40 yaşında ölüyor 80 yaşında mezara giriyoruz

VEDAT AKAR, hayatını, insanlara doğal tedavi yöntemleriyle stres ve buna bağlı rahatsızlıklardan korunmayı öğretmeye adamış.

Haberin Devamı

Hem eczacılık, hem de fizyoterapi eğitimi alan Akar, Bornova Kavaklıdere Köyü yakınında, doğa içerisinde bir cennet olan Yaşam Vadisi adlı merkezinde, batı tıbbı ile doğu tıbbını sentezleyerek İzmirlilere hizmet sunuyor.
» Hangi konuda eğitim aldınız?
» Muğla’da Erkek Sağlık Koleji’nde okurken ABD’den gelen sağlık gönüllüleri bize yatalak hasta bakımını, beslenmeleri ve masaj tekniklerini öğretti. Sonra Ege Üniversitesi Ortopedi Kliniği’nde fizyoterapist eğitimi aldım. Kanada’dan gelen Dr. Türkan Özşahin bana işin ruhunu, anatomisini, fizyolojisini anlattı. Her kırığın sebebine göre farklı tedavisi gerektiğini öğrendim.
» Eczacılık okumanız nasıl oldu?
» O dönemde çok vaka geldiğinden tecrübe ve bilgi birikimim yoğundu. Hocalarım, “Tıp Fakültesi’ne gir, sen bu işi çok iyi biliyorsun” diyordu. Fakat ben eczacılığı tutturdum ve Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdim.
» Yoga ile nasıl tanıştınız?
» Ege Üniversitesi Spor Hekimliği, 1983’te bir yoga semineri düzenlemişti. Hindistan’daki Ananda Marga Yoga Enstitüsü’nden yoga direktörü Dada Nanda geldi. Çok ilgimi çekti. Sorularım üzerine Dada Nanda benimle özel konuşmak istedi. Onunla bir hafta geçirdim, ne yerse onu yedim, ne yaparsa onu yaptım. O dönem benim için evrene açılan pencere oldu. Çünkü çok çalışıyordum ama ne yapacağımı tam bilemiyordum.
» Ne yapmaya karar verdiniz?
» Batı ve Doğu tıbbını birleştirmeye, ikisi birlikte kullanılırsa daha iyi sonuç vereceğine karar verdim. Ben de kendisine Batı terapilerinden örnekler verdim. Benim yarım çalıştığımı sadece insan bedeniyle değil bütünüyle ilgilenmem gerektiğini, bunun beyni, zihin ve iradeyle olabileceğini ve benim insanları bu konuda eğitebileceğimi söyledi. Ben de kendimi buna adadım.

Haberin Devamı

Dolunay insanları olumsuz etkiliyor, susuz oruç öneriyoruz

» Susuz oruç kürü nedir?
» Dolunayda ayın dünya üzerindeki çekim etkisi artıyor. Bu, sadece yeryüzündeki değil, insan vücudundaki sularda da görülüyor. Vücudumuzun besinlerden yeterli faydalanamamasının esas nedeni toksin birikimi. Dolunaydaki basınçla vücudumuzda biriken toksinler bedensel seviyeden ruhsal seviyeye yükselir. O nedenle dolunay döneminde huzursuzluklar, stres ve gerginlikler daha çok artıyor. Hatta asayiş olaylarında, aile içi şiddette de artış görülebiliyor. Aslında bu dönemde hassas ve kırılgan konulardan mümkün olduğu kadar uzak durulması, tartışmaya girilmemesi en doğrusu.
» Dolunay döneminde ne yapmamız gerekiyor peki?
» Vücuttaki toksinleri zihinsel seviyeye taşıyan su olduğundan biz normal zamanların aksine dolunay döneminde sıvı alınmamasını öneriyoruz. Zihinsel, egzersizler ve sükunet öneriyoruz. Böylece bir dahaki dolunaya kadar o baskılardan uzak kalınabiliyor.
» Aslında siz hem eczacısınız hem de ilaç kullanımına karşısınız?
» Şu anda benim tekniklerimi uygulayan kişilere bakarsak en çok eczacı sonra doktor görebilirsiniz. İlaç olmadan hastalıkları iyileştiremezsiniz. Ama her ilacın maalesef çok büyük zararı da var. Bunu en iyi bilenler eczacılar ve doktorlar olduğundan onlar hastalanmamak için bu teknikleri uyguluyor.

VEDAT AKAR KİMDİR?

Haberin Devamı

1946 yılında Muğla’da doğdu. 1963-1967 Muğla Sağlık Kolejinde, daha sonra terapist olarak girdiği Ege Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nde fizyoterapi eğitimi aldı. 1976’da Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. 1980’de Ege Üniversite’sindeki görevinden ayrıldı ve ‘Sistem Sağlık İstasyonu’ adlı rehabilitasyon merkezini kurdu. 1983’te merkezi Hindistan’da bulunan Ananda Marga Yoga Akademisi direktörlerinden Hintli DADA Ach.H. Nanda’dan yoga ve bioenerji eğitimi aldı. Şhiatsu, refleksoloji, reiki, thai masaj, kayropraktik gibi iç enerji ve bioenerji terapileriyle ilgilendi. 1996’da Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde fitoterapi eğitimi aldı. 1996’da Çeşme’de çamur ve termal banyolarda “Doğal Şifa Merkezi” kurdu. 2008’de Yaşam Vadisi’ni kurdu. 25 yıllık bilgi ve deneyimlerini, “Hücre Rejenerasyonu” adlı kitabında topladı. DADA Ach. Nanda ile birlikte “Yoga ve Doğal Terapi” yöntemleri eğitmenlik eğitimi vermeye başladı. M.E.B. Özel Yaşam Vadisi Masaj ve Güzellik Uzmanlığı Kursu’nu açtı.

Haberin Devamı

Cinsel enerji yaşam enerjisinin mayasıdır

» Ülkemizde yoga sevildiği kadar yanlış yargılara da maruz kalıyor değil mi?
» Evet, ‘Müslüman kişinin yoga yapması doğru değildir’ gibi yaklaşımlar oluyor. Ben 7 yaşımdan beri namaz kılıyorum. Yoga insana evrensel düşünmeyi öğretiyor, bence inançlarını kuvvetlendiriyor. Dua etmeyi meditasyona benzetebiliriz. Meditasyon duamızdaki istekleri gerçekleştirmek için kendi içimizdeki gücü keşfeder. Namazdaki hareketlerle yogadaki hareketleri de benzetebiliriz. Temelde her yaştan insanın yapabileceği hareketlerdir.
» Siz yogayı nasıl tanımlarsınız?
» Yoga solunum, fiziksek egzersizler ve düşünce yoluyla yapılan egzersizlerden oluşur. Bu çağda stres, gerginlik ve psikolojik sorunlar solunumu bozdu. Bunun neticesinde birçok hastalık oluşuyor. İnsanların yaratıcılıkları, mental güçleri de etkileniyor. Böylece işlerinde, sınavlarında başarısız oluyor ve depresyona giriyorlar. Cinsel yaşamdan uzak kalıyorlar, östrojen ve testesteron seviyeleri düşüyor.
» Bu günlük hayata nasıl yansıyor?
» Bu sadece cinsel bir sorun değil. Yaratıcılıklarını kaybediyor, saldırgan ve sinirli oluyorlar. Yaşama bağlılıkları gidiyor çünkü cinsel enerji yaşam enerjisinin mayasını oluşturur. Maya olmadan hayata bağlanamazlar, işlerinde bile başarılı olamazlar.

Haberin Devamı

Zihindeki huzursuzluklar beynin çalışmasını bozuyor

» Yaşadığımız çağdaki olumsuzluklar bizi nasıl etkiliyor?
» Biz maalesef fikir üreten toplum değiliz. Huzurumuz da yok. Huzur ve mutluluk olmayınca bedenen çöküş başlıyor. Günümüz insanı ilaçlarla iyileşeyim derken daha da zehirleniyor. 40 yaşında ölüyor, 80 yaşında mezara giriyor. 40 – 80 yaşındaki insanlar yoga, masaja geliyorlar ama sadece bunların faydası yok. Zihindeki huzursuzluklar beynin çalışmasını bozuyor.
» Yaşam Vadisi’nde ne kadar süre kalmak gerekiyor?
» İstediğiniz kadar kalabileceğiniz gibi günübirlik de gelebilirsiniz. Haftasonları kahvaltıdan önce gelip, taze sıkılmış meyva suları, bitki çayları içerek ormanda yürüyüşe çıkarıyoruz. Kendi yetiştirdiğimiz ürünlerden harıladığımız kahvaltıdan sonra yoga, meditasyon seanslarımız fiziksel egzersizlerimiz oluyor. Bu egzersizler her organımızı, belimizi, eklemlerimizi güçlendirmeye yönelik egzersizler. Bunu 12 haftada tekrar ederek kişinin kilo, yaşlılık ve hastalık sorunlarını önlemeye çalışıyoruz.
» Burada eğitmen de yetiştiriyor musunuz?
» Yoga eğitmenleri yetiştiriyoruz. Herkese ücretsiz doğal yaşam terapileri hakkında seminer vereceğiz. İnternet sitemizde bunları duyuruyoruz. Amacımız insanları daha iyi bir yaşama ulaşmak için aydınlatmaya çalışmak. Her insan kendi kendini iyileştirebilir ama insanlar kendilerinden değil başkalarından birşeyler bekliyorlar.

