Apo paketleri...

Bekir COŞKUN

Ecevit'e loto değilse bile Apo çıktı.

Daha Başbakan olur olmaz, Apo'yu paket halinde masasının üzerinde bulduğunda ve paketin fiyongunu açtığında, siyasetçi içgüdüsüyle bunun inanılmaz bir şans olduğunu hemen anladı.

Muhtemelen ‘‘Rahşan, köşeyi döndük’’ dedi.

‘‘Loto mu?..’’

‘‘Hayır, Apo...’’

*

Siz Ecevit'in ‘‘Apo konusunu seçim malzemesi yapmayacağız’’ dediğine bakmayın.

Tabii ki kafasına torpa geçirilmiş Apo'yu yanına alıp il-ilçe dolaştırmayı düşünmüyordur.

Herhalde Kıbrıs Barış Harekátı'ndan sonraki seçimlerde miğferli afişleri gibi, bu kez bir tek gözleri gözüken özel tim başlığı giyip, seçim otobüsünün üzerindeki ses tesisatçısını temsili olarak etkisiz hale getirmeyi de denemez.

Ama Apo vesilesiyle Güneydoğu paketi ne?..

Loto...

Hiçbir lidere nasip olmayan inanılmaz bir kısmet.

Eğer işin PKK boyutunu düşünmezseniz, tam seçime doğru giderken Güneydoğu gibi kritik bir bölgeye 40.5 trilyonluk paket açmak gibi bir seçim yatırımı hangi lidere kısmet olmuştur?..

(Nitekim RTÜK, bunu seçim yasağını ihlal sayıp, televizyonları kapatmaya karar veriyor.)

Yok eğer işin içine PKK unsurunu da katarsanız, kimisi bu paketin yeterince duyurulmamasını ve televizyonlarda gece-gündüz verilmemesini ‘‘vatana ihanet’’ sayıyor.

(RTÜK, burada ise yayınlamamayı vatana ihanet sayıp, televizyonları kapatmama kararı alıyor.)

*

Sonuçta; gelen paketten Apo'nun çıkması, giden pakette Güneydoğu'ya 40.5 trilyon olması Ecevit'in yıldızını parlatıyor, şansını inanılmaz artırıyor, iktidar yolunu bile açıyor.

Ki kimi gazetelerde-televizyonlarda aşırı paketsel tahminler yer almaya başladı:

‘‘DSP birinci parti olma yolunda.’’

Türkiye'nin batısı için Apo paketi, doğusu için 40.5 trilyonluk paket, bir partiyi ihya etmezse ne eder?..

Ecevit iki paket arasında ilerliyor.

Paketlerle yatıp kalkıyordur. İki sözünden birisi paket ve durmadan paket toplantıları yapıyor.

Doğrusunu isterseniz zaten yüzü de pakete benzedi.

İster misiniz, seçim sandıkları açıldığında ilk Ecevit çıksın paketten?..