Bir başka Avrupa hikâyesi

KAFAM güncelle çok karıştığında tarihe başvururum.

Türkiye nereye gidiyor, Avrupa kapısı kapanıyor mu?

Haberin Devamı

Ortadoğu coğrafyası ABD ve Türkiye ikilisine dar gelir mi?

Halil İnalcık Hoca’nın Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi’nde (ADAM) konferans vereceği haberi bu yüzden ilaç gibi yetişti.

* * *

Halil İnalcık’ın adını ilk duyduğumda üniversite talebesiydim. “The Ottoman Empire, The Classical Age, 1300-1600” kitabı Londra’da 1973’te basıldı. Bir anda kaynak kitap ilan edildi. O tarihte 50’li yaşlarını süren Halil İnalcık, Osmanlı tarihi konusunda en muteber isim haline geldi.

* * *

93 yaşındaki Halil İnalcık Hoca, bir saati aşmayan konuşmasında başka bir Avrupa’yı hikâye etti. 1500’lerin Avrupa’sını anlattı.

Papa ve Roma-Germen İmparatoru Şarlken’in hegemonyasında ulus-devletlerin, İngiltere, Fransa ve Hollanda’nın ezildiği tarihten söz etti.

Haberin Devamı

Ve haklı olarak dedi ki, “Biliyor musunuz Avrupa’da uluslaşma ve din özgürlüğünün sağlanmasında Osmanlı Türklerinin büyük rolü vardır.”

Ardından tarihten yaprakları peş peşe çevirdi:

? “1525’te Pavye Savaşı’nı kaybeden Fransız Kralı Francois, İmparator Şarlken tarafından İspanya’da hapsedildi. Annesi Katherine De Medici, Kanuni’ye mektup yazarak yardım istedi, Kanuni cevabında yardım vaat etti. (Mektuplar Fransa resmi arşivinde) Mohaç zaferinden sonra Şarlken Fransa Kralı’nı serbest bıraktı. Barbaros Hayrettin Fransa’nın güney sahillerini imparatora karşı korumak için Toulon’da savaştı.”

?Luther’e inanan ve protestanlığı seçen Alman prensler Şarlken tarafından ezilecekti. Ama imparator Osmanlı’nın ilerlemesinden korktu ve prenslere taviz verdi. Fransa’daki Kalvinistler (Protestanlar, Hügenotlar) tamamen Osmanlı’nın koruması altındaydı. Öyle ki 1571’deki Preveze yenilgimize kadar Kalvinistler Fransa’da rahat yaşadı. Preveze’nin ertesi senesi (1572) Kalvinistler katledildi. (Aziz Bartolomeo gününde 50 bine yakın Protestan öldürüldü, Osmanlı, Fransa ile ilişkilerini kesmeyi düşündü.)”

* * *

500 yıl Türkiye-Avrupa ilişkilerini çok değiştirdi. Ama, “tarih tekerrür eder diyenleri haklı çıkaracak” benzerlikler de yok değil.

Haberin Devamı

Örneğin İnalcık Hoca Osmanlı’da tekstil merkezi Üsküdar’ın İngiliz sanayi devrimi nedeniyle nasıl iflasa sürüklendiğini anlattı, sonra tebessümle ekledi:

“Tekstil fabrikalarını gezdiğimde hep İngiliz makinelerini görüyorum. Beş yılda bir yenisini almak lazım diyorlar. Yoksa rekabet gücü yok oluyormuş”.

* * *

Hocaların Hocası, Avrupa Birliği ile gidişattan çok şikâyetçi.

Ama Ahmet Davutoğlu’nun mimarı olduğu Suriye açılımını doğru buluyor:

“Son derece yerinde bir politika. Ben tarihçiyim. Zaten Suriye hiçbir zaman Anadolu’dan farklı düşünülemez, hep bizim parçamızdır.”

* * *

Osmanlı’nın altın çağını ne bitirdi?

Halil İnalcık Hoca “askeri devrim” tartışmalarına işaret etti.

Haberin Devamı

Yivli tüfek, Avrupalı süvarilerin kısa namlulu ateşli silahları. Kale savunmasında yıldız tabyalı top düzeni.

Osmanlı ne yazık ki yivli tüfeğin yüksek nitelikli çeliğini üretemedi.

Zırh delen ateşli silahlara karşı kılıç ve mızrakla baş edemedi.

Savaşlar on yıllara uzadı, Avrupa’yı yenemez olduk.

Biliyorsunuz bugünlerde “Güçlü ordu, güçlü Türkiye” sloganı moda. Bazıları “Sadece silah gücüyle olmaz” diye karşı çıksa da son kararı tarihe bırakmakta yarar var gibi görünüyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları