GeriSağlık APTT nedir? APTT değeri kaç olmalıdır? Düşüklüğü ile yüksekliği nedenleri ve belirtileri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

APTT nedir? APTT değeri kaç olmalıdır? Düşüklüğü ile yüksekliği nedenleri ve belirtileri

APTT nedir? APTT değeri kaç olmalıdır? Düşüklüğü ile yüksekliği nedenleri ve belirtileri

Hastalıkların tanısında hastalara belirli tahliller yapılır. Tedavi sürecinin başarısında pozitif etkileri bulunan bu tanı yöntemleri, farklı durumlarda farklı tahlillerle uygulanabilir. Hastanelerde kan tahlili yapılarak hastanın şeker düzeyi, kan değerleri incelenebilir. Ancak bazı durumlarda çok daha detaylı araştırmalar için farklı tahliller gerekli olabilir. Bunlardan biri olan APTT testi, hemotoloji laboratuvarlarında yapılır. Peki, APTT testi ne anlama gelir? APTT nedir? APTT değeri kaç olmalıdır? Düşüklüğü ile yüksekliği nedenleri ve belirtileri nelerdir? İşte detaylar...

APTT testi bir koagulasyon testidir. Pıhtılaşma sisteminin bozukluklarının tanısında kullanılır. Vücudumuzdaki her rahatsızlık kendini bazı sistem bozuklukları ile ortaya çıkarır. Kan değerlerinde yaşanan düşüşler ya da yükselişler bazı belirtiler oluşturur.

APTT nedir?

Pıhtılaşma sisteminin bozukluklarının tanısında kullanılan APTT testi, bir koagulasyon testi olarak tanımlanabilir. Alınan kan mavi renkli tüplerle analize gönderilir. Bu testin analizi hematoloji laboratuvarlarında yapılır. Testi yorumlaması gereken kişi ise tahlili isteyen hekim ya da hemotoloji uzmanları olmalıdır.

Vücudumuzdaki kılcal damarların uzunluğu yaklaşık olarak 40000 km’dir. Bu damarlarda bazı durumlarda yırtıklar ve çatlaklar oluşabilir. Bu da kan pıhtılaşmalarına neden olabilir. APTT testi ile ortaya çıkan bu pıhtılaşmalar tespit edilebilir.

PTT testi de kanın pıhtılaşması için geçen süreyi ölçer. Ancak APTT testi PTT testine göre daha hassas sonuçlar vermektedir. Daha çok cerrahi operasyon öncesinde hastalara yapılır. Ya da invaziv bir girişim olacak hastaların müdahale öncesinde kanama ihtimali olup olmadığı değerlendirmesi için kullanılır.

APTT testinin yapılmasındaki esas amaç kanın pıhtılaşma süresinin ölçülmesidir. Testin sonucu yüksek olduğunda kanın geç pıhtılaştığı anlaşılır. Düşük olması ise tehlikeli bir durumdur. Bu durumda erken pıhtılaşma ortaya çıkabilir. Özellikle Heparin tedavisi alan hastalarda klinik takibi yapılırken bu testlere ihtiyaç duyulmaktadır.

APTT değeri kaç olmalıdır?

APTT testi sağlıklı bir insanda 26 ile 35 saniye arasında olmalıdır. Bu değer 100 saniyenin üzerine çıktığında vücutta kendiliğinden kanamalar ortaya çıkabilir. PTT testinde 60- 70 saniye üzerinde olması kanamalara neden olabilir. APTT değerinin normal değeri kullanılan laboratuvar kiti ve çalışılan cihazlara göre çok az farklılıklar oluşturabilir. Verilen değerler 1-2 puan arasında esneme gösterebilir.

Ancak heparin kullanan kişilerde APTT değerleri normalin üstü değerlerde olabilir. Bu nedenle bu tedaviyi alan kişilerde APTT test sonuçları 60- 70 arasında olmalıdır.

Düşüklüğü ile yüksekliği nedenleri ve belirtileri

APTT yüksekliğinde oluşan belirtiler şunlardır:

* Burun ve diş etlerinde oluşan kanamalar,

* Vücutta oluşan kanamaların çok daha geç durması,

* Ciltte yaşanan kanamalar,

* Regl döneminde kan kaybının fazla ve şiddetli olması.

APTT değeri bazı durumlarda düşük olabilir. Özellikle gebelik ve doğum durumlarında bu değerler düşer. Ani yaşanan kanamalar sonrasında da APTT değeri düşer. Bunlar dışında:

* Pankreas, kolon ve yumurtalık kanseri gibi durumlar,

* Kan zehirlenmeleri,

* Cerrahi müdahaleler sonrasında,

* Vücudun herhangi bir yerinde darbe alması.

APTT testi bazı durumlarda yükselir. Ve kanamalara yol açabilir. Bu durumlar arasında tekrarlanan düşükler, lösemi hastalığı, beslenme yetersizliği, bazı karaciğer hastalıkları, karaciğer sorunları, doğum esnasında aşırı kan kaybetme sayılabilir. Ayrıca DIC adı verilen yaygın damar içi pıhtılaşma vakalarında APTT zamanı uzamaktadır. Karaciğerde oluşan sorunlarında pıhtılaşmaya neden olması söz konusudur.

APTT testi kullanım yerleri;

*DIC hastalığı tanısında,

* K vitamini yetersizliği analizlerinde,

* Dolaşan antikoagülanların yetersizliği değerlendirilmesinde,

* Karaciğer yetmezliği araştırmalarında,

* Pıhtılaşma sistemindeki faktör II, V, X, VII, IX, XI konjenital eksikliklerinin taranmasında,

* Hemofili taranmasında,

* Heparin tedavisinin takibinde,

* İntrensek koagülasyon sisteminin analizinde.

 

 

False