AKP kazanıyor herkes kaybediyor

DÜN CHP’nin yeniden baraj altına doğru gittiğini söyleyince CHP’lilerden tepki geldi.

Oysa içimiz kan ağlasa da, bizde yalan yok.

Soldaki alternatifsizliğe rağmen CHP geri gidiyor.

İşte size ANAR’ın son araştırmasında ortaya çıkan siyasi eğilimler.

Herkes baksın, takkeyi önüne koysun ve iki kere düşünsün.

3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 34.4 oy alan, oyunu son yerel seçimlerde yüzde 41,7’ye çıkaran AKP’nin yükselişi sürüyor. ANAR’ın anketine göre bugün seçim olsa AKP’ye oy vereceklerin oranı yüzde 52.7.

CHP hálá ve her şeye rağmen ikinci parti ama muhalefette bile oy kaybı devam ediyor. CHP 3 Kasım seçimlerinde yüzde 19.5 oy almış, yerel seçimlerde bunu 18.2’ye düşürmüştü. Son üç aydaki düşüş vahim. CHP yüzde 16.9’a düşmüş.

Düşen bir diğer parti DYP. Parti 3 Kasım’da yüzde 9.6 oranında oy almış, yerel seçimlerde bunu yüzde 10’a çıkarmıştı. Şimdi ise yüzde 7.7’ye gerilemiş.

MHP de benzer bir durumda.

Genel seçimde yüzde 8.8 oy alan parti, yerel seçimde yüzde 10.1’e çıkmıştı. Şimdi yüzde 8’e gerilemiş.

DEHAP ise istikrarlı düşüşünü sürdürmüş ve yüzde 6,2 olan genel seçimdeki oy oranını, yerelde 5.1’e, şimdi de 4.3’e geriletmiş.

Siyasi tablo bu.

Halk böyle düşünüyor.

Kimse basını falan da suçlamasın.

Basın desteğiyle siyaset olmuyor. Yıllarca Yılmaz’a, Çiller’e ne destekler verildi.

Sonuç ne oldu. Giderek küçülüp yok oldular.

Vatandaş yapılanı okumuyor, hissediyor, yaşıyor. En azından umut besliyor.

Ve Tayyip Erdoğan’dan hálá umutlu.

Kim Türkler’den daha Avrupalı?

BİR
dönem, Türkiye’nin AB üyeliğine en fazla karşı çıkanlar Fransız aydınlarıydı. Ancak bu tavır değişti. Şimdi Fransız aydınlar, Türkiye’nin AB üyeliğini Türklerden daha iyi savunuyorlar..

Galatasaray’dan sınıf arkadaşım Ayı Mustafa’nın bana yolladığı Le Point dergisindeki makale bunun ilginç örneklerinden biri.

Yazar Patrick Besson, ‘Türkler Avrupalı mı?’ sorusuna yanıt arıyor ve Türkler’in Avrupa’daki en Avrupalı millet olduğu sonucuna ulaşıyor. Besson’un yazısından biraz alıntı yapayım da, Fransız entelektüellerinin bakış açısını anlayalım:

‘Türklere Avrupalı değilsiniz diyecek olanın vah haline. Türkler yüz yıllarca Avrupa’da oturdular. Onları o zamanlardan Osmanlılar olarak biliyorduk. Belgradlı, Atinalı, Saraybosnalı, Bükreşli, Budapeşteli olabilirlerdi ama hepsi Türk’tü. Şimdi bunlara nasıl Avrupalı değilsiniz diyebiliriz. Bugün Avrupa’da gördüğümüz camileri yüzyıllar önce ve yüzyıllar boyunca Türkler yapmadı mı?

Türkler, Avrupa’daki çeşitli ülkelerde, herhangi bir Avrupalı’dan daha çok yaşadılar. Bugün Avrupa’yı oluşturan topraklarda yüzyıllarca Türkler çoğunluktaydı.

Belki 1940-45 arasında Almanlar da aynı durumdaydılar ama sadece 4 yıl için. Oysa Türkler 600 yıl boyunca Avrupa’yı oluşturdular..

Bakın size 1909 yılında Türk Parlamentosu’nun kompozisyonunu vereyim:

147 Türk, 60 Arap, 27 Arnavut, 26 Rum, 14 Ermeni, 10 Slav ve 4 Yahudi. Neredeyse Strasbourg’daki parlamento gibi değil mi?

Türkler Avrupalı değilse sizce nereli? Asyalı mı? Zannetmem, yeterince sarı değiller. Afrikalı? Olamaz. Yeterince kara değiller. Amerikalı? Yok canım daha neler. Bana okulda öğretildiği kadarıyla Amerika yokken onlar vardı. İki seçenek kalıyor. Türkler ya Avrupalı veya Türkler Türk..

Eğer Türkleri sadece Türk olarak göreceksek ve hiçbir kimliğe dahil etmeyeceksek durum bu. Hiçbir yere ait olmayan, kimseyle uyuşmayan bir kimlik.. Çölde yalnız başına büyümüş bir ağaç gibi.’

Makale biraz daha uzun. Matrak bir dille kaleme alınmış, dalgacı bir üsluba sahip.

Ama Fransa’daki siyasi olmayan bakış açısını da yansıtan bir makale...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Rakibin düşmesiyle değil, kendi koşumuzla kazanmaya çalıştığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları