Bardağın dolu tarafı...

BAZEN oturup düşünüyorum; "Bu yıl Fenerbahçe’nin yüzüncü yılı ya. Acaba O yüzden mi puan farkıyla önde giden bir takım bu kadar çok eleştiriliyor?" diye.

Hani "Fenerbahçe düşmanları mı ortamı germek için basındaki kalemlerini oynatıveriyorlar?" diye. Ne olacak ki, zaten pek alışık olmadığımız Avrupa kupalarında yokuz sadece.

Bardağın dolu tarafından baksak ne kaybederizki. Fenerbahçe ligde lider.

Türkiye Kupası’nda finale doğru gidiyor. Dünyanın en meşhur futbolcularından Beyaz Pele yani Zico takımın başında. Dünya çapında transferler yapılmış... Ama öyle olmuyor işte. Ne kadar bardağın dolu tarafından bakmak istesek de olmuyor.

Zorda olsa ligde ya da kupada kazanmak bile Fenerbahçe’nin futbolunu izlerken içmden hiç gitmeyen sıkıntıyı ve burukluğu yok edemiyor. Muhasebeciler ve finansçılar gibi sadece sonuca bakmakla ya da duygusallıkla rasyonellik arasındaki boşluğu almakla da geçmiyor bu sıkıntı.

Daha önceleri nerelerdeydiniz?

FUAT Edip Baksi’nin yazdığı, Selahattin Pınar’ın bestelediği "Bir bahar akşamı rastladım size" sanırım hepimizin sevdiği ve bildiği bir şarkıdır.

Şarkının bir yerinde "Daha önceleri nerelerdeydiniz?" sorusu, hepimizin bazen içimizden geçirmek zorunda kaldığımız önemli bir soru.

Ne alaka diyeceksiniz. Türkiye Kupası maçı; Fenerbahçe Gençlerbirliği ile oynuyor. Lig bitti bitecek, Avrupa treni yine kaçmış.

Ammaaa;

Zico farklı bir tertibi denemeyi en sonunda akıl etmiş. Etmiş de takım iyi bir futbol mu ortaya koymuş diyeceksiniz; tabii ki hayır.

Fakat ezberlenmiş bir yanlıştan tesadüfen bile olsa vazgeçmek, bazen farklı birşey denemek Zico’lu Fenerbahçe’de pek alışık olduğumuz bir şey değil. Kazanmak zorunda olduğu karşılaşmalara tek forvet çıkmış ve kazanamamış...

Oysa ilk maçta tek forvetle zar zor kazanılan 2-1 ’lik avantajlı skora rağmen, üstelik deplasmanda çift forvet bir Fenerbahçe.

Olmaması gereken her anda olan ve takımı yavaşlatan Alex de yok üstelik. İstanbul’da istirahate çekilmiş...

Ne diyelim; Daha önceleri nerelerdeydiniz?...

Volkan’ı en iyi Rüştü anlar!

DİKKATİNİZİ bir şey çekiyor mu? Volkan’ın bu kadar üstüne gidildiği bir dönemde birisinin hiç sesi çıkmıyor. Çıkıyor ama "yakında sahalardayım, bekleyin" mesajı veriyor.

Evet Rüştü’den bahsediyorum. Bir zamanlar kendi başına gelen ıslıklanmaları, protestoları şimdi genç Volkan yaşarken çıkıp da Volkan’a destek verecek bir kelam etmiyor. Oysa ben Engin İpekoğlu’nun Rüştü’ye desteğini çok iyi hatırlıyorum.

AZiZSiLiN

GERÇEKTEN anlayamıyorum. Aziz Yıldırım Fenerbahçe, yani başkanı olduğu takımın soyunma odasına girdi diye etmedikleri sözü, yazmadıkları yazıyı bırakmayanlar şimdi "Aziz bey takıma bir reçete daha yazsın" diyorlar.

Çok değil daha 2-3 ay önce Aziz Yıldırım’ın teknik direktörlerine tavsiyelerde bulunduğunu iddia edip eleştiren çok bilen yazarlar, şimdi de "Aziz Yıldırım bu kadro ve futbol anlayışına el koymalı" diyor. Gerçekten anlayamıyorum.


Maçın 3 adamı:

M.Yozgatlı- Tuncay- Semih
Yazarın Tüm Yazıları