Başbakan metro konusuna el koysun

Daha doğrusu...
Başkanlığı döneminde hangi olay olursa olsun sakinliğini koruyan, konulara uzlaşmacı yaklaşan Kocaoğlu, bu sefer metro konusunda çok sert ve dikkat ederseniz suçlayıcı açıklamalar yapıyor.
Oysa en başından bu yana metro konusunda Ankara’yla uyum içinde çalışan bir başkan olduğunu düşünüyorum.
Metroya Devlet Demiryolları’nın yüzde 50 ortak alınmış olmasını da çok doğru buluyorum.
Genellikle merkezi hükümetle yerel yönetimler ortak projeler geliştiremiyor.
Ya hükümet engel oluyor, ya da başkanlar bu uzlaşmacı tavrı sergileyemiyor.
İzmir’deki süreci kamuoyu çok yakından biliyor.
Genel başkanların birbirlerine söylenmedik söz bırakmadıkları bir dönemde Aziz Kocaoğlu, gitti Ankara’ya Başbakan’la oturdu konuştu, Ulaştırma Bakanı’yla projeyi tartıştı, bürokratlarla toplantılar yaptı ve İzmir’in önünü açacak imzayı attı.
Bunu da her seferinde örnek olması amacıyla anlattı.
*
Son iki seçimde; hem genelde, hem yerelde...
Bütün gözler İzmir’deydi.
Başbakan Erdoğan İzmir’e her geldiğinde yüklendikçe yüklendi.
Hatta Ankara’dan bile Kocaoğlu’na dokundurmalar yaptı.
Dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, “İzmir yatırım istiyorsa hükümetle iyi anlaşmalı” dedi ve gitti, şimdi Meclis Başkanı olan Mehmet Ali Şahin, “Bir kentin gelişebilmesi için merkezi hükümetle aynı partiden belediye başkanı olması gerekir” diye bir gönderme yaptı.
Ama hiçbirine...
Kocaoğlu, cevap vermedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in arsenikli su salvolarında bile özenli mesajlar vermeye dikkat etti.
Bilimsel veriler kendisinde toplanmadan açıklamalar yapmadı.
Yani sakinliğini ve olgunluğunu korumayı bildi.
Bu sözleri Aziz Kocaoğlu’nu göklere çıkarmak için söylemiyorum.
Ama bir gerçek var ki...
Kocaoğlu, başkanlığı sürecinde Ankara’yla ilişkileri son derece iyi yönetti ve Türkiye’ye örnek olabilecek birçok adım attı. Bunlar, vatandaşın Türk siyasetinde görmek istediği örnek davranışlar arasında...
*
Peki Aziz Kocaoğlu, şimdi neden böyle bir tavır içinde, neden daha fazla sesini yükseltiyor?
Bakın neler diyor.
“Kamu İhale Kurumu’nun iptal kararı vermesine neden olan Makro Yapı İnşaat, metroyu tamamlayamayan ve betonlarını atmayan Bozoğlu firmasıyla aynı apartmanda bulunuyor. Firmayı kuranların, ortaklarının Bozoğlu firmasına ait olduğu yönünde duyumlarımız var. Kararda 52 günlük süre 82 gün olarak değerlendirilerek 21-B acil durum ihalesi kapsamı dışında yorum yapılıyor. Biraz ciddi olsunlar. Kamu İhale Kurumu’nun benzer konuda farklı kararları var. Adı, sanı bilinmeyen, İzmir’de adresi olmasına karşın ne yaptığı, ne ettiği bilinmeyen bir firmanın dosya verilmemesi gerekçesiyle ihalenin iptal edilmiş olması bizi farklı düşünceler içine itiyor. Şeffaf, saydam olunmasını istiyorum. Bugüne kadar susuyordum ama artık bıçak kemiğe dayandı. Adalet istiyorum.”
Bunlar bana göre çok önemli açıklamalar ve iddialar...
Elbette Kocaoğlu’nun haklı olduğu bir detay daha var.
O da Kamu İhale Kurumu’nun verdiği kararlarla ilgili bir sorumluluğun bulunmaması.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Devlet Demir Yolları metro projesinde ortaklar, hem de yarı yarıya...
Bu konuda Aziz Kocaoğlu’nun bu çağrılarına Başbakan Erdoğan’ın ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın el koyması gerekir.
Bunu sadece bu kentin belediye başkanı değil, tüm İzmirliler istiyor.