Aldatıp yakalanmayan erkek de mi aptal?

Birkaç gün önce gazetelerde epey saçma bir araştırmaya yer verilmişti.

Haberin Devamı

Bu araştırmaya göre sadık erkeklerin IQ seviyesi sadık olmayanlardan yüksekmiş.

London School of Economics’den bilim adamları zeki erkeklerin tek eşliliğe kendilerinden daha az zeki erkeklere oranla daha fazla değer verdikleri sonucuna varmışlar.

Vay be! Kadınlar da yıllardır kendilerini aldatan erkeklere “aptal” diyor ama bunu somut verilere dayandıramıyordu, işte bu da oldu.

Bu araştırma sizce de biraz manipülatif değil mi? Biraz tek eşlilik propagandası gibi gelmiyor mu size de?

Aldatılan kadınlara bir nevi züğürt tesellisi niteliğinde.

Bu noktada hep kadınların aldatmasıyla ilgili söylenen şeyi hatırlayın: “Kadın da aldatır ama yakalanmaz.”

Bu, kadın erkekten daha akıllı demek değil, aldatan kadın bu durumlarda erkekten daha akıllı davranıyor olabilir. Ki her aldatan kadın yakalanmaz diye bir şey
de yok. Neticede akıllı biri varsa, o da aldatıp yakalanmayandır herhalde.

Ve fakat... Bu araştırmaya katılan erkeklerin eşlerini aldattığı nereden belli? Demek ki yakalanmışlar. Yani aptallıkları zaten kanıtlanmış. Araştırmaya ne hacet.

Bu araştırma hem aldatan hem de yakalanmayanlarla yapılmalıydı. Yanlış mı?

Haberin Devamı

Kadınlar yararına erkekler sahnede

Hadi bakalım, bu kez erkekler kadınlar için söylüyor.

8 Mart, yani bu pazartesi, Dünya Kadınlar Günü’nde ikinci Güldünya Konseri gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl güçlü kadın sesleri Aile ıçi şiddet Acil Yardım Hattı yararına bir araya getirerek bir konser gerçekleştiren Hürriyet Aile ıçi şiddete Son! kampanyası bu kez ünlü erkek seslere şarkı söyletecek.

Cihan Okan, Ferhat Göçer, Kenan Doğulu, Mirkelam-Kargo, Mustafa Ceceli, Teoman, Yalın ve Yüksek Sadakat’in sürpriz şarkılar ve düetlerle katılacağı konser ıstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılacak. Sanatçılara, Enbe Orkestrası eşlik edecek. Konserin tüm geliri, yine Aile ıçi şiddet Acil Yardım Hattı’na aktarılmak üzere Aralık Derneği’ne bağışlanacak. Biletler, Biletix’te.

Arabeske geri dönelim

Biz öyle intihara meyilli bir toplum değiliz.

Biz daha çok acının üstüne giden, damardan takılmayı seven, arabesk bir toplumuz.

Bir dönem Reha Muhtar’ın efsane “Acı var mı acı?” sorusu, Müslüm Gürses hayranlarının jilet atması, “Batsın bu dünya” eşliğinde milletin kendinden geçmesi boşuna değildi.

Arabesk duygularımızı en iyi arabesk müzik ifade ediyordu.

Köyden kente göçmüş kitlelerin yalnızlığı, kırsal özlemi, toplumun modernleşme sancısı arabeskte iyiden iyiye ortaya çıkıyordu.

Fakat, düşününce acaba eskisi kadar arabesk miyiz?

O kadar değil sanki. Batılılaştıkça, biraz parayı buldukça arabesk ve dramatik ruhumuzu az biraz kaybettik.

O zaman para ve medeniyet mutluluk getiriyor mu?

Paranın beraberinde mutluluğu getirdiği muhakkak.

Malumunuz, Japonlar bizim kadar ağlak değil, onlar daha uçlarda. ışler iyi gitmiyor mu? Acı çekmeye ne gerek var? Onlar kestirme yolu, hayattan fişi çekmeyi tercih ediyorlar. Gerçi intihar onların kültüründe var, hatta kutsal. şinto inancına göre onurlu bir davranış.

Gelin görün ki Japonya’nın Kurihara şehrinde son iki yılda intihar oranları yüzde 18 gerilemiş. Ülkenin en yüksek intihar oranına sahip kentlerinden birindeki bu gelişmenin nedeni ise “umut kredisi”, yani para. Dileyen vatandaşa verilen, 75 bin Euro’ya kadar çıkabilen krediler antidepresanlardan daha etkili sonuç vermiş.

Ve işte para mutluluk getirmiş.

Arabeskliğimiz bir yana, Türkiye’de de kriz dönemlerinde intihar oranlarının ciddi şekilde arttığını ortaya koyan veriler var. 2001’de krizle birlikte intihar oranları yüzde 42 arttı. Beş-altı ay önce şirketleri iflas noktasına geldiğinde başına silahını dayayan Denizlili “ufocu işadamı” kriz nedenli intiharlardan biriydi örneğin.
Japonya dünyada en büyük ikinci ekonomiye sahip. Türkiye ise çok daha altlarda. Elden ne gelir?

Bence şimdilik arabeske geri dönelim. Hem ne diyorlardı? Türkiye 2026’da dünyanın en büyük 13. ekonomisi olacaktı. O zaman Japonların yöntemini örnek alırız.

Yazarın Tüm Yazıları