Haberin Devamı


Solunum doğru yapılınca zihin de temizlenir

» Spor salonlarına, yoga merkezlerine gidenler oldukça fazla. Sizce yeteri kadar yararlanabiliyorlar mı?
» Öyle ama insanlar spor ya da egzersiz salonlarına gidiyor, hiçkimse neyi neden yaptıklarını onlara anlatmıyor. Dolayısıyla kimse kendini iyi tanıyamıyor ve kendisini iyileştiremiyor. Spor salonuna gider gibi yoga yapmaya gidilmez. Yoga bir aydınlanma yolu. Zayıflama yöntemi değil, onların çok ötesinde. Zaten zayıflama ve bedensel sağlık yogadan sonra otomatik olarak gelir.
» Siz tedaviye nereden başlıyorsunuz?
» Ben önce solunumla başlıyorum. Solunumu doğru yapmadıkça zihindeki kötü düşüncelerden kurtulmak mümkün değildir. Herkes nefes alır, ama solunumu doğru yapmayı çok az kişi bilir. Stres ve gerginlik anında solunum ritmi hemen bozulur, huzurlu ve mutlu olduğunda düzelir. Herkes solunumunu dinleyebilir, vücudunun oksijen ihtiyacına uygun nefes alabilir.
» Solunumu doğru yapmak neden bu kadar önemli?
» Solunumu düzgün yapan kişi bioritmini düzeltebilir ve yaşam enerjisini zihninde oluşturabilir. Zihinde olumsuz enerji varsa, düzensiz solunumla egzersiz yaparken bu tüm vücuda yayılır ve egzersiz işe yaramaz, aksine kişiyi daha çok yorar. Oysa zihinde huzur olursa düzenli nefes, spor ve meditasyonla bu tüm vücuda yayılabilir. Yani egzersizleri solunum eşliğinde yap-     mak gereklidir. Aslolan vücudun ihtiyacına göre nefes almaktır. Öğretilmesi gereken budur.

İzmirliler’den aldıklarımı yaşam vadisi ile yine İzmirliler’e veriyorum

» Yaşam Vadisi fikri ne zaman oluştu?
» Dada Nanda ile tanıştıktan sonra ülkemizde böyle bir yere ihtiyaç olduğunu düşündüm. 83’ten 90 yılına kadar yer aradım. Sonuçta elektromanyetik alandan, şehrin gürültüsü ve tozundan uzak, doğası güzel İzmir’e yakın, Bornova ile Kemalpaşa arasında, Kavaklıdere Köyü yakınında bir arsa aldım.
» Bunca yıl burayı yapmak için mi uğraştınız?
» Kendi kendime tam 15 yıl taş üstüne taş koymaya çalıştım ama çok az ilerleme kaydettim. Sonra Lucien Arkas ile tanıştım. Ona projemden bahsettim, o da bana inandığı için çok büyük destek verdi ve Yaşam Vadisi kuruldu. Burası insanların doğal yaşama dönüşü için bir mabed haline geldi. İzmirlilerden kazandığım her kuruşu yine İzmirliler için buraya yatırdım, İzmirlilere bir yaşam merkezi yaptım.
» Daha çok kimler geliyor?
» Kültür düzeyi yüksek, sağlıklı insanlar kendilerini yenilemek için geliyor. Öğrencilere, işadamlarına yönelik seminerler vermeyi düşünüyoruz. Yaşlılara, kanser ya da operasyon tedavisi sonrası hastalara kaybolan güçlerini kazandırmak için doğal tedavileri öğretmek istiyorum. Ama şu ana kadar inanın İstanbul’dan gelenler daha fazla.

Yazarın Tüm Yazıları