Ali İhsan Göğüş vardı

ALİ İhsan Göğüş ölmüş, 88 yaşında. Bir vakitlerin gazetecisi, siyaset adamı, bakan.

Haberin Devamı

“Ne ilgisi var şimdi, sanatın sıkışıp kaldığı köşe yazısında bir siyasetçinin!” diye düşünür mü kimileri! Olsun, hele yazalım da...

***

İlber Ortaylı, Milliyet’deki yazısında “Özlenecek bir devlet adamıydı” diyor.
“Özlemek” bir duygudur. Tanır, bilir, benimserseniz, bir de duygu değerleriniz örselenmemişse özlersiniz kişiyi.
Ali İhsan Göğüş’ün ölümünün -üstelik 1960 öncesi basının önde gelen kişilerinden biri idiyse o- yayın ortamında yankı bulmaması, Cumhuriyet değerlerinin ne denli değişip yok olduğunun bir göstergesi olsa gerek.
“Cumhuriyetin top sesleri arasında doğdum” dermiş Ali İhsan Göğüş. Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda bağımsızlık savaşımına katılmış,  Atatürk değerlerine yürekten inanıp bağlanmış Gaziantep’in “köklü” bir ailesinden gelen Göğüş’ün “bir köşeye çekilme” ile noktalayıp, sürdürdüğü yaşantısı, “demokratik gelişme”nin değişimlerinin çelişkilerine saplanıp kalmış olmalı.
“Dünya”, “Cumhuriyet” gibi gazeteleri yönet, 1960 öncesi “demokrasi kavgası”nda önemli yeri olan “Akis” yanında “Kim” dergisini yayınla, İsmet İnönü’nün bulup çıkardığı “genç” bir değer olarak siyaset sahnesinde yerini al, Türkiye’nin ilk Turizm ve Tanıtma Bakanı ol, “tatil köyleri” oluşumunun yolunu aç ve kendini unutulmuş bir köşede bul!
İktidarda yer kapma kapışmasında, adı “demokrasi” olan düzende, Türkiye’de nice değerler siyasetin dalgaları arasında unultulmuşluğa gömülüp kalmıştır. Siyaset, İsmet İnönü gibi bir “ulusal” değeri saf dışı bırakmıştır da, niye Ali İhsan Göğüş gibiler bir köşeye itilmesin!
Yolu var kuşkusuz, önde kalmanın: Saf dışı edilenin safını terk etmek, karşıya geçivermek!
Ali İhsan Göğüş anılarını yazmış bir kitapta: “Hep İsmet Paşa’nın Yanında”.

***

Haberin Devamı

“Özlenecek bir devlet adamıydı” ha!
Bu duygu mu kaldı, değerin değer ölçüsü değiştikçe.
Ben bu yazıyı yazmadım, Ankara’da gazetecilik yaptığım yıllarda kendisiyle konuşluğum var diye. Ya da Kim Dergisi’ne bir süre haber yazdım diye.
Bu yazıyı yazdım, “sanat”ı bir “uygarlık” göstergesi sayan Cumhuriyet’in “top sesleri arasında” doğan kuşağın son inançlılarınden biri daha Türkiye’ye “veda” etti diye.

 

Yazarın Tüm Yazıları