Ben de sanattan anladığımı sanırdım

HAYAT gerçekten bir okul sevgili okurlar.

Her an her dakika yeni bir şey öğreniyor insan, bu başöğretmeni bulunmayan okulda.

Bir şeyleri bildiğinizi sanıyorsunuz, sonra hop bir bakmışsınız yepyeni bazı gelişmeler nedeniyle o çok iyi bildiğiniz şeylerin neredeyse tamamı aslında yanlışmış.

Ve eğer siz açık fikirli bir insansanız, hayatın bu cilveleri nedeniyle daima bilginizi, kültürünüzü arttırma imkánını da yakalarsınız ister istemez.

* * *

Böylesine bir en son yeni bilgi, sanat dünyasından geldi.

Ben ressamların çalışmalarını yaparken hayatta en önem verdikleri şeyin resmi üzerine çizdikleri yerin (tuval, duvar vesaire) çalışma boyunca neredeyse tamamen hareketsiz durmalarına özel önem verdiklerini sanırdım.

Öyle ya, durmadan oynamaya çalışan, şekilden şekle giren bir tuvalin gördüklerini yeniden yaratmaya çalışan bir ressamın canını burnundan getireceğini, ona hayatı zehir edeceğini ve işini yapmasını neredeyse tamamen imkánsız kılacağını düşünürdüm.

Ama hayat işte, yine yaptı cilvesini ve bu bilgilerimin tamamen yanlış olduğunu bana öğretti.

Eski bilgileri negatifleyerek tamamen yanlış hale getiren yeni bilgiler Bolivya'dan geldi sevgili okurlar.

Evet Bolivya'dan.

Bu da benim meslek yaşamımda, bırakın meslek yaşamımı tüm yaşamımda bir ilki oluşturuyor aslında.

Son gelişme olana kadar bana birisi çıkıp da yarın sen Bolivya'dan yeni bir şey öğreneceksin deseydi ona mutlaka bir kafa atardım.

Ama bakın düşünülmedik de oluyor işte, Bolivya'nın da dünyanın medeniyet dağarcığına yeni bir katkısı var artık.

* * *

Bolivya'da bir kadın ressam sanatına yepyeni bir perspektif getirmeye karar vermiş.

Bir meydana 10 adamı toplamış ve penislerini boyamaya başlamış.

Onları rengarenk hale getirmekmiş amacı.

Okurlar, kardeşler.

Bana ister geri kafalı deyin, ister yaşlandığımı düşünün, isterseniz de beni muhafazakárlıkla suçlayın.

Umurumda değil.

Ben şunu bilir, şunu söylerim.

Bir kadın ressamın bir penisi tuval olarak kullanmaya karar vermesi durumunda o tuvalin tamamen hareketsiz durmayı başarması, bu resim sanatının olmazsa olmaz önkoşulunu eksiksiz yerine getirmesi imkánsızdır.

Yani bunun olabilmesinin tek şartı o tuval-penisin artık bir adama ait olmaması başka bir deyişle kendi başına bağımsız bir yaşama sahip olmasıyla mümkündür.

Bu da mümkündür sanat dünyasında teorik olarak.

Ancak o zaman da adama hesap sorarlar yemin ediyorum. Yani ben tek bir bağımsız, yani ucunda adam olmayan penisi anlarım da tam 10 adet eski sahibiyle ilişiği koparılmış penis bence hayli şüphe çekecek bir olaydır.

Otoriteler o durumda ‘‘tuvallerin neden bu kadar çok ki’’, ‘‘Bunları nereden buldun ki’’ ve en önemlisi de ‘‘Bunların sahibi olan 10 adam nerede ki’’ diye de sorarlardı herhalde durum öyle olsaydı.

Dediğim gibi son olayda böylesine vahim gelişmeler yok, sadece hareketsiz durmayı başaramayan bazı tuvaller var ve bu da sanat tarihinde bir ‘‘ilk’’i oluşturmuyorsa başka neye orijinal gelişme diyeceğiz bunu da benim bilmem mümkün değil.
Yazarın Tüm Yazıları