Anılar...

Bekir COŞKUN

Sabahlerı masamın üzerindeki gazete tomarına canhıraş dalıp, önce Radikal'de Hakkı Devrim'in medyada Türk dilinin canına okuyanları ağırladığı (!) köşesini acele açarım...

Bakarım; bir gün önce berbat ettiğim Türkçe'yi görmüş mü?..

Neyseki Hakkı Devrim'e rakip çıktı:

Kenan Evren...

Evren Paşa; günlük, haftalık, aylık ya da yıllık hatalar yerine, onyedi yıllık hataları sorguluyor...

Yeni kitabının adı:

‘‘12 Eylül'den Önce ve Sonra, Ne Demişlerdi, Ne Dediler, Ne Diyorlar?..’’

Kitabın bir kısmı Milliyet'te yayınlanıyor... Şimdi 12 Eylül'ü eleştiren ve yakından tanıdığınız ünlü başyazarların, yazarların, gazetecilerin o günlerde ‘‘Paşa iyi yaptı...’’ türünden yazıları, vesikalık fotoğrafları ile birlikte yayınlandıkça keyiflenip, her sabah ilk iş kaderle dalga geçiyorum...

*

Dün baktım, bendenizin vesikalığı...

Evren yazıyor:

‘‘Bir yurt gezisinde gazeteciler arasında bulunan Bekir Coşkun, beni adım adım izlemiş ve Günaydın Gazetesi'nde aşağıdaki değerlendirmeleri yapmış...’’

Nasılda hızla kendi yazımı okudum...

Ki biraz döneklik yapmışsam, kılıfını hemen bulmak için...

Neyseki o kadar değil... Evren'in konuşmalarının televizyondaki polisiye diziler kadar çok ilgiyle izlendiğini... Sade üslubunun zaman zaman şaşırmalarla ayrı bir özellik kazandığını yazmışım... Bir de ağzından kaçmış gibi sözlerinin aslında ‘‘düşünülmüş’’ olduğunu...

Ki bugün de aynı düşüncedeyim...

*

İyi ki, ‘‘O bir demokrasi mücahididir...’’ ya da ‘‘Evren Paşa çok iyi sörf yapar...’’ diye yazmamışım...

Çünkü, Kenan Evren'in sorgulaması özünde doğrudur...

Bizler günahkârız...

Birincisi; desteklediğimiz iktidarların her zaman, her şeyi iyi yaptığını sanarak... İkincisi; iktidarlara yakın olmayı bir nimet sayarak...

Bizler bunu hep yaptık...

Ya Çiller, yağcılık arşivimizi tutmuşsa?..

Yarın bir başka gazetede ünlü yazar-çizerlerin vesikalıkları ile övgüleri, okul yıllığı gibi sıralanırsa?..

Ne yaparız?..

Evren'in anılarındaki yazılarımız gibi sus-pus mu kesiliriz?..

Başımızı önümüze eğerek...