Atık toplama ‘hak’kı

ESKİ Oran semtinin yaşını başını almış, bir emekli sakiniyim. Uzun süredir Çankaya Belediyesi’nin atık toplama girişimine topladıklarıyla katkı veren mahalleliden yalnızca bir tanesi.

Geçen yıla kadar, binalarımızın önüne konmuş belediyenin mavi pvc kutularında biriktiriyorduk. Mahallede hırsızlık olayları tavan yapınca, çare olarak site içinde belirli yerlerine metal toplama arabaları yerleştirildi. Ancak, sanırım toplama işi taşerona yaptırılıyor ve bu nedenle atıkların biriktirilme gayreti toplanmasında gösterilmeyip angarya muamelesi görüyor. Bu arada, kamyonetli bir çok özel müteşebbis de mahallelinin gösterdiği beceriyi gösterip, akşam karanlığında şişe kırılma sesleri, kapak gümbürdemesine karışıyor. Ertesi gün yaylıya binmişcesine toplama aracına sabah atılmış altı torbayı toplama külfeti kalıyor.
Arada bir çıkıp, bunun onların hakkı olmadığına söylensem de, sakinlerin yaşları gereği kulaklar eskisi kadar iyi duymadığından olsa gerek, Kişot’un Don’u bile olamıyorum.
En son bu akşam aynı serzenişi sade bir dille yeniden seslendirince aldığım yanıt daha ilginçti. Oysa, karaltıya doğru; “Bu senin hakkın değil. Başkalarının rızkını çalıyorsun. Bu hangi insafa sığar” demiştim. O da Kurtlar Vadisi sesiyle;
“Anlaşıldı, senin canın dayak istiyor. Onu da yapacağım. Gör hele.” Üsteleyip;
“Haftaya gelme, madem mahalleli sırf senin için çöp topluyor, bense senin umursamazca karanlıkta fırlattıklarını temizliyorum, tezi yok bu arabanın buradan kaldırılmasını talep edeceğim. Mecbur muyuz sana atık toplamaya” deme gafletine düşsem de söyledikleri kendime getirmeye yetmişti; “Hele bir yap da göreyim. Ekmeğimle oynayacaksın haa?”
Demek ki adam, gaspı artık hak görebilecek kadar bir özgüven içinde. Tabii ki, sorun o özgüveni yaratan taahhütte mi, cehalette mi bunu değinmeyeceğim.
Sorum o ki; biz belediyenin bir uygulamasına bunca kafa göz yardırma, gözü karalığında gönüllü olurken, böylesi bir projede güvenlik tedbirleri maddeler içinde neden bir türlü yer bulamaz. Tüm sergilenenler, yirmi dört saat koruma görevi yapan polislerin gözü önünde gerçekleşirken, neden bilinen bu 3 kamyoneti belediye engelleyemeyip bireysel savunmayı mahalle mevzilerine emanet etmekte!
A.H.B.

Açıklama


ACIBADEM Sağlık Grubu, “Tunus’daki ‘ucube’” (14.5.2011) başlıklı yazıya şu açıklamayı yaptı: “Yazınızda adı geçen inşa halindeki binanın, Acıbadem Hastanesi ile hiçbir ilgisi yoktur. Acıbadem Sağlık Grubu’na ait inşaatı sürmekte olan hastane binası Tunus Caddesi’nde değil, Yukarı Dikmen Caddesi’ndedir.”

“Allah katında necisin”

SAYIN Başkan Demir /Binlerce hakkı kemir, /Senin bu yaptığına ne denir? /Yapılan ne yutulur ne de yenir/
Japonya’da intihar, /Avrupa’da istifa, /Bazı yerde kelle gider, /Bizde de el öpülür.
Sen ne büyük adamsın /Gündemi değiştirensin /Günü kurtardın ama /Allah katında necisin!
Ertuğrul BERKİ

Günün sözü

“Kısa geçecek yazların da baharı erken gelir.”
(Shakespeare)
Yazarın Tüm Yazıları