Bekir Coşkun: Sayın çifte atan...






Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

MECLİSLERDE her zaman iyi konuşmacılar, iyi hatipler yanında iyi yumrukçular, iyi tekmeciler vardı...

Diyelim ki kafa atıcılar...

Bunların kafaları hiçbir zaman kanuna-manuna çalışmadı... Ama kavga çıktığında attıkları kafalarla birçok kanunun çıkmasını ya da çıkmamasını sağladılar...

Kanun yapıcıların kafası işe yaramadı da iş çıkmaza mı girdi, o zaman misal iş ‘‘Kafacı Halim Bey’’e düşer, muhalefet milletvekillerine birer kafa atıp kanunun çıkmasını sağlardı...

Sonuçta o kanun da kafa ürünüydü...

O da olmadı; Çifteci Kazım Bey...

Anlatılanlara göre Kazım Bey çok güzel çifte atardı... Tek çifte, çift çifte, önerge çiftesi, teklif çiftesi, kanun kuvvetinde çifte...

Arkasını dönüp iki çifte birden savurdu mu, hah...

Demek ki anayasa değişikliği...

*

Bunlar böyle olur...

İşte bir yumrukta ortaya dökülen rezillik ve kepazelik, otuz teftiş kurulunun sökemeyeceği kadar büyük...

Meclis'in kliniğinde trilyonlarca liralık cihaz almışlar, ama sandıklarını bile açmamışlar, çoğu çürümüş... Zaten bu türlü cihazlar hastaların işine yarasın diye alınmaz, ihale olsun diye alınır...

Yüze yakın doktor kadroda gözüküyor, yirmi kadarı milletvekillerinin karısı-kızı, otuzu kardeş ve yeğenleri, on beşi çocukları... Tümü kadrolara kendi yakınlarını doldurmuşlar...

Ve birbirlerini telef ettiklerinde, tabii ki ortada bir tek doktor-moktor yok...

*

Ben asıl tüm dünya televizyonlarında yer alan ‘‘Türk Parlamentosu'nda cinayet... Bir milletvekilini döverek öldürdüler...’’ gibisinden haberlerine yanarım...

Şimdi siz Batı toplumlarına ‘‘Ermenileri biz katletmedik’’ tezini nasıl anlatırsınız?..

İnsan gibi tartışmak için, mikrofon-kürsü gibi tüm olanaklar olan bir yerde, ülkenin en seçilmişleri birbirlerinin gırtlağına sarılıyorlarsa ve birbirlerini öldürüyorlarsa...

Bu barbarlık değilse ne?..

Milletvekillerinin en haklı olduğumuz konuları bile dünya kamuoyuna anlatamamaları yetmiyormuş gibi, bir de birbirlerini öldürerek tam tersine kanıtlar ortaya koymaları...

Buna yanarım...

Yazarın Tüm Yazıları