Bizde saçmalık biter mi?

HER zaman bir önyargımız vardır.

Türkiye, kaynaklarını iyi kullanamaz.

İstatistiklere göre durumumuz kötüdür.

Karşılaştırmalar zaten aleyhimizedir.

Epeyce zamandır tek işimiz, "Adamlar yapmışlar kardeşim" diye anlatmaktır.

Adeta "yapmamak" üzerine programlanmışız.

En büyük yardımcımız da, "mevzuat hazretleri"...

Sığındığımız liman orasıdır.

"Ne yapalım, mevzuat böyle diyor!"

Hemen her konuda saçmalık olarak yorumlanacak hükümler bulmakta üzerimize yoktur.

Örnek o kadar çok ki...

Deniz bir örnek.

Ülkemiz denizlerle çevrili, biz kullanamayız.

Kirletmeyi beceririz.

Kendi kirlettiğimizi temizleyince böbürlenmeyi de...

Marmara’yı, Haliç’i, İzmit Körfezi’ni bir düşünsenize.

Diğerlerinin büyüklükleri -şimdilik- kirlettiğimizi görmemize yetmiyor.

Kendimi şanslı sayarım.

Deniz kıyısında dünyaya gelmişim.

Hereke, o zamanlar masmavi olan deniz ile yemyeşil arazilerin buluştuğu bir kasabaydı.

Sanayiden uzak ücra bir kasaba düşünmeyin.

Türkiye’nin ilk sanayi tesisi, ilk kumaş fabrikası da oradaydı.

Futbol elbette vardı.

Yanı sıra yelken de, kürek de vardı.

Yelkene başladığımda çocuk denecek yaşlardaydım.

Zaten hemen her genç, bir dönem yelken ya da kürek yapardı.

Hem de "mevzuatımıza" rağmen!

O yıllarda yelkenli teknelerde ithal yelken de, halat da, kilit de yasaktı.

Neden demeyin.

"Mevzuat" böyleydi.

Ülkemizdeki şeker çuvallarını andıran yelkenlerle yarışırdık.

Sıra dış temaslara gelince, "misafir odaları" gibi depolardan ithal yelkenler çıkarılırdı.

Buna rağmen iyi dereceler alınırdı.

İzmit Körfezi’nde "Optimist Dünya Şampiyonası" bile yapıldı.

Hiç unutmam.

Yabancı sporcular için yapılmış spor köyü, sonrasında Varto depreminin mağdurlarının barındığı evler olmuştu.

* * *

Dün Ayvalık’taydım.

24 yıl olmuş.

Bu şirin limana 24 yıl önce bir yelken yarışı için gelmiştim.

Bugün Eğri Liman’da demir attım.

Seyirde gördüğüm hemen bütün tekneler yabancı bayraklı.

Benimki de...

Neden demeyin.

Bizde saçmalık biter mi?

"Mevzuat" böyle de ondan...

Ya ödenmesi neredeyse imkánsız vergiye katlanacaksın...

Ya da çok düşük bir bedelle başka bir ülkede şirket kuracaksın.

Eğri Liman deyince, aklınıza tam donanımlı bir yat limanı gelmesin.

Burası doğal bir liman.

İnanılmaz bir doğa harikası.

Ve her bakımdan tam bir liman.

Zaten adını bu özelliğinden alıyor.

Bu doğal cennette, ne yazık ki bizden başka tekne yok.

İki balık çiftliği ile attıkları ağları çekmeye gelen balıkçılar var.

Neden demeyin.

Bizde saçmalık biter mi?
Yazarın Tüm Yazıları