Bekir Coşkun: Ecevit'in sağlığı...

Bekir COŞKUN

BAŞBAKAN Ecevit'in sağlık durumu çok sık, özellikle siyasi platformlardaki tartışmalarda gündeme getirilmeye başlandı.

Başbakan titriyor-titremiyor tartışmaları bile yaşandı.

Bu çok çirkin.

Bedensel sorunlarını insanların yüzüne vurmak, o sorunları alaya almak, bunu kullanmak ayıptır.

Özellikle biz gazeteciler başbakanların, cumhurbaşkanlarının, bakanların, kısacası devleti ilgilendiren herkesin sağlığını yakından izleriz.

Çünkü onların sağlığı, ülkenin geleceğini yakından ilgilendirir.

Gerekirse, bunu kimseyi kırıp dökmeden kamuoyuna da duyururuz.

Ama siyasetçilerin ‘‘Yaşlandı’’, ‘‘Titriyor’’, ‘‘Yürümeye hali yok’’ gibi doğal ve bedensel sorunları getirip getirip siyasi malzeme olarak kullanmaları önce insana yakışmaz.

*

Bunun acısını ben bilirim.

Çocukken peltek dilim yüzünden sınıf arkadaşlarım tarafından alaya alındığımda, bir kuytu yer bulup saklanırdım. Kel arkadaşım her zaman yanımda olurdu.

İçinde ‘‘s’’ ve ‘‘z’’ harfleri bulunan kelimeleri bana doğru dürüst söyletmek için bütün aile ayağa kalkardı da başaramazlardı.

Şimdi dahi o korku ile televizyona melevizyona çıktığımda içimde kıyametler kopar. Soruların çok ‘‘s’’ ve ‘‘z’’ gerektirmemesi için dualar ederim.

Bayıldığım, bence Türkiye'nin en iyi şovmeni Beyaz'ın ‘‘r’’leri söyleyemeyişinin ona sevimlilik kazandırdığını artık öğrenmiş olsam bile.

*

Evet, Başbakan'ın sağlığı iyi değil.

Görevini yaparken çok büyük sıkıntılara ve zorluklara katlandığını hepimiz biliyoruz.

Ama bu uluorta, densiz, görgüsüz sözcüklerle eleştiri konusu olmamalı. Ecevit'i en çok eleştiren bir gazeteci olarak bunu utanç sayarım.

Çirkindir...

Tam tersine; ülkemiz zor ve karmaşık günlerden geçerken ve ne yazık ki Ecevit'in yerine koyacak başka bir şeyimiz yokken, ona sağlıklı günler dilemeliyiz.

Onun yönetimde yaptığı bunca hata-kusur varken sağlığını öne sürmek... Hele hele doğanın verdiği rahatsızlığı, çirkin tanımlarla dile getirmeye kalkmak...

Ayıptır...