Alaçatı sakinleri

Haberin Devamı

Alaçatı sakinleri

Onlar sakin. Temmuz ve ağustosa inat. Kimi yaşamının bir döneminde yaşadığı hayatı toptan rafa kaldırmış. Soluğu burada almış. Kimi ezelden buralı.
Ortak noktaları sakinlik sevmeleri. Huzuru Alaçatı’da bulmaları. Yaz ve kış. Baharda ve sonbaharda. Hastalıkta, sağlıkta. Ömrün geri kalanında. O yüzden bu hikaye bildiğiniz hikayelerden değil. Bu hikaye Alaçatı’nın gerçek sahiplerinin hikayesi.

Alaçatı sakinleri

Kurabiye’nin sarışını Mao

Kurabiye Otel, Hacı Memiş’in en sonunda. Perihan-Mehmet Ali çifti ve kızları Ece’nin elinde hayat bulan nefis bir otel. Neredeyse yaz-kış açık. Ne zaman uğrasam beni ağzı kulaklarında karşılıyor Mao. Alaçatı’da yaşamaya bayılıyor.. Alaçatılılar da ona.

Haberin Devamı

Alaçatı sakinleri

Hacımemiş’in hanımefendileri

O kadar nefis bakıyorlardı ki, deklanşöre basmadan geçemedim.
Lütfen onlar da terk edip gitmesin buraları.
Bakkal gibi, berber gibi, Dutlu kahve gibi...
Kapı önü sohbetleri bitmesin Alaçatı’da.
Bazı şeylerin değeri madden ölçülemiyor.
Bu hanımefendiler de o eski ve güzel değerlerden.

Alaçatı sakinleri

Mutlu yüzler dükkanı

Asma Yaprağı bu yaz da zeytinyağlıya, ota aç ruhları ihtimamla doyuruyor. İç baklalarla, enginarlarla besliyor. Fotoğraftaki az önce karnını tıka basa doldurmuş, ama gram kilo almamış mutlu bir müşteri. Kadınlar (şimdilerde erkekler de) başka ne ister?

Nedir bu Alaçatı stili?

Destina Akgün ve Dilara Baskan, Hacı Memiş Mahallesi’nin en güzel kapılı
dükkanını işletiyor. Dükkan da sayılmaz aslında. Raspa Tasarım Atölyesi. Yarı marangozhane.
Hacımemiş Mahallesi’ndeki eski bir taş binanın, önceleri hayvan barınağı ve depo olarak kullanılan alt katını kiralayıp, bu mekanı atölye haline getirmişler. Sipariş üzerine ahşap mobilya ve aksesuar tasarlıyorlar. Binanın eski kapısını tamamen doğaçlama usülle bir güzel boyamışlar. Kapıdaki tabelada kısaca şöyle yazıyor:
“Kapımız kapalıysa; evdeyiz, denizdeyiz, yemek molası verdik vs. veya gezmeye tozmaya gittik demektir. Ama bizi arasanız koşturup geliriz!”
Destina ve Dilara’ya sordum...
- Nedir gerçek Alaçatı stili?
Eskinin yeniyle dozunda harmanlanmasıyla yaratılan doğal ve rahat bir tarz... Açık ve pastel renklerin hakimiyeti çarpıcı renklerin aralara serpiştirilmesiyle kendi içinde coşan mekanlarda doğal taşlar, rabıta döşenmiş zeminler ve köy sıvası kullanımı ön planda olmalı.
- Alaçatı’yı en iyi anlatan dekorasyon objeleri?
Dış mekanlarda büyük zeytinyağı küpleri, terracotta saksılarda sardunyalar, begonviller, cam şişe ve damanacalar, fenerler, eski demir karyolalar, uçuşan el işi beyaz perde ve örtüler... İç mekanlarda ise, köy tarzı beton mutfaklar, ahşap tabaklıklar, tel dolaplar, sedirler ve emayeler...
- İstanbul’da bir Alaçatı evi yaratmak istesek...
Mimari olarak taş ve cumba kullanırdık, ancak her doku yerinde güzeldir. Bizce İstanbul’da birebir bir Alaçatı evi olmamalı. Aynı şekilde Alaçatı’da da bir İstanbul evi!
(sıkı cevap)

Yazarın Tüm Yazıları