AB haberlerine ABD verileri eklenecek

PİYASALAR uzun zamandır, pazar günü yapılan Fransa’daki referandum oylamasına kilitlenmişti.Yerli-yabancı finans uzmanlarının Ankara’daki temaslarında yönelttikleri soruların arasında, ‘Fransa’daki referandumdan hayır çıkarsa piyasalarda ne olur?’ sorusu mutlaka yer alıyordu. Aslında bundan 2-3 hafta önce bu soruyu daha yoğun gündeme getiriyorlardı ama son günlerde artık bu sorunun önceliği azalmıştı. Çünkü referandumdan çıkacak sonucun hayır olacağına artık kesin gözüyle bakılıyordu. Yani piyasalar hayır oyunu hemen hemen tümüyle satın almıştı ve bu nedenle fazla sürpriz sayılmadı. Dün piyasalarda bu nedenle sakin bir seyir vardı.Çarşamba günü de benzer bir referandum Hollanda’da yapılacak ve bu ülkede zaten yüksek olan hayır oylarını, Fransa’dan gelen sonuçların iyice artırması bekleniyor.Piyasaların asıl bakacağı unsur, Hükümetin bu sorunu nasıl yönettiği olacak. Hükümetin ittifakta olduğu kesimlerin Avrupa’da güç kaybediyor olması, tabi ki ileriye dönük AKP’yi tedirgin ediyor. AKP’nin, AB hedefi nedeniyle içeride sağladığı geniş desteği tehdit etmesi de çok doğal. Ancak Hükümetin bu telaşını kamuoyuna yansıtacağını tahmin etmiyoruz. Şimdiye kadar bu sürecin çok iyi yönetildiği söylenemez ama herkes, özellikle piyasalar da aynı tarafa baktığı için, ‘Fransa’daki hayır sonuçları bizi doğrudan etkilemez’ türü demeçler, hem resmi kesimde, hem de piyasada hayli artacaktır. Bu noktada aslolan; Hükümetin AB yolunda kararlı imaj vermesi ve Brüksel’den gelecek ‘Bu sonuçların 3 Ekim’de müzakerelerin başlamasına engel olmayacağı’na ilişkin açıklamaların yoğunluğu...Piyasalar referandum sonuçlarından pek etkilenmedi ama Fransa ve ardından gelecek benzer sonuçların ileriye dönük olarak belirsizliği ve dolayısıyla tedirginliği artıracak potansiyel kararlar olduğu unutulmamalı.Aslında piyasalar açısından sadece siyasi gelişmeler değil, yurt dışından gelecek ekonomik verilerin de haftası olacak. Bu nedenle dün başlayan haftanın, piyasalarda dalgalı haftalardan biri olma ihtimali var. Bankaların ve aracı kurumların fon yöneticileri aslında bir süredir bu haftaya hazırlanıyorlardı. Bir yandan siyasi gelişmeleri izlerken öte yandan özellikle ABD’den gelecek verileri tahmin etmeye çalışıyorlar. Çünkü dalgalı geçecek haftanın aynı zamanda iyi para kazanılabilecek haftalardan biri olduğunu biliyorlar.İÇ BORÇLANMA NE OLACAK?ABD’den gelecek en önemli veri cuma günkü tarım dışı istihdam verisi olacak. Dün kapalı olan ABD piyasalarında perşembe günü açıklanacak işgücü maliyetleri ve verimlilik verileri enflasyonun seyri için ipuçlarını verecek. Büyüme konusunda ise bir önceki gün açıklanacak imalat sanayi ISM endeksi açıklaması etkili olacak.Dolayısıyla bu veriler ışığında ABD’de alınacak kararlar, Türkiye’deki kısa vadeli fon hareketlerini belirleyeceği için, içerde çok dikkatle izlenecek. Piyasalardaki hava Hazine’nin borçlanma politikasını da yakından ilgilendiriyor.Bu ay önemli dışborç geri ödemesi yok ama yaklaşık 14 katrilyonluk iç borç geri ödemesi yapılacak. Toplam rakam büyük değil ama bunun 6 katrilyonu aşkın kısmı döviz cinsi geri ödemelerden oluşuyor. Hazine, sorun olan döviz cinsi içborç yükümlülüklerini uzun vadede TL’ye çevirmeye çalışıyor ama bu ay bu konuda adım atabileceği şüpheli.Bu kadarlık geri ödemeye karşılık bütçe faiz dışı fazlasından önemli bir katkı beklenmiyor yani yeniden borçlanma oranı bu ay yüksek olacak.Döviz cinsinden geri ödemelerin yerine ne yapılacağına gelince... Piyasa oyuncuları Hazine’nin niyetini biliyor ama bu haftanın sıkışık olmasının Hazine’nin bu planını önemli ölçüde sekteye uğratacağını söylüyorlar. Hem vergi ödemeleri nedeniyle TL sıkışıklığı yaşanıyor olması ve hem de AB konusundaki siyasi gelişmelerin yaratacağı kargaşanın Hazine’nin iç borç stokundaki döviz yükümlülüklerin payını azaltma programını olumsuz etkileyeceği tahmin ediliyor. Bu akşam yapılacak Hazine açıklamasıyla, bu konular netlik kazanacak.
Yazarın Tüm Yazıları