Sedef Batı
Selin Irmak KAÇMAZ
M.Kutlukhan Perker 
Tüm gebelik belirtileri görülüyor... Mol gebelik (Üzüm gebeliği) nedir?
Mol gebelik hatalı döllenme sonucu oluşan anormal bir gebeliktir. Bunun sonucunda hem plasentanın oluşumunda hem de fetusta anormallikler görülür. Bu kişilerde gebelik testi pozitiftir ve tüm gebelik bulguları ortaya çıkar, hatta bunlar normalden daha şiddetli olabilir. Ama ultrasonda fetüs görülmez ya da anormal gelişim gösteren bir fetüs vardır. Benzer şekilde plasenta da anormal yapıda, kistik, üzüm tanesine benzer şeklidedir. Peki mol gebelik neden oluşur? Mol gebelikte riskler nedir? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nermin Köşüş ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Selen Sakar Ecemiş, tüm merak edilenleri yanıtladı.
Plasenta hücrelerinin anormal gelişim göstermesi ile rahim içerisinde çoklu kesecik görünümü oluşur ve bu nedenle halk arasında mol gebeliğe ‘üzüm gebeliği’ denildiğini söyleyen Selen Ecemiş, “Genellikle gebeliğin ilk haftalarında tanı konur. Komplet mol (tam) gebelik vakalarında, çekirdeği olmayan yumurta sperm ile döllenir. Fetüse ait herhangi bir doku yoktur. Plasentaya ait doku bulunduğu için yüksek seviyede HCG, yani gebelik hormonu bulunur. Bu nedenle gebelik belirtileri belirgindir. Kısmi mol gebeliğinde ise normal yumurta çift sperm ile döllenir. Fetüse ait yapılar mevcuttur, fakat bebeğin genetik yapısı anormaldir. Bazen yumurta hücresinin içine iki sperm birden girmiş olabiliyor. Böyle bir durumda spermlerin 23’er kromozomdan oluşan genetik bilgileri yumurta hücresinin çekirdeğinde birleşir. Bu durumda da yumurtanın kendi genetik bilgisinin yok olmasına sebebiyet vermezse, embriyo 69 kromozomdan oluşur. Böyle olursa da fetüsün genetiği anormal olacağından yaşama şansı maalesef ki yoktur. “
Erken ve geç gebeliklerde sık görülür
Mol gebeliğin her kadında görülebileceğini söyleyen Nermin Köşüş, “Mol gebelik her kadında görülebilir ama en çok anne yaşı ileri olanlarda özellikle 40 yaş üstünde, genç yaşta özellikle 20 yaş altı gebeliklerde, sosyoekonomik seviyesi düşük ve kötü beslenen kadınlarda görülür. Görülme oranı kabaca 1000 gebelikte 1’dir.“ dedi.
Tüm gebelik belirtileri görülür
Kadınların hamile kalır kalmaz doktora muayene olması ve kontrollerini aksatmaması gerektiğini söyleyen Köşüş, “Mol gebelikte aynı normal gebelikte olduğu gibi adet gecikmesi olur, gebelik testi pozitiftir, tüm gebelik bulguları vardır. Bu bulgular özellikle erken dönemde görülen bulantı-kusma bu gebelerde genelde normalden daha şiddetlidir, tedaviye dirençlidir. Bu şikayetlere neden olan Beta-HCG dediğimiz en önemli gebelik hormonunun aşırı yükselmesidir. Adet gecikmesi olan kadın gebeyim diye kontrole gittiğinde ultrasonda gebelik görülmez. Gebeliğin 6 haftalık olmasına rağmen gebelik kesesinin ve fetusa ait oluşumların görülmemesi sonucu mol gebelikten şüphelenilir. Durum parsiyel molde biraz daha farklıdır. Eğer parsiyel mol mevcutsa, bunlarda fetüs bulunduğu için 3. Aya kadar tanı konması gecikebilir.” açıklamalarında bulundu.
Üst üste mol gebelik geçirme ihtimalinin düşük olduğunu söyleyen Ecemiş, “Takip eden gebelikte mol gebeliği geçirme riski yaklaşık yüzde 1’dir. “ dedi ve sözlerini “Komplet (tam) mol gebeliğin yayılma potansiyeli vardır. Mol gebelik boşaltılmasında sonra yüzde 20 oranında, Gestasyonel Trofoblastik Neoplazi (GTN) olarak adlandırılan bir tür tümöral oluşuma dönüşebilir. GTN vücudun başka yerlerine de yayılabilen (metastaz) veya rahim içerisinde tekrarlayabilen bir hastalıktır. Kısmi mol gebeliğin yüzde 2-4’ünde kalıcı metastaz yapmayan plasenta tümörleri oluşabilir. Kemoterapi ile tedavi etmek gerekir.” diyerek sürdürdü.
Rahmin alınması gerekebilir
Mol gebeliğin tedavisinin hastanın yaşına, beraberinde ek sorunlar olup olmamasına ve ileride çocuk sahibi olmak isteyip istemediğine göre değişebileceğini söyleyen Köşüş, “Çocuk isteği olan, genç hastalarda rahim içi tahliye edilir yani kürtaj yapılır. Anestezi altında rahim ağzı genişletilerek rahim içerisinde bulunan materyal tamamen boşaltılır. Rahim içi komple temizlenir. Tahliyeden sonra hastalar düzenli olarak haftalık Beta Hcg takibine alınır. Bunun amacı hastalığın kesin olarak bittiğinden emin olmaktır. Çünkü mol gebeliklerde bazen tekrarlama, yeniden büyüme ve kanserleşme olabilir. Böyle bir durum oluşursa hastaya kemoterapi verilmesi veya rahmin alınması gerekebilir. Bu gibi durumlar hasta için hayati tehlike oluşturabilir. Bu nedenle riskli hastalarda, özellikle ileride çocuk istemeyen, yaşı ileri kadınlarda tedavi için rahmin alınması söz konusu olabilir.” dedi.
Tekrar hamilelik için doktora danışılmalıdır
Mol gebelik sonrası tekrar gebelik düşünmek için HCG değerlerinin tamamen normale dönmesi gerektiğini söyleyen Köşüş, “Buna takip eden doktor karar vereceğinden, doktora danışılmadan kesinlikle gebe kalınmamalıdır. Yeniden gebeliğe izin verilene kadar etkili bir yöntemle gebelikten korunmak gerekir. HCG değeri tamamen normale döndükten sonra 6 ay-1 sene arasında tekrarlama olup olmadığını görmek için beklenir. Bu zaman zarfında tekrarlama olmazsa yeni bir gebelik düşünülebilir. “ dedi.
