Atina bu günahı ödeyemez

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Çankırı'da masum insanları hedef alan vahşi terör eylemi, Apo yakalandı diye karalar bağlayan Batılıların belki akıllarını başlarına getirir.

Teröristbaşı yakalanıp deliğe tıkıldıktan sonra PKK'nın veya ona taşeron olarak çalışan örgütlerin böyle çılgın eylemlere girişmesi bekleniyordu.

Şunu iyi bilsinler ki bu tip eylemler bir işe yaramaz.

PKK ve teröristbaşı için artık kurtuluş yok. O da, örgütü de ne kadar çırpınırsa çırpınsın döktükleri kanların cezasını en ağır şekilde çekecek.

Onları Yunanlılar bile kurtaramaz. Buna yürekleri yetmez.

Zaten yetseydi Apo Atina'ya gidip ‘‘Ne olur beni kabul edin’’ diye yalvardığı zaman onu bağırlarına basarlardı.

Ama korktular. Onun için de bu katile iltica izni veremediler.

Keşke verselerdi. O katile Yunan vatandaşı olmak çok yakışırdı.

Şimdi oturmuş dünyaya rezil kepaze oldukları için ağlayacaklarına teröristin yakalanmasının suçlularını arıyorlar.

Koca koca politikacılar bakın nasıl günah çıkarıyor: ‘‘Ah!.. Ah!.. Bilseydim ona kendi pasaportumu verir, onu evimde ağırlar, ellerimle beslerdim.’’

İnsan utanır, katledilen on binlerce insanın anısı adına utanır.

Ama Türk düşmanlığı onların gözünü öylesine karartmış ki, uygar dünyanın üyesi bir devlet olduklarını, imzaladıkları uluslararası anlaşmaları bile unutuyorlar.

Koca devlet PKK gibi katiller güruhunun peşine takılıp kıyamete doğru sürükleniyor.

Tanrı, Yunan halkını bu basiretsiz politikacıların çılgınlıklarından korusun.

* * *

İşadamı Şarık Tara ömrünün büyük bölümünü Türk-Yunan dostluğuna adamış bir insan.

İki ülkenin dost olması, güçlerini, olanaklarını birleştirip birlikte mutluluğa koşması için neler yapmamış, neler...

Ege'nin bir dostluk denizi olması için yıllarca çırpınmış durmuş.

Şarık Bey şimdi çok üzgün. ‘‘Yazık... Çok yazık... Bütün çabalarım boşa gitti’’ diyor.

Yunanistan'ın tutumunu şöyle değerlendiriyor:

‘‘Atina Apo'nun arkasına sığınarak Türkiye'ye düşmanlığını rahat rahat yürütüyordu. Onu taşeron olarak kullanıyordu. Şimdi onu kaybetmenin üzüntüsü içinde.’’

Peki bu düşmanlığın nedeni? Onu da şöyle anlatıyor:

‘‘Atina'nın derdi ne Kürt sevgisi, ne de insan haklarıdır. Tek amaçları var, o da Türkiye'yi zayıflatmak.’’

Şarık Bey'i esas üzen nokta Türkiye'nin bu terör belasından kurtulmak için harcadığı para.

Dile kolay tam 65 milyar dolar.

Buna çok yanıyor ve Yunanistan'ın bu kayıpta çok büyük rollerden birini üstlendiğine inanıyor.

İşadamı olarak yıllarca elini uzattığı Yunanistan'a duyduğu öfkenin nedeni de bu.

* * *

Türkiye'nin terörü yok etmek için harcadığı 65 milyar dolarla neler yapılabileceği şöyle sıralıyor:

- 3 bin kilometre otoyol (15 milyar dolar)

- 2500 kilometre demiryolu (5 milyar dolar)

- Türkiye'nin limanları, hava meydanları (5 milyar dolar)

- 15 bin megavatlık elektrik santralı (10 milyar dolar)

- 1000'er yataklı 50 hastane (5 milyar dolar)

- 1000 okul (10 milyar dolar)

- 10 opera binası (1 milyar dolar)

- İstanbul'a metro, 3. köprü ve tüp geçit (10 milyar dolar)

- İstanbul'un su ve kanalizasyonu (2 milyar dolar)

- Ankara'nın ulaşımı (2 milyar dolar)

Şarık Tara'nın dediği gibi bundan da önemlisi bu lanet savaşta 30 bin insanımızı yitirdik. Onun acısı yüreklerimizden hiçbir zaman silinmez.

Yunanistan'ın işlediği günah ne kadar büyük.



Yazarın Tüm Yazıları