyle durdurdu.

Başbakan Erdoğan "Yarım kalan yatırımlar bitirilecektir, hiçbir şey yarım kalmayacaktır" diye söz verdi.

Divriği’de belediye yatırımları ertelendi. 800 yıllık Ulucami 50 yıldır eriyor; otobüs terminali hálá ihale edilmeyi bekliyor.

Aydın kent Divriği’nin sorunlarına çözüm için Anıtkabir’e şikayete mi gidelim?

AKP ve CHP liderlerinden ilgi bekliyoruz.

Mehmet AYDIN/SÄ°VAS

Aksu’ya sorular

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce: Barbie Operasyonu’nda ismi geçenlerden birinin şu anda TBMM üyesi olduğu basında yer aldı. TBMM’nin saygınlığını korumak, onun bir üyesi olarak sizin de göreviniz olduğunu hatırlatarak, gerçekten böyle bir durum varsa neden açıklamıyor veya yalanlamıyorsunuz? Fuhuş tek başına gerçekleştirilecek bir fiil olmadığı halde, fuhuş yapan kadınların adı açıklanırken, diğer tarafın korunmasının gerekçesi nedir? Bu operasyonla ilgili olarak İstanbul Emniyeti’nin hatalı davrandığını ve sorumlular hakkında idari soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?

CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek: AKP İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu’nun Avcılar’da bulunan villasının bahçesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne ait bir kamyonla hazır çim ve fidan götürüldüğü, bu hazır çim ve fidanlarla İl Başkanı’nın villasının bahçesinin yenilendiği iddiaları" doğru mudur?

Turiste çağrı

TURÄ°ZMCÄ°LER
ve ülkemiz için parlak geçen 2005’ten sonra, 2006 yılına girmiş olduğumuz birkaç aydır gelen yabancı turist sayısı, rezervasyon ve turizm gelirinde geçen yılın aynı dönemine göre %30 civarında düşüşten bahsedilmekte.

Rakip ülkelere göre oldukça yüksek olan %18 oranındaki KDV, alkollü içkilerde fazlasıyla artırılan ÖTV, kuş gribi ve terör olaylarının medya tarafından abartılması, tarzancasıyla jigololuk yapmaya kalkan, taciz ve tecavüzü misafirperverlik olarak düşünen palabıyıklı genç, yağız delikanlılarımız...

AKP’li belediyeler tarafından kırmızı bölge vb. uygulamaları, iyice zorlaştırılan içki satış ruhsatları, şişirilen adisyonlar, TÜRSAB’a kayıtlı olmayan kaçak turlar ’ayakkabı boyacıları’ kadar kabahatli değilmiş.

Turizmi kurtarmak için; haydi hep beraber çağrımızı yapalım:

"Ey, rezervasyonunu iptal ettiren, ülkemize gelmek istemeyen turist kardeşimiz... Toplandık, araştırdık, yanlışımızı bulduk, düzeltiyoruz.

Boya sandıklarının önüne fiyat tarifesi yerleştireceğiz artık. Dört gözle gelmenizi bekleriz..."

Metin TÜRKELİ Orman Müh./Turizmci

Yazarın Tüm Yazıları