Kalabalık ortamlarda bulaşma riski artıyor… Zatürreden korunmak mümkün

Zatürrenin dünyada yaklaşık 450 milyon insanı etkilediğine ve yaklaşık 4 milyon ölüme neden olabilen ciddi bir hastalık olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Levent Cem Mutlu, "Günümüzde koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Koronavirüs, zatürreye neden olabilen bir hastalık. Bu nedenle son günlerde hem zatürre hem de ölüm sayısında tüm dünyada artış var." dedi.

Zatürrenin bir enfeksiyon hastalığı olduğunu vurgulayan Mutlu, şöyle devam etti: "Zatürre, mikroorganizmaların akciğer dokusuna ulaşmasıyla gelişen bir hastalık. Normalde akciğerlerimizde mikroorganizmaların olmaması gerekiyor ancak çeşitli nedenlerle bu mikroorganizmalar alt solunum yoluna indiğinde burada hava yollarından ziyade akciğer dokusunu oluşturan hava keseciklerinin içerisinde üreyerek orada hastalığa neden olabiliyorlar. Bu, hava keselerinin sıvıyla dolmasına neden oluyor. Bu da hastalarda nefes darlığı oluşturuyor. Yani zatürre aslında bir enfeksiyon hastalığı."

Belirtiler sinsi olabilir

Zatürrenin başlıca belirtileri genellikle 39-40 dereceyi bulan yüksek ateş, öksürük ve balgam. Ancak bazı zatürre tiplerinde sinsi başlangıçları arasında birkaç gün süren iştahsızlık, halsizlik, kas ağrısı, eklem ağrısı, bulantı, kusma görülebiliyor. "Bu şikayetleri olan kişilerin doktora başvurması gerekmektedir" diyen Güneylioğlu, şöyle konuştu: "Muayene sonrasında zatürre tanısı için genellikle radyolojik tetkikler, röntgen ki röntgen çoğunlukla yeterlidir. Ancak bazı durumlarda tomografiye de ihtiyaç duyulabilir. Kan ve gerekirse balgam tetkikleriyle çıkan sonuca göre zatürre tanısı konulur."

Bulaşma riski var

Bazı zatürre türlerinde hasta kişiden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski olabileceğine dikkat çeken Dr. Güneylioğlu, "Ama, hastalık çoğunlukla, hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla meydana gelmektedir. Normal durumlarda hastalığa neden olmayan bu mikroplar, vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde zatürre oluşturur. Dolayısıyla zatürrenin ortaya çıkmasında bulaşmadan çok, kişinin vücut direncini kıran risk faktörleri rol oynar" dedi.

Gözden KaçmasınAkciğer sağlığını korumak genel vücut sağlığı için çok önemliHaberi görüntüle

Risk kalabalık ortamlarda artıyor

Mikroorganizmaların vücuda genellikle havayoluyla girdiğini anlatan Levent Cem Mutlu, kan yoluyla da nadiren vücuttaki bir başka yerden akciğere gidebileceğinin altını çizdi. Çoğunlukla hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması ya da konuşmasıyla etrafa yayılan mikroorganizmaların, nefesle solunum yoluna girmesiyle akciğerlere kadar ulaşıp zatürreye neden olabildiğine işaret eden Mutlu, "Çok kalabalık ve havalandırmanın iyi olmadığı ortamlarda mikroorganizmaya yakalanma ihtimalimiz biraz daha artıyor. Onun dışında vücut direncimiz iyi değilse, iyi uyumuyorsak, iyi dinlenmiyorsak, spor yapmıyorsak, dengeli beslenmiyorsak vücut direncimiz düşüyor. Bazen altta yatan bir hastalığımız varsa bazen de kullanmakta olduğumuz kanser hastalarında olduğu gibi birtakım ilaçlar vücut direncini düşürerek zatürre gelişme riskini artırıyor." diye konuştu.

Zatürreden korunma yolları

Bu hastalığa yakalanmamanın, korunmanın yolları var mı sorusu çok soruluyor" diyen Uzm. Dr. Güneylioğlu, "Erken hekime başvurmak, hastanın yaşadığı ortamın hijyeni, alkol ve sigara kullanmaması, kişinin kronik hastalılarının kontrol altında olması çok önemlidir. Bununla birlikte salgınlarda grip aşıları ve toplu bulunulan ortamlarda temasın önlenmesi de korunmada çok önemli konulardan biridir. Zatürreden korunmada en sık tartışılan konulardan biri de zatürre aşısı yaptıralım mı? 65 yaş üstü hastalara, kanser, kronik akciğer hastalığı olanlar, kemoterapi alanlar, başka hastalıklardan dolayı bağışıklık sistemi düşük olanlarda zatürre aşısı yapılmalıdır. Bununla birlikte bağışıklık sistemini güçlendirici besinlerden beslenmek zatürreden korunmak için en etkili yöntemlerden biridir" diye konuştu.