Başbakan hastane açtı, habere ‘örtülü reklam’ soruşturması başlatıldı

İKİ gün önce gazetemizin hukuk servisinden bir avukat aradı:

- Mayıs ayında ekonomi sayfamızda çıkan, “Dünyagöz, Ankara’ya 30 milyon dolar yatırdı” başlıklı haber, Türkiye baskısında mı yer aldı?

Haberin Devamı

- Neden sordunuz?

- Reklam Kurulu, “örtülü reklam” soruşturması açtı o haberle ilgili. Bizden de savunma istedi.

- Nasıl olur? O haberde Dünyagöz Hastanesi’ne övgü içeren cümleler kullanmadık. Üstelik hastanenin açılışını da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapmıştı. Haberde övgü cümlesi varsa o da Erdoğan’ın tırnak içindeki sözleri arasındadır.

- Bilemiyorum neden soruşturma açtılar. Yalnız şunu bilin ki bu, Reklam Kurulu’nun Dünyagöz’le ilgili haberlere açtığı ilk soruşturma değil. Örneğin nisan ayında yayınlanan bir haberden dolayı 67 bin lira ceza verdiler.

Avukat arkadaş haberi anımsattı, Dünyagöz’ün Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoplu bir sohbet toplantısı yapmış, ben de katılmıştım. 67 bin lira ceza verilen haberi de ben kaleme almıştım.

Haberin Devamı

Cezayı duyunca şaşkına döndüm. Çünkü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Medya ve İletişim Meclisi Başkanlığı görevim nedeniyle Reklam Kurulu’nun bakış açısını önemli ölçüde çözmüştüm. Avukatımıza bunu anımsattım:

- Ceza aldığımızı söylediğiniz haberde Dünyagöz Hastanesi’yle ilgili övücü cümle bulamazsınız.

- Bilemiyorum. Reklam Kurulu, Dünyagöz haberlerine sürekli soruşturma açıyor.

Bunun üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması Genel Müdürü, 29 kişilik Reklam Kurulu’nun Başkanı Özcan Pektaş’ı aradım. Medya ve İletişim Meclisi’nin üyeleri arasında bulunan Pektaş’a sitem ettim:

- Sayın Başkan, Dünyagöz Hastanesi haberinden dolayı 67 bin lira ceza vermişsiniz. Oysa o haberi sizinle yaptığımız uzun tartışmaların ışığında, dikkatlice yazdığımı düşünüyordum.

- Belki haberde Dünyagöz logosunun yer aldığı fotoğraf kullanmış olabilirsiniz.

- Hastanelerin fotoğrafını kullanmak da “örtülü reklam” mı sayılıyor?

- Maalesef öyle. Sağlıkla ilgili mevzuatımız bu konuda çok katı.

- Peki, son soruşturma açtığınız haber, Başbakan Erdoğan’ın Dünyagözz Ankara Hastanesi’nin açılışıyla ilgili. Başbakan’ın kurdeleyi kestiği noktada mutlaka Dünyagöz logosu görünür.

- Sayın Başbakan’ın olduğu fotoğraf ceza konusu olmaz.

- Ayrıca Başbakan, açılış konuşmasında Dünyagöz’ü de övmüş. Şimdi Başbakan’ın övgü cümleleri yüzünden biz 67 bin lira daha ceza mı yiyeceğiz?

Haberin Devamı

- O da ceza konusu olmaz sanırım...

Başbakan Erdoğan, “Ülkemizde taş üstüne taş koyanın başımız üstünde yeri var” diyor...

Biz, “Dünyagöz, Ankara’ya 30 milyon dolar yatırdı” başlığı atınca anında “örtülü reklam” soruşturması kapımıza dayanıyor.

Olacak iş mi?

O haberde ‘ucuz katarakt 2 bin kişinin  gözüne zarar verdi’ mesajı vardı

HÜRRİYET’in hukuk servisindeki avukat arkadaşımız, “Nisan ayında yayınlanan Dünyagöz Hastanesi haberi yüzünden 67 bin lira ceza yedik” bilgisini verince,
 yazdığım haberi yeniden inceledim.

Haberin fotoğrafında Dünyagöz’ün logosu yoktu. Yani, Reklam Kurulu Başkanı Özcan Pektaş’ın aklına ilk gelen “kusur”u işlememiştik.

Haberin başlığı şöyleydi: “Devlet 350 lira fiyat koydu, ucuz katarakt 2 bin göze zarar verdi.”

Haberin Devamı

Dünyagöz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, kendilerine yönelen başvurulardan, çok düşük fiyatla katarkt ameliyatı olanların gözünde ortaya çıkan
riske dikkat çekmişti. Sektörün
genel sorununa parmak basmıştı.

Haberin kutularına “Hangisinden ceza yemiş olabiliriz” gözüyle baktım. Şu iki küçük başlığı son duruma göre “riskli” gördüm:

* En büyük Dünyagöz’ü Ankara’ya yaptı, Antalya eylülde açılıyor.

* 1800 Euro’ya tedavi olup, bir hafta tatil yapıyor.

Bu başlıklardan birincisi, Dünyagöz’ün yatırımlarını anlatıyordu, diğeri de yabancıların kendi ülkelerinde 3-4 bin Euro’ya olabildikleri katarakt ameliyatını, Türkiye’de daha
ucuza yaptırabildikleri bilgisini veriyordu.

Haberin Devamı

Bunlara “örtülü reklam”  deyip, 67 bin lira ceza vermek doğru mu?

Sünnetçi vitrininde saatin ne işi var

ALİ Coşkun’un Sanayi ve Ticaret Bakanı olduğu günler... Reklam Kurulu’nun gazetelerdeki haberlere “örtülü reklam” cezası vermesine itirazlarımızı anlatmak için bakanlıktayız. O zaman daha çok sigara haberleriyle ilgili ceza yiyorduk. Durumu Coşkun’a anlatmaya çalıştım ve sordum:

“Sigara, tütün sektörüyle ilgili habere sigara paketi fotoğrafı kullandığımız anda Reklam Kurulu’ndan para cezası yiyoruz. Sigara haberine ne fotoğrafı koyalım?”

Ali Coşkun, bunun üzerine konuya nükteli yaklaştı:

Adamın biri, İstanbul Sirkeci’deki vitrinlerden birinde gördüğü saati beğenmiş, dükkana girip fiyatını sormuş:

- O saat kaç para?

Haberin Devamı

- Biz sünnetçiyiz, saat satmıyoruz.

- Madem saat satmıyorsunuz, o zaman neden vitrine koydunuz?

- Başka ne koyabilirdik vitrine?

Tüketici Yasası’nda Ali Coşkun döneminden beri değişiklik yapılması planlanıyor. Bu plan içinde Reklam Kurulu’nun yapısını değiştirmek de vardı.

Aynı sorunu daha sonra Sanayi ve Ticaret Bakanı’yken Zafer Çağlayan’a da anlattık, yine çözülmedi...

Tüketicinin Korunması Genel Müdürü ve Reklam Kurulu Başkanı Özcan Pektaş da, “Sizin
‘örtülü reklam’ gibi gördüğünüz haberlerin karşılığında gazeteler para almıyor ki.
Okuyuca haber vermeye çalışırken bir de ceza yiyoruz” yakınmalarımıza, “Mevzuat böyle” yanıtı veriyor...

Kısacası, “örtülü reklam cezası”, gazetelerin tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanıyor... 

Yazarın Tüm Yazıları