3G ile nasıl gazete hazırlanır, biri bana anlatabilir mi?

Hafta boyunca gazeteler 3G teknolojisiyle nasıl hazırlandıklarını yazıp durdular.

Haberin Devamı

“Bu elinizde tuttuğunuz gazete 3G ile hazırlandı”...

“Yazı işleri toplantısını 3G ile yaptık”...

Türünden haberleri çok gördünüz.

Yayın yönetmeni İzmir’de, yazıişleri masası İstanbul’da toplantı yapılmasını neredeyse ‘teknoloji devrimi’ olarak sundu gazeteler.

Hatta yayın yönetmenleri toplanıp hep birlikte tekneye gittiler, sayfalarını oradan hazırladılar, birbirlerinin yazıişleri toplantılarına bile katıldılar...

Yetmedi memleketlerine gitti yayın yönetmenleri, İstanbul’daki gazeteyi oradan hazırladılar.

Böyle hafta boyunca 3G teknolojisiyle hazırlanan gazeteleri okuduk.

Yersen...

3G teknolojisiyle nasıl gazete hazırlanıyormuş biri bana anlatabilir mi?

Bu telefonların ‘gazete hazırla’ diye bir tuşu mu var? Basınca sayfalar tıkır tıkır hazırlanıyor...

Proof’u alıp yayın yönetmenlerinin önüne mi koyuyor yoksa?..

Günlerdir “3G ile gazete hazırladık” diye koparılan yaygara sadece görüntülü konuşmadan ibarettir...

Yayın yönetmeni Adana’dan İstanbul’a cep telefonundan görüntülü bağlanıp yazıişleri toplantısına katılınca bunun adı 3G ile gazete hazırladık oldu...

Ankara Büro’larla zaten görüntülü toplantılar yıllardır yapılır, medya için bunun nesi teknoloji devrimi...

Tekneden toplantıya katılmayı çok isteyen yayın yönetmeni varsa bunu Skype ya da MSN’le de yapabilirdi...

Dolayısıyla medyanın bir haftadır, “3G ile gazete hazırladık” diye bayram etmesi sadece 3G reklamı içindir.

Gazetelere milyon dolarlık reklam bütçesi ayıran GSM operatörlerinin, ricasını kırmamak için yapılan bir şovdur.

Bu dönemde tüm gazeteler 3G ile hazırlanırken, bu teknolojiyle hazırlanmayan gazete hangisiydi biliyor musunuz?

Hürriyet. Neden mi?

Biz 3G telefonun üzerindeki ‘gazete hazırla’ tuşunu hâlâ bulamadık da o yüzden!

Sörf aşkı

Haberin Devamı

Bora Kozanoğlu şampiyon bir sörfçü ve Alaçatı’da sörf işinin mimarlarından biri...

Yıllardır orada okulu var, sörf dersleri de verir.

Hangi ünlüye ders verirse de onunla aşk dedikoduları çıkar.

Adam yakışıklı, sadece ona yakın olabilmek için sörfe merak saran genç kızların olduğu da yıllardır bilinir.

Şimdi Eda Taşpınar’la sevgili olduğu yazılmaya başlandı...

Nurettin Hasman’dan ayrıldıktan sonra sörfe merak saran Eda Taşpınar, dersleri Bora Kozanoğlu’ndan alınca dedikodular da çıktı hemen...


Eskiden Çağla Kubat’la yıllarca yakıştırıldılar birbirlerine...

Adam güzel, bir de sporcu olunca yanındaki her ünlüyü sevgilisi yapıyor medyamız.

Dedikodular doğru da olabilir olmasına da, her yıl bir Bora haberi okuruz gazetelerde onu hatırlatmak istedim...

Haberin Devamı

İkoncanlardan bir ricam var

Şunun şurasında kaldı 15-20 günümüz, yaz sezonu ha bitti ha bitecek.

Şu sezon bitmeden o üzerinizdeki çapraz bağlı, çirkinlik abidesi, gladyatör tarzı mayoları çıkarsanız da hem kendinize hem bize haksızlık etmeseniz.

Gazetelere bakıyorum her gün o çirkin mayolardan biri ikoncanların üzerinde...

Bu kadar sert çizgiler, çapraz bağlar bozuyor sizi...

20 gününüz var, lütfen yeni kreasyonlar bekliyoruz.

2009 yazı, nerede o eski beach’ler dediğimiz yıl olarak kalmasın hafızalarımızda...


Neden kızıyorsunuz

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçları D-Smart’ta yayınlandı perşembe akşamı.

Seyirciler de kızıyor, izlemek için ekstra para ödemek zorunda kalıyoruz, hani D-Smart ücretsiz olacaktı diye...

Haklısınız D-Smart ücretsizdi ama ömrü boyunca ücretsiz olacağını taahhüt eden olduğunu hiç sanmıyorum.

Her gün yeni bir şey ekleniyor platformun üstüne, bunların tamamının parasız olmasını beklemek de garip bir istek olmaz mı?

D-Smart, UEFA Avrupa Ligi’nin yayın hakkını 2012 yılına kadar aldı, bunun için de milyonlarca dolar ödedi...

Bu yayını bedava izlemeyi beklemek ne kadar akıllıca olur?

Yarın öbür gün Süper Lig’in yayın hakkını da alırlarsa “Hani D-Smart parasız olacaktı” diyerek onu da bedava mı izlemeyi bekliyorsunuz?..

Eski abonelere jest olarak ücretsiz verildi ön eleme maçları ancak Fenerbahçe ve Galatasaray gruplara kaldıktan sonra bu şans da ortadan kalkacak ve 2012’ye kadar UEFA maçlarını izlemek paralı olacak...

Yani ortada kızacak bir durum yok, hizmet alıyoruz, karşılığında para ödüyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları