Ayşe Arman: İ.B'ye iş bulmak hepimizin görevi






Ayşe ARMAN
Haberin Devamı

İşte ya.

Berrin Hanım Teyze, sonunda kadın refleksi gösterdi!

İnanılmaz hoşuma gitti.

Yazılarını okuyunca, zaman zaman ‘‘Bunun dışı kadın, içi erkek!’’ diyordum. Cumartesi fikrimi değiştirdim. Milliyet yazarı Berrin Cankat'tan söz ediyorum. Ve kendisini sinir etmek için Berrin Hanım Teyze diyorum.

Röportaj yaptım ya, böyle bir hukukum var artık...

* * *

Eve giren iri burunlu hırsızın (Ne demek iri burunlu hırsız? Anlamıyor muyuz biz bu cümledeki çağrışımı? Çok ayıp!) tecavüzüne uğrayan İ.B, işinden atıldı ya, Berrin Hanım Teyze de yumdu gözünü açtı ağzını.

Babasının kızına sahip çıkması gerektiğini, onun her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu yazdı.

Eklemeyi de ihmal etmedi: ‘‘Haşmet Babaoğlu ve Türker Alkan dışında kimse koskoca Türk medyasında bu meseleyi değinmedi!’’.

Haklı.

Ama kanıma dokundu.

Ben de iyi kötü bir kadınım ve o satırları okuyunca östrojene boğuldum.

* * *

Haşmet Babaoğlu ise ‘‘asıl tecavüzü iş yeri yaptı’’ fikrinin aksine, çuvaldızı biz gazetecilere batırdı: ‘‘Vicdansızlıktan payımıza ne düşerse yerine getirmişiz, patron sadece son darbeyi vurmuş, farkında değil misiniz?’’

O da haklı.

Fatih Altaylı da Hürriyet yazı işleri adına İ.B'den ve Türk halkından özür diledi.

* * *

Ama tüm bunlar İ.B'nin mağduriyetini değiştirmiyor, herkes paçayı bir biçimde kurtarıyor, durumu idare ediyor, olan o genç kadına oluyor.

Onun durumu kurtaracak hiç bir çıkışı yok.

Ben de diyorum ki bu affedilmez bir hata ve ona iş bulmak hepimizin görevi.

* * *

Ayrıca bu tür hadiseler, genelde alay etmeyi çok sevdiğim o ‘‘kadın gözü’’ ‘‘kadın bakışı’’ gibi tanımlamalar konusunda yeniden düşünmeme sebep oldu. ‘‘Ne bu dana gözü mü?’’ gibi espriler yapsam da, ‘‘Hadi kadın gözüyle bir futbol maçı yaz’’ demelerine gıcık olsam da, tecavüze uğrayan bir kadının iş yerini yazmak gibi bir hatayı nedense bir kadının yapamayacağını düşünüyorum.

* * *

Tabii meseleye böyle bakmaya başlayınca, birden bire Türk basınının tahammül edilmesi zor ilkel erkeksiliği insanı inanılmaz rahatsız ediyor.

Size bir dolu başlık sayabilirim, erkeklerin muhtemelen atarken gülümsediği ama kadın okurlara hiç de hitap etmeyen başlıklar...

Bana da bir haller oldu, gittikçe alışıyorum bu duruma.

Ama Allahtan şu İ.B hadisesi beni kendime getirdi.

Tekrar ediyorum kriz-mriz, evet bir dolu insan işsiz, ama o kadına iş bulmak hepimizin boynunun borcu...

HAMİŞ: Bu hepimizin görevi de daha çok patronların görevi. Bana kalırsa, bir meslektaşlarının ayıbını örtmek için onlar daha fazla gayret sarfetmeli. Ama onlar duyarsız kalırsa, o zaman bu görev hepimize düşüyor...

Bana ekonomistini söyle...

Eskiden, ünversitede işletme ve ekonomi okumak çok modaydı. Ben lisedeyken, neredeyse herkesin ilk tercihini bu bölümler oluşturuyordu. Yıllar geçti bu modanın yerini başka şeyler aldı. O zamanlarda da ekonomi beni ilgilendirmezdi. Kendi bütçemin bile altından kalkamam ben. Fakat son dönemlerde dikkatimi çekiyor, herkes ya ekonomist kesiliyor ya da ekranlardan kendine bir ekonomist seçiyor.

Depremde ne olduysa, bu krizde de aynı şey oluyor. Nasıl o dönemlerde Barka'cılar Işıkaracı'lar gibi ayrımlar oluştuysa, şimdi benzer bir ayrım, jeologlar için değil, ekonomistler için geçerli.

Herkesin açıklamalarını beğendiği, gazetelerden ve televizyonlardan takip ettiği ekonomistleri var.

Nalan mesela Asaf Savaş Akat'çı kesildi. Ne bir röportajını kaçırıyor ne de bir televizyon yorumunu. Buna karışılık Deniz Gökçe'den hiç hoşlanmıyor. Bana ekonomistini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim gibi durumlar yani. Ercan Kumcu'cular, Enis Berberoğlu'cular, Mahfi Eğilmezci'ler. İşin ilginci bu ülkede ekonomistler, kriz öncesi kendi aralarında televoleci olanlar, olmayanlar diye ikiye ayrılmıştı, şimdi o ayrım kalktı, onun yerine herkesin bir ekonomisti olmaya başladı. Bundan yola çıkarak karakter tahlili bile yapmak mümkün.

Bir de tabii göç edilebilecek ülkeler mevzuu var.

Kanadacı'mısınız Avustralya'cı mı yoksa Yeni Zelandacı mı?

Söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim...

Yazarın Tüm Yazıları