118 manyağı olduk...

En son ne zaman bilinmeyen numaralar servisini arayıp numara sorduğumu hatırlamıyorum.

Ama arayanı çok olmalı ki ortada yıllık 100 milyon liralık bir pasta var, peş peşe ekranlarda çıkan ‘118 bilmem kaç’ reklamları da bu yüzden...
Bilinmeyen numaralar servisinin Türk Telekom’un tekelinden alınıp rekabete açılması nedeniyle oluştu bu ortam.
şimdi şirketler kendi 118 numaralarını tanıtmak için reklam üzerine reklam yapıyorlar.
Biz ekranda üç-dört şirketin reklamını görüyoruz ama Telekom (118 11) dışında 9 ayrı 118 numarası çıkmış ortaya.
Bu kadarına ne gerek vardı hâlâ anlamış değilim.
Muhtemelen bir süre sonra rekabete dayanamayan küçükler, büyüklerin bünyesine girerek yok olacaktır.
118 11 Türk Telekom’un, 118 32 Turkcell’in, 118 42 Vodafone’un, 118 55 Avea’nın bilinmeyen numaralar telefonları.
Bunun dışında farklı şirketlere ait 118 80, 118 88, 118 81, 118 18, 118 58 ve 118 24 numaraları var.
Hangisini aklımızda tutacaksak...
Dün oturdum hiç üşenmeyip bunlardan dört-beş tanesini arayıp kendi numaramı sorguladım.
Bekleme süresi, hizmet kalitesi neredeyse hepsinde aynı...
Neredeyse hepsi çok hızlı...
Kimi personel ağırlıklı, kimi bilgisayar ağırlıklı çalışıyor, fark o kadar...
Bazısı da maç sonucu, çilingir telefonu, nöbetçi eczane gibi hizmetler de veriyor (118 18)...
Galiba bu rakam kalabalığında 118’in sonuna herhangi bir numarayı eklesek de olacak bir süre...

Paparazziden kaçış yok

Orhan Pamuk’un Hintli yazar sevgilisi Kiran Desai’yle birlikte Hindistan’ın Goa sahilinde çekilmiş mayolu fotoğrafları, kış ortasında Bodrum rüzgarı estirdi valla...
Dün Habertük’te yayınlanan fotoğrafa baktım baktım dedim ki;
Ya Pamuk slip mayoyla yakalansaydı? Neyse ki şortu tercih etmiş. şort diz üstüne kadar uzanan bir model olsa daha şık duracaktı.
Orhan Pamuk’u çeken fotoğrafçı abiye ne demeli? Her şeyden arınmak için kendini Hindistan’a atmış, saç sakal bırakmış ama paparazzilik ruhundan da bir şey kaybetmemiş.
Habertürk’e kaç liraya sattı acaba bu fotoğrafları. Aldığı parayla Goa’da ne yapmayı düşünüyor?
Fotoğrafları çeken Sinan Göksel eski bir Leman çalışanı. Leman ve Habertürk karikatüristi Mehmet Çağçağ’ın bu işte parmağı yok diyebilir miyiz?
Pamuk’un vücudu 58 yaşa göre hiç de fena değil, biraz çalışsa Obama kadar olacak...
Yaşayan en seksi edebiyatçı seçilir mi Orhan Pamuk. Deprem Dede bile seksi seçildikten sonra Pamuk fazlasıyla hak ediyor.
Kiran Desai 39 yaşına rağmen fiziğiyle Pamuk’tan çok daha göz kamaştırıcı... Oysa önceki fotoğraflarında, günlük hayatında hiç öyle bir izlenim vermiyordu.
Çifti iki-üç ay önce Barcelona’da marketten elma alırken görmüştüm. Demek Goa’da görsem çok daha iyi olacakmış...
Desai’nin çapraz gelen bikini üstü bu yıl moda, geçen ay Copacabana plajındaki kadınlarda aynı bikini üstü vardı.
Ünlülerin bu olaydan çıkaracakları ders: Türkbükü’ne de gitseniz Goa’ya da gitseniz paparazziden kaçış yok.

10 yılda çıkan tek bir kadın şarkıcı yok

Son 10 yılda müzik sektöründe çıkmış genç, güzel, dans edebilen, seksi, albenisi olan, sesi etkileyici bir tek kadın sanatçı söyler misiniz bana!
Düşünün, düşünün bulabilecek misiniz bakalım...
Ben söyleyeyim: Tek bir tane yok...
Dizi sektörü kadın star yetiştiriyor ama müzik sektörü ne yazık ki tek bir kadın star çıkaramıyor.
Önceki gün MTV’yi izliyorum...
Bu yıl Grammy’leri süpüren Taylor Swift ekranda; muhteşem bir ses muhteşem bir güzellik...
Peşinden Avril Lavigne geliyor ekrana, Alice’in soundtrack’ini söylüyor.
Duru bir güzellik, duru bir ses...
Sonra Kesha, Blah Blah Blah’ı söylüyor; bence güzel değil ama aynı şeyi sesi için söylemek mümkün değil...
Miley Cyrus cazibe satıyor ekranda...
Sonra Lady Gaga, Beyonce, Rihanna, Britney Spears sırayı alıyor; hepsinin kendini izlettirecek bir meziyeti var...
Bizde ise ne yazık ki müzik sektörü kadın starsız devam ediyor.
Erkek starların bile çıktığı müzik sektörü cesaretsiz, cazibesiz kadın şarkıcılardan geçilmiyor.
Sesi iyi olanın seksapelitesi yok, seksapelitesi olanın sesi ya da sahnesi yok.
Kimi dans edemez, kimi poz veremez, kimi şarkı söyleyemez...
Bunda bizim de payımız var; birileri biraz cesur poz vermeye kalksa hemen olmadık sıfatlarla yaftalıyoruz, biraz cesur bir klip çekse RTÜK tepesine biniyor.
Oysa dünyada müzik, cazibeyle birlikte pazarlıyor...
Alın işte Rihanna’nın verdiği poz, bizde biri yapsa demediğimizi bırakmayız...
Alın işte dünyadaki kadın şarkıcıların konserlerini, kimse sap gibi durup şarkı söylemiyor artık.
Şov yapıyor, güzellik ve görselik olmadan bir şey olmuyor...
Bu yüzden gazeteler, dergiler o starlar sayesinde satıyor, tv programları onlar üzerine kuruluyor.
Bizde konuştuğumuz isimler yıllardır bir elin parmaklarını geçmez.
Biz haberlerini yapmaktan bıktık onların, siz okumaktan ama çıkmıyor işte...
Sesiyle güzelliğiyle hepimizi heyecanlandıracak kadın şarkıcılar çıkmıyor.
Yazarın Tüm Yazıları