GeriSağlık Engelliler Haftası’nda engelleri birlikte kaldırabiliriz
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Engelliler Haftası’nda engelleri birlikte kaldırabiliriz

Engelliler Haftası’nda engelleri birlikte kaldırabiliriz

Engelli insanların sorun ve taleplerine karşı toplumsal duyarlılığın artırılması amacıyla her yıl düzenlenen Engelliler Haftası’na 10-16 Mayıs tarihleri arasında dikkat çekiliyor.

Mekanların engelliler için daha kullanılabilir olması konusunda yerel yönetimler dışında toplumdaki her bireyin görev ve sorumlulukları olduğunu hatırlatan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Pembe Hare Yiğitoğlu Çeto, Engelliler Haftası’nda engelli bireylerin toplumla bütünleşmesi için dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

  • Engelli kişilere yönelik uygulamalar aşırı korumayı değil, engelli bireyin toplumla bütünleştirilmesini sağlamalıdır. Yaşamlarını rahatça devam ettirebilmeleri için iç ve dış mekan düzenlemeleri gereklidir.
  • Mekanların engelliler için daha kullanılabilir olması konusunda yerel yönetimler dışında toplumdaki her bireyin görev ve sorumlulukları vardır. Uygun şartları bilmeli, talep edebilmeliyiz.
  • Kaldırımlarda ve yaya geçitlerinde engeller bulunmamalıdır. Yer ızgaraları, yer mantarları, çukurlar, yoldaki gelişigüzel seviye farklılıkları düzenlenmelidir.
  • Yaya geçitlerinde aydınlatma olmalı, trafik işaret lambalarında işitme engeliler için ışıklı yaya figürü, görme engelliler için ses uyarı işareti bulunmalıdır.
  • Yaya kaldırımlarının seviyesi yüksek olmamalı, yükseklik farklılıkları eğimler verilerek oluşturulmalıdır. Mümkün olduğunca yollarda merdiven olmamalı, olanlarda ise kaymayı önleyici maddeler ve engelli bireylerin tutunabilecekleri kollar kullanılmalıdır.
  • Özel olarak tasarlanmış toplu taşıma araçları kullanılmalıdır. Duraklarda duvardaki bilgilendirme panosu göz hizasında ve dokunsal okuma yüksekliğinde, kabartmalı iri puntolu harflerle bilgilendirme sağlamalıdır.
  • Telefon kabinleri engellilere uygun olarak düzenlenmeli, engellilerin kullanabileceği şekilde kabartma harf, ağır işitenler için frekans yükseltici ses düğmesi ve tekerlekli sandalye kullananların kullanabileceği yeterli alan bulunmalıdır.
  • Bina girişleri engelsiz olmalı, kaygan olmayan sert malzemeden yapılmalı, iyi aydınlatılmış olmalıdır. Binalarda kullanılacak yer kaplamaları kaygan olmamalı, görme engelli bireyler için halı tipi malzemeler kullanılmamalıdır.
  • Bina içi ulaşımda sık sık farklı düzenlemelere gidilmemelidir. Mümkün olduğunca binada girinti ve çıkıntılar olmamalı, eğer varsa köşeleri yuvarlatılmalıdır.
  • Tekerlekli sandalye kullananların, manevra alanına gereksinimleri vardır. Mekan ve mobilyaların düzeni tekerlekli sandalyenin hareketliliğine imkan verecek şekilde tasarlanmalıdır. 

Engelli çocuğu olan ailelere öneriler

Engelli olan çocuğu içinde bulunduğu çevrede değerlendirerek koşulları uygun hale getirmeye ve iyileştirmeye çalışmak hem aile hem de çocuk için önemi büyük olan bir çabadır. Peki, nelere dikkat etmek gerekir? Psikolog Emre Altınel, engelli çocuğu olan ailelere önerilerde bulundu.

  • Engelli bireyleri görmezden gelmek ne kadar sakıncalı ise durumundan dolayı bireyi ‘farklı’ görmek ve bu farklılığı her açıdan ön planda tutmak da rahatsızlık verici olabilir. Normal olan durumları görmemizi zorlaştırabilir ve toplum içerisinde bu kişilerin farklılaştırma adı altında etiketlenmesine neden olabilir.
  • Engellilik kişinin kendi için olduğu kadar çevresindeki bireyler için de baş edilmesi gereken duyguların yoğun olduğu, hayal kırıklıklarının fazlaca yaşanabileceği zor bir durumdur. Bu anlamda hassaslık yani kırılgan olmak daha kolay gerçekleşebilmektedir. Ancak koruyan ve kapsayan bir sosyal çevre ile durumla baş etmek kolaylaşmaktadır. Güven duygusunu geliştirilebileceği, içinde yaşanılan toplumun değer yargılarının iyi işlediği bir ortam, engelli bir birey, ailesi ve çevresi için daha olumlu olmaktadır.
  • Anne baba olarak engelli bir çocuğa sahip olmak konusunda ailelerin hem destekçi olması hem de desteğe ihtiyaç duyması gözlenen en önemli konudur. Aslında bu iki durum belirli bir ihtiyacı ve giderilmesini ortaya koymaktadır. Destekçi olmak olumlu duygular uyandırmakla beraber uzun sürmesi halinde tükenmişlik, yalnızlık, yetersizlik duygularını yaşatabilmektedir. Bu duyguların hissedilmesini azaltmak için desteği çevremizden veya bir uzmandan sağlamak da gerekebilmektedir.
  • Engelli bir anne babanın çocuğu olarak hissedilen yalnızlık, güvensizlik gibi duygularla baş etmek için de öncelikle çocuğun çevresinin sağlamlaştırılması, destek sağlayıcı olması gerekmektedir. İhtiyaçlarının karşılanması sağlanabilmeli ancak zor bir durum karşısında yeterliliğini desteklemek, tamamlamak anlamında da yardımcı olunmalıdır.
False