2010 seçim yılı olabilir

ASGARİ ücrete ne kadar zam yapsanız az, çünkü günün şartlarına uygun bir ücret olmadığı malum. Ancak asgari ücrete yapılan zammın oranı beklenenden yüksek olduğu için özellikle işverenleri şaşırtmış durumda.

Haberin Devamı

Öğrendiğimiz kadarıyla hükümetin talebi yüzde 12-13 gibi bir zam oranı içeriyormuş ama yapılan itirazlarla zam oranı yüzde 10’un altına çekilebilmiş.

Asgari ücret toplantısına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Birol Aydemir, duyduğumuz kadarıyla, işverenlerin asgari ücrete yüzde 10’un üzerindeki zam talebine karşı çıkmaları üzerine, “Bu hükümetin tercihi, siz daha Ocak ayında emeklilere yapılacak zammı görün. Yüzde 10 hatta 15’i bile bulabilir” demiş.


Bunu duyan işveren sendikalarının temsilcileri şaşırmışlar. Şimdiye kadar hükümet hep ücret zammını düşük tutmak isterken, ne oluyor da şimdi yüksek zam oranları teklif ediyor diye kendi aralarında sorgulamışlar, doğal olarak...

Haberin Devamı

SENARYONUN HADDİHESABI YOK

Ankara Kulislerinde konuşulan senaryoların haddi hesabı yok. Bir süredir bu senaryoların arasına 2010’da erken seçim yapılacağı yönündeki senaryolar da eklenmiş durumda. İşte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı’nın toplantıda söyledikleri, bu erken seçim senaryolarını besler nitelikte..

Erken seçimin de içinde olduğu siyasi senaryolarda, hükümetin önümüzdeki dönemde kurumlar arasındaki ayrışmayı besleyip, çatışma havasını artıracak yeni adımlar atacağını öngören spekülasyonlar bile bulunuyor.


Öyle ya da böyle, o veya bu nedenle, hangi senaryonun uygulamaya konacağını bir yana bırakıp, 2010 yılında erken seçim kararı alındığını bir düşünsenize...

Zaten ekonominin dengeleri henüz kurulabilmiş, mali disipline dönüş henüz sağlanamamışken, üzerine bir de tüm yıla yayılacak seçim ekonomisi, ekonomiye ne hale getirir, insan düşünmek bile istemiyor...

EKONOMİ YÖNETİMİ TEDİRGİN

Ekonomi yönetiminin yavaş yavaş bu senaryodan rahatsız olduğunu görüyoruz. Bence Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın geçen gün yine IMF ile anlaşmak için müzakerelerin sürdüğünü tekrarlaması da, aynı konuşmada siyasi riskin ekonomiyi etkileyeceğini söylemesinin ardında da bu tedirginlik olabilir.


Ali Babacan
ve ekonomi bürokratları, piyasa uzmanları ile görüştüklerinde artık açık biçimde “siyasi risk”in ilk sıraya konduğunu, piyasanın siyasi çatışma havasından çok korktuğunu görüyorlar. Bu havanın yayılması halinde güven ortamının kurulamayacağını, bunun doğrudan ekonomiye etki edeceğini, 2010’da yavaş da olsa beklenen toparlanmanın bu takdirde kesinlikle yakalanamayacağını açık biçimde görüyorlar.

Haberin Devamı


İşte bence bu nedenle Ali Babacan, ekonomi bürokratlarının da hislerine tercüman olarak, bir şekilde IMF umudunu taze tutmak istiyor. Kamuoyunda bu
umudu taze tutma amacı var tabi ama bence asıl olarak Başbakanı ve Hükümeti bu olasılığa ikna etmeye çalışıyorlar gibi geliyor bana...

Çünkü siyasi risk nedeniyle ekonomiyi ciddi tehlikelerin beklediğinin farkındalar ve böyle bir dönemde IMF gibi bir çıpaya kesin ihtiyaç olduğunu hissediyorlar.

Bence bu nedenle hâlâ IMF ile anlaşmayı zorlamaya çalışıyorlar.


Bir erken seçim halinde bu olasılığın iyice zayıflayacağını da bile bile...

SAĞLIKLI, MUTLU YILLAR

2010 yılının siyasi ve ekonomik gelişmeler açısından zor geçeceği artık açık. Umarım herkes için, sağlıklı, mutlu bir yıl olur...

Yazarın Tüm Yazıları