Baba'yı sattılar

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

DYP, Demirel ve arkadaşlarının en çileli günlerinde kurulmuştu.

Demirel, 12 Eylül yönetimi tarafından Çanakkale Zincirbozan askeri tesislerinde ‘‘zorunlu gözetim cezası’’na çarptırılmıştı.

Yıllarca kader birliği ettiği arkadaşları, onu bu zor gününde yalnız bırakmamışlardı.

Zincirbozan'a teslim olacağı gün, sabahın çok erken saatlerinde Güniz Sokak tıklım tıklımdı.

O gün Demirel'e hüzünlü bir uğurlama yapıldı.

Nazmiye Hanım başta olmak üzere herkes ağlıyordu.

Süleyman Bey her zamanki soğukkanlılığı içinde arkadaşlarından sakin ve sabırlı olmalarını istiyordu.

Sonra kendisini Zincirbozan'a götürecek arkadaşlarıyla birlikte otomobile bindi ve geride kalanlara el sallayarak uzaklaştı.

İşte DYP, yol boyunca yapılan konuşmalar sırasında doğdu.

O sırada otomobilleri dümdüz bir yolda ilerliyordu. Kurulmasına karar verilen partinin adı üzerinde bir karar verilememişti.

Herkes düşünüyordu. Sessizliği Demirel bozdu:

‘‘Bakın beyler, dümdüz, doğru bir yolda ilerliyoruz. İşte partinin adı da bu olacak. Doğru Yol Partisi.’’

DYP orada, o otomobilin içinde kuruldu.

Demirel rahattı. Zincirbozan nizamiyesinden içeri girerken yanındaki arkadaşlarına şöyle demişti:

‘‘Merak etmeyin arkadaşlar, biz Türkiye'ye sığmadık, buraya hiç sığmayız.’’

Zaman, kurt politikacının bu öngörüsünü doğruladı.

* * *

Aradan çile dolu uzun yıllar geçti.

1987'de yapılan referandum ile yasaklı politikacılara yeniden siyaset yapma olanağı doğdu.

Yasaklı tüm politikacılar gibi Demirel de, Zincirbozan'a giderken o dümdüz yolda kurduğu DYP'nin başına geçti.

Kurt politikacı artık meydanlara dönmüştü.

Yıllarca dört duvar arasında süren yasaklı dönemden sonra politikaya olan susuzluğunu gidermek için büyük bir hırsla Anadolu'yu adım adım dolaşıyordu.

Her gittiği yerde halka konuşuyor, gönlünde yatan demokratik Türkiye'yi anlatıyordu.

İşte o dönemlerde halk ona ‘‘Baba’’ adını taktı.

‘‘Baba’’ o kadar hızlı benimsendi ki bir anda bütün Türkiye'ye yayıldı.

O sırada partinin elindeki seçim otobüsleri Demirel'in hızına yetişemiyordu. Bu nedenle yeni bir otobüs daha alındı ve ‘‘Baba’’ adı verildi.

Demirel, ‘‘Baba’’ ile Anadolu'yu adım adım adım dolaşıp DYP'yi büyütmek, iktidar alternatifi haline getirmek için insanüstü bir savaş verdi.

Sesi bitinceye, yorgunluktan bitkin düşünceye kadar konuştu, anlattı.

‘‘Baba’’ otobüsünde verilen savaş bugünün birçok ünlü politikacısını yoğurdu, şekillendirdi.

Hepsi o otobüste piştiler, o otobüste politikanın inceliklerini öğrendiler, demokrasinin erdemini özümsediler.

‘‘Baba’’ Türk siyasetinin çok önemli kilometre taşlarından biriydi.

* * *

İşte geçtiğimiz günlerde DYP yönetiminin sattığı ‘‘Baba’’ otobüsünün kısaca öyküsü böyle...

Bir dönemin acılarını taşıyan, o acıların aşılmasında büyük katkısı olan ‘‘Baba’’ artık yok.

Yeni sahibi büyük olasılıkla onu siyaset dışı işlerde kullanacak.

DYP yöneticileri, Demirel'in partideki misyonunu tamamladığını belirterek, satın alınacak otobüslere bir daha ‘‘Baba’’ adının verilmeyeceğini söylediler.

Çiller'in DYP'sine söyleyecek bir şey yok. Atarlar da satarlar da...

Ama sanırız partinin en zor günlerini sırtlamış olan ‘‘Baba’’nın satılmasına bazı vefalı insanlar üzülmüştür.

Özellikle de o ‘‘Baba’’nın içinden çıkmış bugünün ünlü politikacıları...













Yazarın Tüm Yazıları