Aşk felsefesi ve mühendislik

TRT1’de önceki akşam bir program izledim.

Haberin Devamı

Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar’ın “İnsanlık Hali”.

“Aşk”tı programın konusu.

ODTÜ Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnam, aşkın insanda büyük bir enerji yarattığını vurguladı.

Ama bu enerjinin nükleer enerji gibi olduğunu.

Tahrip gücü yüksek bir bombaya da dönüşebileceğini, yararlı da olabileceğini...

* * *

ODTÜ Elektrik Mühendisliği’ni bitirdikten sonra felsefeci olan İnam programda, aşkın enerjisini anlatırken, elektriğini de hissettirdi.

Aşkın bir anlamda “mühendislik”, bir “inşa” olduğunu da...

Keyifle, katılarak izledim.

Aşk tabi ki bir inşa.

Ece Ayhan’ın şiirsel felsefesiyle, “Aşk örgütlenmektir” tabi ki, “bir düşünün abiler”.

Bu “inşa”da, sevgiliye layık olma çabası da var.

Ve bu büyük çaba, aşkı felsefenin bizzat konusu, “ruh komşusu” yapar.

Çünkü gerçek anlamda layık olmak, varlığın, varoluşun sorgulanmasıdır.

“Ben kimim -ki-” dedirtir, aşk.

Haberin Devamı

Bir varlık, varoluş muhasebesini taşır satır/gönül arasında.

* * *

Bilinçli ya da bilinçsiz, bilgi arayışı da yaratır insanda.

Hayatı boyunca, ezberlediği tek şiiri müsamerede kekeleyen insan, aşık olduğunda şarkı sözlerindeki dizeleri fark eder önce.

Sonra şiirlerden dizeler aktarır, hatta yazar-karalar-dizeler bir şeyler.

Çünkü aşk, insanın müsamere ezberini bozar.

Felsefe (de) ezber bozmaz mı?

* * *

Bir tür bilgi sevgisine de götürür insanı.

Paylaşmayı sevdirdiği için.

Patikadır felsefe gibi; “son”u değil, “yol”u seven.

Aşkı da felsefeyi de, yol değil, son yormaz mı zaten?

O nedenle, hep yürü aşkı...

Yeter ki yön bulasın (yönünü değil) ve yol olsun.

Yürü, bir gün tükenir gibi görünse de yol.

İkizi olamazsan aşkın, öteki ol.

Aşk uğruna yoldan çıkmış, öteki...

Sen zaten “sen” değilsin ki aşkta, her yanın diğeri.

(Bu tükenmez yolda, yarın da yazacağım)

Yazarın Tüm Yazıları