Ar damarı çatlayanlar

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Tanrı kimsenin başına böyle bir komplo belası vermesin. Ülkede Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı yapmış, halen Yargıtay üyesi olan en üst düzeydeki bir bürokrat böyle kuru iftiraya uğruyorsa, gerisini siz düşünün!

Oya Armutçu'ya tüm meslek kuruluşlarımız ödül yağdırmalı. Oya, linç edilmek istenen bir insanın en basit vatandaşlık onurunu ve aile yaşamını ayaklar altında ezilmekten kurtardı. Bu başarısıyla meslek etiğine büyük katkıda bulundu. Afferin Oya!

Oya'nın yetişmesine katkısı olan bir meslek büyüğü olarak, tüm hakkımı şimdiden helal ediyorum.

Oya, olayın komplo olduğuna baştan inanmıştı. Doğan'ın, bakanlıkta çalışan kadınlara cinsel tacizde bulunduğuna dair haberleri gördüğü anda, ‘‘Ben bu müsteşarı yakından tanıyorum, böyle bir şey yapmaz, yapamaz’’ diye haykırmış, ‘‘Bu komployu bir gün mutlaka ortaya çıkaracağım’’ demişti. Sözünü tuttu. İnatçı meslek yapısıyla olayın üstüne gitti. Gerçeği tüm çıplaklığı ile gözler önüne sererek manşeti patlattı: ‘‘Korkunç komplo!’’

Dün kendisini yürekten kutlarken, ‘‘Hep böyle ol, hiç değişme’’ dedim. Oya, çocuklar gibi şendi, ‘‘Asla değişmem, değişemem abi. Bir de şuna bak lütfen’’ dedi utangaç ifadeyle. Bir dosya uzattı. Aylarca uğraştığı haber hak ettiği değeri sayfada bulmuştu ve haber doğruydu. Oya çok mutluydu. Dün, komplo haberinin kulislerde yaptığı yankı en büyük ödüldü.

Oya'nın verdiği dosyayı okudum. Aman Tanrım! Komplo kurmakla suçlanan Müfettiş Yılmaz Poyraz, meğer başkaları için de aynı yöntemi uygulamış. Ve başkalarına da leke atılmasını sağlamış. Şevket Kazan ne yapmış? Poyraz'ı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na getirmiş. Yani ödüllendirmiş. Bunun vardır elbet bir sebebi!

Dosyadan bir örnek. 1996 Ağustos ayı. Poyraz, 123 sayılı bir evrakla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuyor. Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nın Antalya Eğitim Tesisleri'ndeki denetimde, ‘DHKP-C-PKK Yaşasın Özgürlük Mücadelemiz’ şeklinde yazılar yazan geçici işçi Hasan Öztürk hakkında işlem yapılmasını istiyor. Bu yazılara göz yumduğu için Tesis Müdürü Murat Erenler hakkında da ihbar yapılıyor. Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi ise, 'yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği' gerekçesiyle beraat kararı veriyor.

Dosyadaki bir ifadede, geçen yaz personel yatakhanesindeki bir odada bölücü PKK'yı öven yazılar ve PKK bayrağı vardır. Odadaki beş kişi müdür Murat Erenler'e yakın olduğu için haklarında işlem yapılmamaktadır. İfade sahibi güya, ‘‘Ben güvenlikçi olarak bölücü resim ve yazıları görmeme rağmen müdahale etmedim. Etsem işimden olacaktım’’ demiştir.

Mahkemede ise şu ifadeyi verir: ‘‘Ben sadece Adalet Başmüfettişi ve Antalya Başsavcısı ile birlikte Hasan'ın kaldığı odaya gittiğimizde orada silinmiş olarak yazılar vardı. Olayla ilgili başka bilgim yoktur. Ben daha önce koğuşlara girmedim.’’

Ar damarı çatlayanlar utanıp sıkılmadan herkese kara leke çalabilir.

Tanrı, insanları kuru iftiradan sakınsın... Amin!













Yazarın Tüm Yazıları