Beyaz Atlı Prens varmış!

BUGÜN, özel bir gün.

Yazı yok, yazımsı var.

Bugün, en yakın arkadaşım evleniyor.

Nalan, Nalan Apa!

Jeffrey Young ile evleniyor.

Anlamalıydım tenine, “Forever Young” yazdırdığında, anlamalıydım...

Evet, çok estetik görünüyordu, evet çok seksiydi, üstelik, “young”ın iki anlamı vardı, hem “Sonsuza kadar genç” hem de, “Sonsuza kadar Jeffrey” demekti, ki sevgilisinin soyadıydı...

Ama yine de Nalan’ın ne kadar kararlı, ne kadar ciddi olduğunu fark etmemiştim.

Zaten ben Nalan sayesinde, Beyaz Atlı Prens’in varlığına inandım.

7 yaşından beri en yakın arkadaşım, hep Beyaz Atlı Prens’ini bekledi.

Ben ne zaman itiraz etsem, “Hadi ama artık...” desem, ne zaman adaylar bulsam (kaç tane şahane kulak-burun-boğazcılar, danışmanlar, işletmeciler bulduk.

Kafası çalışan, eli ayağı düzgün adamlar...) ama o hep ama hep, “Ben sırıl sıklam âşık olmayı bekliyorum. Sen ne dersen de, ister Beyaz Atlı Prens, ister başka bir şey... Ben bekliyorum” dedi.

Ben üzüldüm, treni kaçırdığını zannettim...

Hepimiz çoluk çocuğa karıştık...

O yeterince âşık olmadığı için evlenmedi, bekledi...

Ve buldu!

Şu anda onlara bakıp mutluluktan ağlıyorum...

Nasıl güzel görünüyorlar, nasıl güzel öpüşüyorlar...

Beyaz Atlı Prens var arkadaşlar.

Gerçekten var.

Ve sevgilisinin, demek istiyorum ki müstakbel kocasının, nasıl hoş nasıl yakışıklı bir adam olduğunu anlatamam.

Nikâhı kıyan Mustafa Sarıgül ve her şeyi bire bir tercüme eden Betûl Mardin bile, “Adam yakışıklı değil, nefes kesici!” dedi.

Gerçekten öyle.

Hem iyi kalpli hem nefes kesici.

Ve gerçekten çok âşıklar.

Les Ottomans da harika.

Demek ki, gerçekten Beyaz Atlı Prens varmış bu hayatta!

İnanırsan ve yeteri kadar beklersen günün birinde çıkıveriyomuş karşına.

Nalan beni buna inandırdı...

Gördüm gözlerimle, aşkı gördüm, hissettim...

Ve işte benim bin yıllık arkadaşım Nalan Apa, bugün, birazdan Jeffrey Young ile evleniyor.

İyi günde kötü günde, hayatı paylaşacaklarına dair söz verecekler birbirlerine.

Bugün benim için önemli bir gün.

Yazı yok, bu yazımsı var!

Hoş göreceğinize eminim!

Zaten sarhoşum...

HAMİŞ: Bundan böyle yazı günlerim salı-çarşamba-perşembe-cumartesi-pazar. Haberim yoktu demeyin! Yarından itibaren yine görüşeceğiz...
Yazarın Tüm Yazıları