Abartmadan

Ağzından dökülen her laf haber olacak.

Televizyona kim önce çıkarırsa, parsayı o toplayacak.

Öbür kanallar durur mu? Birinden biri ona mutlaka iş teklif edecek.

Anıları önce tefrika, sonra kitap haline getirilecek. Satış rekorlarına hazır olun.

Filmi yapılır mı bilmem ama köşe yazarlığı garantidir.

* * *

Cezasını çeken bir hükümlünün, hapisten sonraki ömrünü karartmaya elbet hakkımız yok. Ona sürekli katil muamelesi yapamayız.

Muhakkak ki insan içine karışmalı, hayatını yeniden düzenlemeli, tabii ki temel hak ve özgürlüklerine kavuşmalıdır.

Her şey geride kalmıştır.

İşlediği suçların bedelini ödemiştir. Normal’e dönmek artık hakkıdır. Ama işte o kadar... Siz tutar da onu efsaneleştirirseniz hem ödüllendirmiş olursunuz hem de yeni Ağcalara yol verirsiniz.

* * *

Öyleyse, ölçüyü kaçırmayalım arkadaşlar.

Ağca’nın tahliyesi elbet haber’dir. Yazın, çizin, fotoğraflayın... Ayaküstü bir iki röportaj da enteresandır. Bunları yapın.

Ama sakın ha Ağca’yı domuz gribi gibi hayatımızın bir parçası haline getirmeyin... Ergenekon gibi bizi 24 saat şok habere boğmayın...

Islak imza gibi onu habire gözümüzün içine sokmayın.

Allahaşkına abartmayın.

Başımıza iş açmayın.

Ne efsanedir o, ne de kahraman.

Ne mağdurdur, ne de mazlum.

Sadece cezasını çekmiş bir mahkûmdur Ağca.

Bırakın, kendi hayatıyla başbaşa kalsın.

Ve kendi vicdanıyla.